14 Mayıs 2013 Salı

EKMEK VE KATIK

Şeyh Harkaani, Nişabur’a vardı, yolda pek yorulmuş, hastalanmıştı.
Tam bir hafta hırkasına bürünüp ekmeksiz katıksız bir bucakta aç bi ilaç düştü kaldı,

Hafta geçince dedi ki:
 “ Yarabbi, bana bir lokmacık ekmek gönder!”

Hatif (Allah’tan söz getiren sözcü):
 “ Kalk, Nişabur meydanını bir iyice süpür.

Meydanı süpürürken yarım altın bulacaksın…
Onunla ekmek al, ye “ dedi.

Şeyh dedi ki:
“ Benim süpürgem, kalburum olsaydı, ekmek bulmakta müşküle mi düşerdim?

Benim hiçbir şeyim yok…
Halimde bitik.
Kanımı içme de zahmetsizce ekmek yolla!”

Hatif: (Tanrı'dan söz getiren melek)
 “ Ekmek istiyorsan meydanı süpürmek sana kolay gelir” dedi.

** Şeyh bir hayli uğraştı, üzüldü, nihayet bir süpürgeyle bir kalbur bularak.
Kalkıp meydanı süpürmeye koyuldu.

Süprüntü tamamıyla temizlendi…
Son kalburun içinde de altını buldu.

Sevinerek ekmekçiye koştu, ekmek aldı.
Fakat ekmekçi ekmeği verince Şeyh, bir de baktı ki yanında süpürgeyle kalburu yok; para da kalburun içindeydi!

Pirin içine öyle bir ateş düştü ki…
Şiddetle feryada başladı, ey Hayy (Allah’ın adlarındandır, diri anlamındadır), dedi…

Şu anda benim gibi çaresiz adam var mı ki?
Param yok…
Ekmekçiye ne vereceğim şimdi?

Deli gibi koştu…
Kendisini bir viraneye attı.

Dertli bir halde o viraneye girince bir de ne görsün…
Süpürgeyle kalburu orada!

Pir sevindi de dedi ki:
“ Yarabbi, neden dünyayı bana kapkara bir hale getirdin?

Ekmeğimi zehir ettin?
Al ekmeğimi ver huzurumu”

Hatif dedi ki:
“ Ey hiçbir şeyden hoşlanmayan!
Ekmek katıksız yenmez.

Ekmeği katıksız olarak kucaklayıp aldın…
Ben de sana katık verdim, şükretsene!”
                                      ***
MANTIK AL- TAYR 1 Feridüddin-i ATTAR İslam klasikleri.
M.E. B. 2172 Çeviren Abdulbaki GÖLPINARLI
( Bu kitabı temin edip evinde bulundurmanı önemle öneririm)

                                          ***

Yaren,

Kendinden ve halktan tamamen ölmedikçe canımız, boğazımızdan temiz olarak çıkmaz, imanla can veremeyiz!

Yani kendin dünyalık isteklerden vazgeçmelisin.
Yani halktan beklentin kalmamalıdır.

Bu işi bilen, uyanık olan, hakikatten haberi olan candır.
Halkla diri olan kişiyse bu yolda mert değildir.

İş eriysen ayağını yere bas…
Değilsen masal gibi anla, anlat dur.

Bu aşk ağacının meyvesi isteklerden arınmaktır.
Dilek sahibi isen, başını alıp bizden uzaklaş.

Aşk bir gönüle konakladı mı o kişinin gönlünü varlıktan çeker, alır.
Aşk derdi, yol erini kanlara bular…
Baş aşağı düşürür!

Seni kendi haline bırakmaz…
Öldürür de senden kan diyeti ister.

Yani yaren bu iş sadece öğrenip söylemekle âşıklık olmaz. Tüm zorluklarına katlanmak zorundasın.

                                *
Yaren,

Kendinin yapman gereken işleri Allah’tan beklersen zor alırsın.
Seni çalıştırmadan, zahmete sokmadan, yormadan, üzmeden kolayca vermez.

Bu dünya baştanbaşa pislikten başka nedir ki!
Yüz binlerce insan kötüdür, yankesicidir..

Hepsi de dünya leşi peşindedir.
Ama bunları kendine dert etme.

Gönlünü, Tanrı sevgisiyle deniz haline getirirsen neye baksan Tanrı sevgisine boğarsın.

Yani aşkla baktığın her şey tertemiz hale gelir.
Sana bu çeşit şeye can vermedense gönlünü eve, dükkâna vermek daha iyi diyenler olacaktır.

Yaren o işi herkes yapıyor, duy ama bu işten vazgeçme.

                                      *

Özel.

Ebedi yaşamak için ne yapmalıyız?

Canını, sana bu canı veren Tanrıya vermeliyiz.

Eşek tabiri kime denir?

Öğüt dinlemeyene, uyarıları duymazlıktan gelene.
Sağır veya ahmak olana denir.

Kurtulman gereken nelerdir?

Aklını bağlayan takıntılardan,
Düşünceni bağlayan tutkulardan,
Seni kendine çeken hoşlanma duygularından.
(Lezzet başkadır, hoşlanma başka)

Dedi kodu yapan ne zarara uğrar?

Yüzleşmek cesaretini kaybeder.
Aklı gerçeklerden uzaklaşarak; gerçekleri anlayamaz, durumu kavrayamaz.
Kendisini sevilmeyen ve inanılmayan bir duruma sokar.

Anladım demekle anlamış olur musun?

Sana yansıtılanı mevcut bilgin kadarıyla anlarsın,
Bilgi alanı çok geniş olduğundan hiç kimse tamamıyla anlayamaz.

Perde ne demektir?

Doğruyu görmene engeldir.

Başkasını cezalandırırken aslında ne yaparsın?

Disiplin ve sevginin yapıcı gücünden uzaklaşırsın.

Teflon kadın-adam niye denir?

Başkasını yakan, kendini yakmayan kişiye denir.

                                        *

RAVLİ

Popüler Yayınlar