29 Mayıs 2013 Çarşamba

AŞK GÖNLÜNE YERLEŞİNCE

Sultan Mahmut’la Ayaz hamamda.106

Günlerden bir gün gümüş bedenli Ayaz, canlar yakacak tek başına hamama gitmişti.

Bir yoldaşı, Sultan Mahmut’a dedi ki:
Sevgilin bu gün hamama gitti.

Padişah, bu sözü duyunca gönlü, bir deniz gibi coştu köpürdü.
Derhal yalnız başına alelâde bir adam gibi kalkıp hamama gitti.

Hâsılı o peri gibi güzel Ayaz’ın yüzünü gördü.
Yüzünün aksıyla hamamın duvarı ateşler içinde kalmıştı, adeta.

Yüzünün aksıyla sanki hamamın duvarı raksa girmişti, kapısı damı oynamaktaydı.

Padişah, onun güzelliğini baştan ayağa kadar gördü.
Canına bir, bir her tarafa vakfetti.

Gönlü bir balık gibi tavaya düştü sanki.
O ateşle hamama girmiş yanıyordu adeta.

Ayaz, padişahın ayağına kapanıp padişahım, dedi, bugün sana ne oldu böyle?

Aklın, kâmildi (Olgun) senin.
Öyle bir akıl, alelâde bir akıl gibi kaybolup gitti.

Padişah dedi ki:
Yalnız yüzünü görüyordum, başka taraflarından haberim bile yoktu.
Şimdiyse her tarafı gördüm, her yanına ayrı, ayrı iştiyak (Özlem) çekmede, yanıp yakılmadayım.

Yüzünün aşkıyla canım yanıyordu.
Şimdi yüzlerce ateş daha parladı, alevlendi.

Bir, bir her tarafın gönlümü okşamada!
Hangi sevgiyle oyalanayım, nereni seveyim senin şimdi?

Ey gönül!
Sevgiliyi canının içine al.
İnciler saçan gözünden ona saçılar saç.

O, gönlümün tahtına oturdu mu gönlünde ne var, ne yoksa hepsini atar, gönlünü arıtır senin.

Onun verdiği neşeyle kalk yerinden, gâh başının üstünde yürü, gâh ayaklarına bas, koş!

Bütün bir âlemi seyret, sil süpür.
Çünkü sen, her an bir âlemi sömürdün zaten.

Fakat yüz binlerce kişi başına toplanıp bilgisizlik yüzünden sana ok gibi yağmur yağdırsa bile aldırma.

Sevgilin seninle beraber olduktan sonra bir ah bile etmem, işten uzaktır, manasız bir şeydir doğrusu.

                                      ***
 İLAHİNAME Ferideddin-i ATTAR.
M.E. B. 392 Şark-İslam Klasikleri.
Çeviren Abdülbaki GÖLPINARLI.

                                       ***
Bir erkeğin diğer erkeği sevmesini, âşık olmasını cinsellik alanına alıp sapıklıkla aşağılaştırmamalısın.

Aşkı cinselliğin çok üstünde Tanrı’nın bir bağışı olarak görmelisin düşünmelisin.

Aşk bir insanın gönlüne girdi mi canı onu hemen sahiplenir.
Gönülde olan her ne varsa aşk girince o yere başka duygular, düşünceler, istekler gönlü terk eder.

Mevlana Hazretleri bir hastalığın olsun o da aşk olsun diyerek gönlümüzü, canımızı, aklımızı tertemiz etmek için yol göstermiş, şaşkın aklımıza, kararsız gönlümüze kurtuluş yolunu aydınlatarak göstermiştir.

Sevmiyorsan, âşık değilsen yaşamında her ne elde edersen et kısa süreli bir sevinçten daha fazlasını elde edemezsin.

Her şey insanın yüzünde kendini gösterdiğinden sevdiği kişinin görünmeyen fakat âşık olacağın sayısız güzelliklerle donatıldığını bilmelisin, anlamalısın.

Bizim yolumuzda olmayanların, yani Tanrı yolu izlemeyenlerin kendi sapık düşüncelerinden oluşan bizi hedef alan sözlerine kızmamamız, aldırmamamız gerekir.

                                          *
RAVLİ AŞK yaz blogda büyüklerimizin kendi sözlerini okuyarak anlamaya çalış.

                                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar