2 Kasım 2011 Çarşamba

ŞEMS VE YAPILAN HÜRMETSİZLİK

Mevlana Şemseddin Hazretleri bir günde Kayseri’den Aksaray’a geldi ve bir mescitte konakladı.

Yatsı namazından sonra müezzin şiddetle:
“ Mescitten git, başka yerde konakla “ dedi.

Mevlana Şems:
“ Beni mazur gör, garip bir adamım, başka şey istemiyorum.
Beni bırak şurada rahat edeyim “ dedi.

Müezzin, aşırı derecede terbiyesizliği ve kapalı gözlülüğü yüzünden hürmetsizlikte bulundu, çok şiddet gösterdi.

Şemseddin Hazretleri ona:
“ Dilin şişsin “ dedi.
Hemen müezzinin dili şişti.
Şemseddin Hazretleri de mescitten çıkıp Konya’ya gitti.

Mescidin imamı geldi, müezzini can çekişir halde buldu.
Durumunu sorunca müezzin:
“ Beni bu hale getiren o seyyah dervişi bul” diye işaret etti.

Bunun üzerine imam da Mevlana Şemseddin’i bulmak için yola koyuldu.
Kul kul suyunda ona ulaştı, ayaklarına kapanarak:

“ O miskin, sizin ne kadar büyük bir adam olduğunuzu bilmedi “ diyerek sonsuz özürler diledi ve ricada bulundu.

Şems:
“ İş işten geçmiştir ve hüküm çıkmıştır, ben bir şey yapamam, yalnız onun imanla ölmesi ve ahret azabını görmemesi için dua ederim “ dedi.

İmam, aydın gönüllü bir adamdı.
İhlâs getirip mürit oldu.

((İhlâs: Bir şeyi, herhangi bir işi, güzel bir niyetle ve saf bir kalple yapmaktır)
Böyle bir hale hulus da denir.

Yapılan vazifelerin kıymeti ihlâsı oranındadır.
İhlâsın zıddı riyadır –Riya: Özü sözü bir olmama, iki yüzlülük- ki, gösteriş ve maddi bir fayda için iş yapmaktır.
Böyle yapılan işin değeri yoktur.


İhlâs, Hak dururken halkı düşünmekten,
Sadakat da, nefse pay vermekten kaçınmaktır.

İhlâs, riya ve şirkten (Başka şeyleri Tanrı’dan daha çok sevmek, değer vermek) tam kurtuluştur.))

İmam dönünceye kadar müezzin öldü.

***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Dervişlere saygı ve anlayış göstererek hizmet etmemiz, iyi dualarını almamız gerektiğini öğrendik.
2. Bilmediğimiz kişilere, din adamlarına, yolcuya, garibe, fakire, hastaya, sakata elimizden gelen iyilikte bulunmamız gerektiğini öğrendik.
3. Beddua okundan sakınmamız gerektiğini öğrendik.
4. Tanrı erlerinin duasını Tanrı; kendi isteği olarak kabul edip gerçekleştirdiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Kendimiz dışındakilere nazik, kibar bir yaklaşımda olmalıyız.
Hizmet ederek de dua almalıyız.

Önemsiz durumlar karşısında akılsız ve bilgisiz davranıp neden beddua okunu yiyip mahvolalım.
*
RAVLİ

Popüler Yayınlar