6 Kasım 2011 Pazar

ŞEMS VE VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR

Yine nakledilmiştir ki:
Mevlana’nın (Tanrı ondan razı olsun) zamanında şeyler toplantısında bir sofi:

“ Yazık!
Belh’li Baha Veled’in nazlı oğlu, Tebrizli bir oğlana uydu ve Horasan toprağı Tebriz toprağına tabi oldu” der.

Bunun üzerine Mevlana Şemseddin:
“ Bu adam sofilik ve temizlik iddiasında bulunuyor.

Toprağın hiçbir şey olmadığını anlayacak kadar kafasında akıl yok.
Eğer bir İstanbullu da o (istenilen kabiliyet) bulunsa, bir Mekkelinin ona uyması vacip olur.

Peygamber:
“ Vatan sevgisi imandadır” buyurmuştur.

Peygamberin bundan maksadı, bildiğimiz Mekke nasıl olabilir.
Mekke, bu âlemden değildir.

O halde imandan olan bir şeyin de bu âlemden olmaması, o âlemden olması lazımdır.

“ İslam garip olarak başlamıştır” buyurmuştur.

Mademki gariptir, o halde bu âlemden değil, başka bir âlemdendir.
Mekke nasıl olabilir? Dedi.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Bir şeyde kabiliyeti, yeteneği, ustalığı olana uyulması gerektiğini öğrendik.
2.    Vatan sevgisinin inanmaya ve kabul etmeğe bağlı olduğunu öğrendik.
3.    İslam dininin bu dünyaya ait olmadığını, başka Tanrı âleminden gelip dünyayı şenlendirdiğini öğrendik.
4.    Mekke’nin bu âleme ait olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

Memleketin veya kişinin oğlu olmak peşinen büyük olmasına, ona uyulmasına gerektirmiyor.
Kişinin sahip olduğu özelliklere, kabiliyetlere, yeteneklere, donanımlara, ilişik kurduğu âlemlere, mensup olduğu topluluğa bakarak ona uyulur.

İlim kimde ise, nerede ise gidip almamız, öğrenmemiz, kendimize mal etmemiz, fayda olarak yaşama geçirmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                                         *
RAVLİ


Popüler Yayınlar