26 Kasım 2011 Cumartesi

ŞEMS VE VEFA

Sultan Veled Hazretleri anlatmıştır:
Bir gün Mevlana Şemseddin (Tanrı ondan razı olsun) Tanrı azizleriyle birlikte halvet etmiş müphem (Örtülü, kapalı, anlaşılmaz) fikirler söylüyordu:

Buyurdu ki:
Eğer bir adam ömründe Hak yolunda bize bir defa vefa etse o asıl Hak için yapılan vefadır.

O, vefanın hakkını bilen, cefaya (Eziyet ve incinme) bakmaz.

                                       *                                                          
Sultan Veled yine buyurdu ki:
Bir gün Mevlana Şemseddin-i Tebrizi babama diyordu ki:

Benim, Tebriz’de Ebu Bekr adında bir şeyhim vardı.
Bütün velilikleri ondan aldım, fakat bende şeyhimin ve kimsenin görmediği bir şey vardı.

O şeyi, şimdi Hüdavendiğarım Mevlana (Tanrı onun gölgesini ve bereketini uzatsın) gördü.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler Öğrendik:
1.    Vefa: Sözünde durma, sözünü yerine getirme, dostluğu devam ettirme, sevgiyi devam ettirme olduğunu ve bu işaret edilenin Tanrı’ya olan sevgi ve bağlılığımız olduğunu, dolayısıyla Tanrı dostlarına da böyle davranmamız gerektiğini öğrendik.
2.    Sevgiyle bağlandığımızdan gelen incinme ve eziyetleri hoşça kabul etmemiz gerektiğini, bu incinme ve eziyetlerin bir imtihan ve bağlılığın derecesini ölçmek için olduğunu öğrendik.
3.    Vefalı olmak ve vefalı davranmak Tanrı’nın uyguladığı ve uygulayan insanları sevip beğendiği bir davranış olduğunu öğrendik.
4.    Tanrı’nın önemsediği bu davranışı Tanrı erlerinin de önemsediğini öğrendik.
5.    Hoş (güzel, iyi, tatlı) olan bu vefalı davranışı kişiliğimize kazandırmamız gerektiğini öğrendik.
6.    Vefakârlık edeni ayıplamamak gerektiğini öğrendik.
7.    Vefakârlık edene Tanrı’nın desteklediğini öğrendik.
8.    Hazreti Mevlana’nın kimsenin göremediği kişinin çok derinlerde korunmuş ve saklanmış olan cevherini gördüğünü öğrendik.

İşte böyle yaren,

En güzel huy, terbiye, davranış şekli vefalı olmak olduğunu öğrendik.
Şems ve Mevlana Hazretlerinin birbirine olan vefalarını yaşam öykülerinden öğrendik.

Vücutları bir arada olmasa bile ruhları, kalpleri, gönülleri hep bir arada ve en ufak bir tereddüt olmadan bir olduklarını öğrendik.

İkisinin de Tanrı’yı çok sevmeleri, Tanrı’nın sevdiği Peygamberimizi çok sevmeleri birbirini sevmelerine ve bağlanmalarına en güzel bağ oluşturmuştur.
                                                        *
RAVLİ

Popüler Yayınlar