25 Kasım 2011 Cuma

ŞEMS VE NEYE BAKARAK DOĞRU TANIRIZ

Bir gün Mevlana Şemseddin Hazretleri konuşuyordu: Dedi ki:
Bir gün Şeyh Hariri’ye:
“ Senin müritlerin çok keyiflerine göre hareket ediyor, farzları yerine getirmiyorlar ve sen de onlara bir şey söylemiyorsun” dediler. 

Bunun üzerine o:
“ Onlar, Tanrı’nın ve onun elçisinin sözünü bilip itaat etmedikten sonra, bizim sözümüzü mü dinleyip kabul edecekler?” dedi ve gülerek:

“Eğer onlar namaz kılsalar, oruç tutsalar ve emri yerine getirseler, zaten o taat onları kurtarır ve artık onların bana ne ihtiyaçları kalır?

Onlar, kendi arzularını yerine getirmek için benim eteğime tuttular, fakat bunu, o yapamaz.
Bu onun makamı değildir.

Fakat Mevlana Hazretleri (Tanrı onun gölgesini uzatsın) açık söylemiyorsa da o, Sema’da dönmek ve izaz (İkram ederek ağırlamak) etmekle:
“ Ben, bana uyanlar ne yaparlarsa, onları kurtarabilen velilerdenim” demek istiyor” diye buyurdu.

ŞİİR:
“ Güç yolların sonuna gelmiş, kendi ehlime (Yakın olana) yolu kolaylaştırmışım”

(Mesnevi Cilt 3 168/2947)

Yine buyurdu ki:
İnsanları çoğu defsiz raks eder.
Acaba bunlar tefin sesini işitseler ne yaparlar.

Ve yine bunun ikinci tevili (söze ayrı mana verme) de şudur:
Bir insanda görünen amellerden (Düşünce ve iş) ve saf takvadan (Tanrıya sımsıkı bağlılık) başka bir de onun cevher gibi güzel olan gizli amel (Düşüncesi ve işi) ve takvası vardır.

Zira:
“ Kulumun benim hakkımda iyi zannı varsa, hakkımda istediğini düşünsün” denilmiştir.

Onun bütün kötülükleri bu vasıta ile iyiliklere çevrilir;
Çünkü nazarı olmayanların nazarı, bu zahiri amellerdir.
(Bakmasını bilmeyenlerin bakışı, ancak görüneni görebilmektir) (Sonucunu göremezler)

Hâlbuki biz, onlara bakmıyoruz.
Biz, insanın içine, içindeki sırra bakıyoruz.

O zahirde (Görünüşte) müfsit (bozan) ve kusur edici ise de, batında (İçte), gizli olan o ihlâs cevheri (Gönülden gelen dostluk, samimiyet, doğruluk, bağlılık) sayesinde sağlamlaştıran ve düzelten (Bir kişidir).

ŞİİR:
“ Bütün ülkelerin batınını (İçine, özüne) gören biz,
Gönlü görür ve zahire (Dış görünüşe) bakmayız.

(Mesnevi Cilt 5 Sayfa 405/ 2174)

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki M.E. B. yay. 489
                                         ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı emrini, peygamberini sözünü dinlemeyenlerin söz dinlemediklerini ve kabul etmediklerini öğrendik.
2.    Kişi ihtiyacını karşılayanın etrafından ayrılmadığını öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin güçlü olduğundan dolayı çevresinde olanlara ikram ederek, durumlarına saygı göstererek onların durumunu hoş görerek kurtardığını öğrendik. 
4.    Görünen düşünce ve işten başka görünmeyen ve bilinmeyen çok kıymetli düşünce ve işlerin olduğunu öğrendik.
5.    Tanrıya sımsıkı bağlı kişinin iyilik adına kötülük yapsa bile Tanrı’nın bunu iyiliğe çevirdiğini öğrendik.
6.    Görünüşe bakarak karar vermemek gerektiğini, içindeki cevhere bakılmasının doğru ve önemli olduğunu öğrendik.

İşte böyle yaren,

Bir kişiyi doğru tanımak ve hakkında doğru yargıya varmak için o kişinin, kime ve neye bağlı olduğunu öncelikle bilmemiz gerektiğini öğrendik, anladık.
                                          *
RAVLİ

Popüler Yayınlar