Şems hazretleri bir sohbette anlatmıştır ki:
Şeyh Muhammed-i Razi çok defa:
“ Falan hata yaptı, filan hata yaptı.
Onu hata yaparken gördüm diye anlatırdı.
Ben çok defa şeyhe (hatasını) gösterdim.
Şeyh başını öne eğerdi ve:
Oğlum bana kuvvetli bir kamçı vuruyorsun, yani beni çok hızlı sürüyorsun.
Bu bir dağdır, dağ.
Benim bunda hiçbir garazım yoktur.
Nihayet bu çileye ve zikre bak, onlarda Muhammed’e (Peygambere) uyma hiç var mıdır?
Evet, Musa’ya (Selam onun üzerine olsun) çile için işaret vardı.
(A’RAF suresi 142)
Fakat Musa’nın istemeye cesaret edemediği Muhammed’e uyma nerede?
Bilakis o, Tanrım beni onun terkisine bindir ve “ Beni Muhammed’in ümmetinden yap” derdi.
Yine Musa “ Bana göster” (A’RAF suresi 143)dedi, fakat o, bunun Muhammed’e mensup olanların olduğunu anlayınca “ Bana göster “ yerine “ Beni onun ümmetinden yap” dedi.
Şimdi birkaç gün Hızır’ın hizmetine git,
Hızır da:
“ Ey Tanrım!
Beni Muhammed’in ümmetinden yap” diyor.
Musa ve Hızır’ı yağma eden başka bir nurdur.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki M.E. B. yay. 489
***
Neler öğrendik:
1. Şeyh Muhammed Razi’nin başkalarının hatalarını gördüğünü, kendi hatalarını göremediğini, bunları Şems hazretlerinin gösterdiğini öğrendik.
2. Şeyhin hatalarını kabul ettiğini öğrendik.
3. Şeyhin iyi bir dert ortağı, cana yakın, insana yakın ve derin bir adam olduğunu, fakat peygambere uymadığını, zamanını rüku ve secdede geçirdiğini öğrendik.
4. Önceden gelenlerin ve sonradan gelenlerin Muhammed’e uymaları gerektiğini öğrendik.
5. Tanrı’nın Musa’ya kendini göstermediğini, Muhammed’i gösterdiğini öğrendik.
6. Musa’nın Muhammed ‘in ümmetinden yapması için Tanrı’dan istediğini öğrendik.
7. Muhammed’in nurunun başka, Hızır ve Musa’nın kavuştuğu nurun başka olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
Musa Tanrı’yı görmek istedi ama görmesi için birçok nur perdelerinden geçmesi gerektiğini bilmeyince Tanrı nurunda yanmaması için Peygamberimiz gösterildi.
Peygamberimizi ve nurunu gören Musa Peygamberimizin ümmetinden olmayı istedi ve diledi.
Fayda birbirine benzemeyen şekilde ve tesirde olur.
Ona olan fayda bir başkasına zarar verebilir.
Yaren,
Kafan karışmasın.
Siyah perdeler vardır.
Bu perdeler o sırrı anlayabilecek, taşıyabilecek ve doğru kullanabileceklere tek-tek Tanrı tarafından açılır.
Yolcu böylece hakikate ulaşır.
Nur perdeleri ve çeşitleri vardır.
Çok değişik kuvvettedir.
Bu nur perdelerini kişinin hazır olma durumuna göre Tanrı açar.
Nurun tek olmadığını anlarsak daha iyi olay ve durumları kavrayabiliriz.
*
RAVLİ
