4 Kasım 2011 Cuma

ŞEMS VE KENDİ HAKİKATİNİ GÖR

Yine nakledilmiştir ki:
Bir gün Şemseddin, seyahati esnasında bir şeyhe rastladı.
Bu şeyh, mahbupereslik (Genç çocuklar setretmek) illetine (hastalığına) tutulmuştu.

Nerede genç bir çocuk görse onun yüzünü temaşa etmekten kendini alamazdı.

Şems ona:
“ Hey, bu ne haldir? “ diye çıkıştı.

Şeyh:
“ Güzellerin yüzü ayna gibidir.
Ben Tanrı’yı o aynada müşahede (gözle görmek) ediyorum.” Dedi.

Nitekim buyurmuşlardır.
ŞİİR:

“ Biz sana şehvet, hava ve heves için değil,
Temiz bir gözle bakıyoruz.

Senin güzel yüzün Tanrı’nın lütfünün aynasıdır.
Biz sende, Tanrı’nın lütfünü görüyoruz.”

Şems buna karşılık:
“ Ey ahmak mademki Tanrı’yı su ve toprak aynasında görüyorsun,
Niçin can ve gönül aynasına bakıp da kendini aramıyorsun?” dedi.

Bunun üzerine o şeyh hemen baş koyup günahlarının bağışlanmasını diledi.

Şemsin bir nazarı ile doğru yolu bulup olgunlaştı.

Kendi hakikatini gördü ve onun hakikatini anladı.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***

Neler öğrendik:
1.    Tanrı hakikatini güzel yüzlerde aramakla elde edilemeyeceğini öğrendik.
2.    Önce kendi hakikatimizi görüp anladıktan sonra Tanrı hakikatini görebileceğimizi, anlayabileceğimizi öğrendik.
3.     Sapık, yanlış, geçersiz, kalitesiz, temizlikten uzak, hastalık oluşturan davranışlarımıza Tanrı adını örtü olarak kullanmamızın yanlış olduğunu öğrendik.
4.    Tanrı’yı her baktığımız yerde görmek gerekir ama hakikatini görmek istersen gittikçe bozulan, çirkinleşip kaybolan güzelliklerde değil de ebedi kalıcı, yok olmayan güzelliklerle görmemiz gerektiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,

Bizi başka biri eleştirirse doğru yolu gösterirse hedeflediğimiz amaca ulaşabiliriz.

Yok kendimizi ve yaptıklarımızı beğenirsek, ben doğruyum, ben haklıyım, ben iyi durumdayım dersek biri gelir ahmaklığımızı yüzümüze söyler.

Kendimizi eleştirecek doğru yolu tarif edecek büyüklerle daima ilişki içinde olmalıyız ve kendimizi açık yüreklilikle eleştirmesini istemeliyiz.

Bunları yapmazsak sanal dünyamızda hayal ve rüyalarla ömrümüzü tüketiriz.
Çok gittik, iyi gittik, amacıma vardım, iyiyim dediğin an gerçekleri sana söyleyen bir tanrı eri karşına çıkarsa hiç de ileri gitmediğini, bulunduğun yerde dönüp durduğunu anlarsın.

Eleştirilmekten korkma.
Haklılık payın arkasına gizlenmeye çalışma.

Hakikat asla örtülemez, gizlenemez, açık ortada görünür ama sen kimse bilmiyor sanırsın.

Kaba bir anlatımla anlaşılsın diyerek misal veriyorum:

Kişi sessiz gaz çıkartır da kimse anlamadı sanır.
Oysa kokusunu herkes kokudan anlamıştır.
                               *
RAVLİ

Popüler Yayınlar