7 Kasım 2011 Pazartesi

ŞEMS VE TANRININ İNSAN ŞEKLİNDE KENDİNİ GÖSTERMESİ

Sultan Veled Hazretleri anlatmıştır ki:
Bir gün ileri gelen sofiler babam Hüdavendiğar’dan:
“ Ebu Yezid (Tanrı rahmet etsin) (Beyazit-ı Bistami):
“ Ben Tanrı’mı daha sakalı bitmemiş bir genç şeklinde gördüm “ buyuruyor.

Bu nasıl olur?” diye sordular.

Babam: “ Bunda iki hüküm vardır:
Ya Beyazit Tanrı’yı sakalı bitmemiş genç şeklinde görmüş, ya da Beyazit’in eğiliminden ötürü Tanrı onun gözüne sakalı bitmemiş genç çocuk suretinde gözükmüştür “ dedi.
                                  *
Yine buyurdu ki:
Mevlana Şems-i Tebrizi’nin Kimya adında bir karısı vardı.
Bir gün Kimya Şemse kızıp Meram bağları tarafına gitti.

Mevlana Hazretleri medresenin kadınlarına işaretle:
“ Haydi, gidin Kimya hatunu buraya getirin: Mevlana Şemseddin’in gönlü ona çok bağlıdır “ buyurdu.

Bunun üzerine kadınlardan bir gurup onu aramaya hazırlandıkları sırada Mevlana, Şems’in yanına girdi.

Şems, şahane bir çadırda oturmuş, Kimya Hatunla konuşup oynaşıyor ve Kimya Hatun da giydiği elbiselerle orada oturuyordu.

Mevlana bunu görünce hayrette kaldı.
Onu aramaya hazırlanan dostların karıları da henüz gitmemişlerdi.

Mevlana dışarı çıktı.
Bu karı kocanın oynaşmalarına engel olmamak için medresede aşağı yukarı dolaştı.

Sonra Şems “ İçeri gel “ diye bağırdı.
Mevlana içeri girdiği vakit, Şems’ten başkasını görmedi.

Bunun sırrını sordu ve: “ Kimya nereye gitti?” dedi.
Mevlana Şems:
Yüce Tanrı beni o kadar sever ki istediğim şekilde yanıma gelir.
Şu anda da kimya şeklinde geldi “ buyurdu.

İşte Beyazit’in hali de böyle idi.
Tanrı ona daha sakalı bitmemiş bir genç şeklinde göründü.

ŞİİR:
“ Sen, suret âlemine geldiğin vakit,
Ne kadar güzel ve ne kadar cana can katan bir kişisin.

Sureti attığın vakit de aynı aşk ve aynı tek maşuksun (âşık olunan)“

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Tanrı’nın suret âlemine geldiğini, kendisine âşık olan kişi ile ilgilendiğini öğrendik.

İşte böyle yaren,
Tanrı akıl ve hayalinde olan, kendinin oluşturduğun bir varlık değildir.
Kendisine âşık olmuşlarla sohbete geldiğini başka hikâyelerle de öğrendik.

Eğer sen kendini hazırlamışsan Şems Hazretleri gibi aklın başında, bilincin yerinde iken görürsün.

Yarı hazır isen Tanrı kendini sana gösterir o anda anlamazsın sonra anlarsın.

Hazır değil isen Tanrı seni sarhoş eder, seninle oynaşır gider.
Sen bu rüyamı, hakikat mi diye tereddüde düşersin.

Yaren,
Şunu iyice bilmelisin ki Tanrı inanmayı görme fiiline bağlamıştır.
Kişi kendi gözüyle görmeden inancı kuvvetlenmez, kabul etmez.

O halde şahadet getiren bil ki Tanrı’yı görmüştür.
Yalancılar veya inkâr edenler bile görmüşlerdir ama kendilerini daha üstün tuttukları için kabul etmez tutumla davranırlar.

Bundan dolayı Tanrı’nın özel nimetlerinden faydalanamazlar, genel nimetlerinden faydalanırlar.
                                      *
RAVLİ



Popüler Yayınlar