5 Kasım 2011 Cumartesi

ŞEMS VE HAŞHAŞ

Yine bir aziz anlatmıştır ki:
Bir gün bir cemaat, haşhaşın (Afyon’un) haram olduğu hakkında konuşuyordu, orada bulunanlardan Mevlana Şemseddin:

“ Bizim dostlarımız en adi bir otcağızla bile neşeleniyorlar.
O, şeytanın hayalidir.
(Afyon içince görülen hayali görüntüler)

Burada meleğin hayalinin bile değeri yoktur.
Nerede kaldı ki hayalinin…

Biz, bizzat meleğin kendisiyle yetinmiyoruz, nerede kaldı ki hayaliyle yetineceğiz.
Şeytan ne oluyor da hayali olsun.

Bizim dostlarımız sonsuz ve temiz olan âlemlerden niçin zevk almasınlar da gitsin, insanları aptal ve hiçbir şeyi anlamayacak hale getiren haşhaştan zevk alsınlar “ dedi.

Bunun üzerine bir adam:
“ Kuran’da da şarabın haram olduğuna dair ayet bulunduğu halde bu otcağızın haram olduğuna dair bir şey yoktur “ diye itirazda bulundu.

Mevlana Şems, buna sebep olarak:
“ Her ayetin inmesi için bir sebep olurdu, ondan sonra ayet inerdi.

Bu otu ise Peygamber zamanında yemezlerdi.
Yoksa (Afyon İçenlerin) öldürülmesini emrederdi.

Her ayet bir ihtiyaç ve sebep nispetinde inerdi.
Eshab, peygamberin huzurunda Kuran’ı yüksek sesle okurdu.

Bu okuma şekli peygamberimizin zihnini karıştırdığı için “ Ey müminler!
Seslerinizi peygamberin sesinden daha fazla yükseltmeyiniz” (Hucurat suresi 2) ayeti indi dedi.
                                      *
Mevlana Hazretleri, Sultan Veled’i Mevlana Şemsi Tebrizi’ye mürit yaptığı vakit:
“ Bahaddin’im haşhaş yemez ve asla livata (Erkekle cinsi ilişki) yapmaz;
Çünkü bu iki şey, kerim olan Tanrı’nın yanında son derece yerilmiştir.” Buyurdu.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Mevlana dostlarının afyon içmediklerini, ihtiyaç duymadıklarını öğrendik.
2.    Hayale ve hayale sebep olacak maddelere hiç değer vermediklerini öğrendik.
3.    Mevlana dostlarının Tanrı âlemlerini ve hakikatini görmekten zevk aldıklarını öğrendik.
4.    Peygamberimizin söz etmediğinden, daha ileri bir söz etmeğe yeltenmemek gerektiğini öğrendik.
5.    Mevlana dostları arasında erkek erkeğe cinsi ilişki olmadığını öğrendik.

İşte böyle yaren,

Aklı etkisizleştiren, hakikatten uzaklaştıran her şey Tanrı yasaklamasa da, Peygamber söylemese de aklın gereği olarak yanlıştır.

İlle de ayetten veya hadisten delil aramak, buna akıl zorlayarak çıkarımlar yapmak sesi yükseltmek anlamına geleceğinden gereksiz ve nezaketsizlik ve bir laf etmedir.

Tanrı’nın beğenmeyeceği ve peygamberimizin onaylamayacağı davranışları Tanrı erlerinin yapması mümkün değildir.
                                 *
RAVLİ


Popüler Yayınlar