Yine nakledilmiştir ki:
Bir gün Mevlana Şemseddin buyurdu ki:
Bistami (Beyazıd-ı) mahçuptu.
Altmış sene kavun yemedi, “ Niçin yemiyorsun?” diye sordular.
O da “ Mustafa Hazretlerinin, onu nasıl yediğini bilmiyorum?” dedi.
O halde onun nasıl kavun kestiğini bilmeyen kimse, bundan daha gizli ve müşkül olana ilimlerden nasıl haber verebilir.
(Beyazıd-ı Bistami: Gerçeği araştırıcılardandır.
Anlatılanlara göre dünyada meydana çıkmış olanların öğretmeniydi.
İyi bir nakilcidir.)
*
Yine Şems buyurdu ki:
Ben yüz yıllık bir kâfire sövsem mümin olur.
Mümine sövsem veli olup cennete gider.
*
Yine buyurdu ki:
Biri bana “İblis kimdir?” diye sordu.
Ben de: “ Sensin, çünkü biz bu saatte İdris’te gark olmuşuz.
Eğer sen İblis değilsen niçin İdris’te gark olmadın?
Eğer sende İdris’ten bir eser varsa İblisten ne korkun olabilir?
(İdris Peygamber: Kutsal karar vermeye yetkilidir.
Büyük bir riyazetle (Gündüz oruç, gece ibadetle nefsi etkisizleştiren) meşgul olur tekrar eden ibadetiyle ruhunu bedenine galip geldiğinden ruhu yücelere yükselir nefsten soyutlanmış meleklerle görüşürdü.)
Eğer sen:
“ Cebrail kimdir? “ diye sorsaydın,
Ben de: “ Sensin” derdim.
(Cebrail: Aklıselim (Sağduyu. Doğru, akla uygun yargılar vermeyi sağlayan yetenek, aksı selim) anlamına işaret için kullanılır.
Peygamberlere emir ve vahye vasıta ve memur olan dört büyük melekten biridir.)
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Beyazıd-ı Bistami’nin meydana çıkmış ilimde usta olduğunu ancak bilinmeyen, karışık ve zor problemlerin hallinde aciz kaldığını öğrendik.
2. Şems Hazretlerinin görünmeyen âlemin sırlarında ve zor meselelerin hallinde usta olduğunu öğrendik.
3. Şems Hazretlerinin hitabına erişenlerin aydınlandığını ve çok daha iyi bir duruma geldiklerini öğrendik.
4. Kim, kimi soruyorsa onun gibi olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
Merak ettiğin her ne ise onu öğrenir, onun gibi olmaya çalışırsın, sonunda da onun gibi olursun.
Şems Hazretlerinin anlatımdaki mantık aşamasını herkes kolaylıkla anlayamaz, iki sözü arasında kolayca bağ kuramaz.
Şems Hazretleri hâkimdir.
Yani âlimlere yönelik sözler söyler, âlimlere ders verir.
Söyleyeceğini süslemez, olduğu gibi söyler.
Mevlana Hazretleri ise geniş bir yelpazeye hitap eder.
Hikâyelerle aşağıda olanlara, hikâye arasında da âlimlere hitap ederek öğretir.
Her ikisinin de ortak öğretme şekli kavramlar üzerinden olduğundan öğrenmek isteyenler önceleri anlayamaz veya yanlış anlarlar.
Ama okumaya ve nedensiz sevmeye devam ettikleri zaman hepsini birden bire anlarlar.
Büyük bir öğreti sistemi vardır ki bunu kelimelerle anlatmak mümkün değil.
Kendinin bile bilincinde olmadığın duygun, hissin, bilincin, isteklerin ortaya çıkartılıp Tanrı’nın istediği ve beğendiği bir güzelliğe doğru düzenlenir.
Ey yaren,
Acele etme, bu yoldan da ayrılma.
Öğrendiklerinle bu büyüklerimizle sevgi ve saygıya dayanan bağlılıkla ilişkin devam ederse: onlar sana iyi niyetli ve uyanık olduğun müddetçe açık ve gizli yardım ederler.
Bu hakikat ilmidir.
Bir felsefe asla değildir.
Zor da olsa, acı da olsa hakikatin lezzetini ne hayalinde ne de zannettiklerinde bulabilirsin.
Neyse, şimdilik bu kadar yeter.
*
RAVLİ
Popüler Yayınlar
-
Şibli, bu yıkık yerden geçip gittikten ( D ünyadan ahrete gidince ) sonra bir yiğit, onu rüyasında gördü. Dedi ki: Ey bahtiyar er, Hak s...
-
Dost, dostunun sıkıntıda olduğunu görünce hiçbir şey olmamış gibi davranamaz. Dostunun sıkıntıda olduğunu bilen, eğlenceye gidemez. Dost...
-
“Zühal’in ( Satürn yıldızı ) dönmesinden meydana gelen aklın, Bizim aklımızın önünde yeri yoktur. Zühal yıldızının tabiatı son derece so...
-
Sultan Veled Hazretlerinden nakledilmiştir ki: Şeyh Selahaddin sık-sık babam hazretlerine: “ Ben öyle acayip nurlar görüyorum ” der v...
-
Hakikat yolunun salikleri ve ilahi şarabın mestleri ( Sarhoşları ) olan dostlar ( Tanrı’nın rızası onların hepsine olsun ) şöyle anlatmışl...
-
Gerçek bilgi sahibi müritler (Tanrı’nın rızası onların hepsinin üzerine olsun) şöyle anlattılar: İlahi dost Fahreddin-i Sivasi(Tanrı’n...
-
Tarih haberlerini verenler ve tarihi sırları bilenler şöyle anlatmıştır: Mevlana hazretleri beş yaşında iken çok defa yerinden sıçrar ve hey...
-
KAL İLMİ: Dinin esaslarını öğrenmek ve uygulamaktır. KAL DİLİ: Kuranı Kerim ayetlerine göre konuşulan bir dildir. Kal ilmi, anc...
-
Mevlana’nın, eteğinin temizliği ve namusluluğu hususunda ikinci bir Meryem olan Kira Hatun adındaki karısı anlattı ki: Bir gün Mevlana ...
-
Son derece dindar bir okuldan gelen, basmakalıp düşünce yapısına sahip bir derviş bir gün nehir kenarında yürüyormuş. Ahlaki ve eğitim...