Yine buyurdu ki:
Söylenen sözlerin bir kısmı ikiyüzlülü bir kısmı da doğrudur.
İkiyüzlülü söz, bütün velilerin canlarının ve ruhlarının
Mevlana’yı anlamak ve onunla düşüp kalkmak arzusunda olduklarını söylemektir.
Hâlbuki iki yüzlülüksüz söz ise, peygamberlerin ruhlarına:
“ Kaşki (Ne olurdu) biz onun zamanında bulunsaydık da sözlerini
işitseydik” diyerek onu arzu ettiklerini söylemektir.
Şimdi siz, bu fırsatı kaçırmayınız.
Bir kimse ona ne kadar samimiyet gösterirse Tanrı’ya da o nispetle
yakınlaşır.
Ben şimdi Mevlana’nın dostuyum.
Onun, Tanrı velisi olduğuna dair gerçek bilgim vardır.
Tanrı’nın dostunun dostu, Tanrı’nın velisi olur.
Hiç şüphe yok ki, güneşin yüzü Mevlana’ya karşıdır.
Çünkü Mevlana’nın yüzü güneşe karşıdır.
Güneşin, arkası başkalarına, yüzü de göklere çevrilmiştir.
Dostun alnından daha faydalı bir kitap yoktur.
Fakat şu kadar var ki herkes olgun bir dost değildir.
Bazıları onda bir, bazıları da onda birin yarısı kadar dosttur.
Eğer bu kadar dostluk da olmasa itikâf’a (Bir yere çekilip ibadetle meşgul olmak için) çekilirdi.
Her dostluk otuz parçadır.
Otuz parçayı birleştiren Tanrı’dır.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Velilerin Mevlana ile dost olma
isteğinin önde ve hemen arkasında olan iki isteği ifade ettiğini öğrendik.
2. Birincisi ve önde olanı velilerin
canlarının ve ruhlarının Mevlana’yı anlamak ve onunla düşüp kalkmak arzusunda
olduklarını söylemek olduğunu öğrendik.
3. Birincinin hemen arkasındaki gerçek
isteğin Peygamberlerin ruhlarına:“ Ne olurdu da biz onun zamanında bulunsaydık
da sözlerini işitseydik” diyerek peygamberleri arzu ettiklerini söylemek
olduğunu öğrendik.
4. Mevlana Hazretlerine ne kadar
samimiyetle (İçten, candan, gönülden, içli dışlı olma) yaklaşırsak Tanrı’ya da
o nispetle yakınlaşabileceğimizi öğrendik.
5. Şems Hazretleri Mevlana
Hazretlerinin Tanrı’nın velisi olduğuna şahitlik yaptığını öğrendik.
6. Tanrı’nın dostunun dostu olmak için
çalışanın veli olacağını öğrendik.
7. Tanrı’nın Mevlana hazretlerine ışığını
verdiğini öğrendik.
8. En güzel öğrenilecek kitabın Tanrı’nın
ışığının vurduğu yüzü okumak ve anlamaya çalışmak olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
Mevlana Hazretlerinin kendini kurtarmaktan çok daha öte bizleri de
kurtarmak için Tanrı’dan aldığı ışığı bize yansıtarak karanlıkta hareketsiz
kalmamızı, çukura, tuzağa düşmememiz için yolumuzu aydınlatarak fayda
sağladığını öğrendik.
NASIL DOST KAZANIRSIN
1. Başkalarıyla içtenlikle ilgilenmelisin.
2. Hep kendini görmeyi bırakıp
başkalarının da var olduğunu, iyi ve yararlı işler yaptığını gözlemlemelisin.
3. Ben kelimesini yaşamından
çıkarmalısın, çünkü ben kelimesi farkında olmadan bencil davranışlara sürükler.
4. Sevmiyorsan başkasının seni sevmesini
beklememelisin.
5. Başkasına ilgi göstermiyorsan sana
ilgi gösterilmesini beklememelisin.
6. Yaşamını zorlaştıran kişi,
başkalarıyla ilgisini ve sevgisini kesen kişidir.
7. Sevmek beğenilmeyi ortaya çıkarır.
8. Yüz yüze görüşmek en etkili
davranıştır.
9. Kişiliğini işine yansıtabilirsen seni
görmeye gelirler.
10. Görmeye gelenlere teşekkür edip
ikramda bulunursan dostluk bağı kurarsın.
11. Alçak gönüllü ve dostça tavırlı
olan herkesin beğenisini kazanır.
12. Dostça ilgi elbette ki farkına
varmasan bile kazanımlar sağlar.
13. Ayrıntılara önem vermek hep dikkati
üzerine çeker.
14. Yaşamında olanların ismini bilmelisin
ve ismiyle hitap etmelisin.
15. Çalışmalarını çok beğendiğini,
önerilerine ihtiyacın olduğunu bildirmelisin.
16. Yaşamı ve çalışma yöntemleri ile ilgili
sorular sormalısın.
17. Hayranlık duyduğun kişi bil ki o da
sana hayranlık duyar. Çünkü farkında oluşunun ve ayrıntıya dikkatli oluşun,
ilgi ve sevgiyle olduğunu bildiği için.
18. Özel günleri bir deftere yazıp o
gün onu aramalısın, güzel sözler söylemelisin.
19. Size telefon edildiğinde sevinç ve
coşku dolu konuşmalar sesinden iletilmelidir.
20. Saygılı, kibar, yardımcı olmaya
istekli, güler yüzlü biri olursan herkesle kolayca dost olma olanağına
kavuşmuşsun demektir.
21. Sizden yardım istemeye geldim:”Bana
yardım ederseniz çok sevinirim” demelisin.
22. Gözlerini açarak ve can kulağıyla
anlatılanları dinlemelisin.
23. Sonuçları daima bildirmelisin.
Başkasıyla ilgilenirsen o da seninle ilgilenir.
Samimi ve yürekten olan iletişim karşılıksız kalmaz.
Özel ilgi yaşamımızı etkiler.
Dost seninle konuşarak korkularının ne kadar önemsiz olduğunu
anlatır.
Dost sıcaklığı ve ilgisi korkularının, yalnızlığının,
üzüntülerinin ilacı olur.
İçtenlikle ilgi ve sevgi daima
kazandırır.
DOSTLUĞA
YAKIŞMAYAN ŞEYLER
1. Dost
sana zararlı olursa dostluktan vazgeç.
2. Herkesin
yanında seni kötüleyen kimseleri dost sayma, yoldaşlık etme.
3. Alkole
düşkün olanla düşüp kalkma, kendini uzak tut.
4. Zekât
ve sadakasını vermeyen zenginden ömür boyunca uzak dur.
5. Seninle
menfaat için görüşen bir arkadaş, ayaklarına kapansa bile ona yaklaşma.
6. Yolsuzca
kazanç elde eden vurguncudan uzak dur, çünkü onların düşmanı Allah’tır.
7. Faizcilik
yapana asla merhaba deme.
DOSTLUĞA YAKIŞAN ŞEYLER
1. Hastaları
ziyarete git.
2. Susuzlara
su ver.
3. Meclislerde
dostlara hizmet et ki Allah aziz etsin.
4. Yetimlerin
halini ve hatırını sor ki, Allah seni daima aziz etsin.
5. Bir
yetimin bir an için ağlamasından bile derhal Allah arşı titretmeye başlar.
6. Bir
yetimi ağlatan zalimi, cehennem sahibi kendi ateşinde kebap edecektir.
7. Hasta
bir yetimi sevindiren kapısı kapanmış olan cenneti açık bulur.
8. Sırlarını
açıklayan kimselerden uzak dur.
9. Gençlikte
ihtiyarlara hürmet göster ki, sen de başkaları tarafından saygılı olasın.
10. Yoksullara yardım edersen çok uygun
olur. Bu Allah velilerine yaraşan huylardır.
11. Tok karnına asla yemek yeme ki,
kalbini öldürme.
12. Hastalık oburluktan gelir.
13. Kıskanç uğursuzdur.
14. Yalancıda sözünde durmak yoktur.
15. Ahlaksızın tövbesi sağlam kalmaz.
16. Cimriler verdiği sözde çok az
dururlar.
17. İkiyüzlüleri düşman bil, onlardan
ve onların işlerinden üzüntülü ol.
18. Dinin saf ve katıksız bir su gibi
kalması için daima helal rızık iste.
19. Haram rızık peşinde koşanın
kalbi, teni içinde tamamıyla ölüme mahkûmdur.
GERÇEK ERLERİN HUYLARI
1. İnsanlardan
gizli bir yerde olsa bile Allah’tan korkarlar.
2. Kul
günah işlerken Allah’tan korkar, yine de günah işlemekten geri kalmazsa, sevabı
günahından fazla olur.
3. Zayıflara,
yoksullara iyilik eder. Darlık zamanında bile cömert olurlar.
4. Düşmanının
kusurlarını ağızlarına bile almazlar.
5. Düşmanlarını
mahvetmek şöyle dursun bilakis halkın üzüntüleri ile üzüntülü yaşarlar.
6. Başına
bela gelse bile kimseden insaf beklemez.
7. İstek
peşinde koşmazlar. Eminlik, korku ve endişeden uzak kurtuluş yoluna
yönelmişlerdir.
Allah adamlarının mercisine gel ki Allah nimetlerinden nasip
bulasın.
(Pendname’den alıntı)
DOST- DÜŞMAN NASIL ANLAŞILIR
Dost, dostunun sıkıntıda olduğunu görünce hiçbir şey olmamış gibi
davranamaz.
Dostunun sıkıntıda olduğunu bilen, eğlenceye gidemez.
Dostun, senin yüzüne övgüler yağdırmaz.
Dostun, fena hareketlerine bile hoşgörü gösterir.
Dost, ayıbını yüzüne açık ve anlaşılır şekilde söyler.
Dostun, yolun üzerindeki tuzaklar için önceden uyarır.
Dostun, yanlış gidişatına iyi gidiyorsun, aferin demez.
Dostun, yolunu şaşırdığın zaman uyarır.
Dostun ekmeğini yediği için başkasına karşı seni korur.
Dost yolunu şaşırdıysan bu yanlış yoldan çevirmek için uğraşır.
*Dostuna şiddetli davranırsan uzaklaşır.
*Dostuna yaptığın iyiliğe karşılık ver dersen uzaklaşır.
Dostuna doğru olanı yap. Zarar görsen de doğru olanı yap.
Dostumdur boş ver, o idare eder diye önemsemezlik etme.
İlişkilerinde kıvırmak, çevirmek, eğri hale getirmek dostluğu
bozar.
Dostuna verdiğin sözü unutma, unutturma, dostunu kaybedersin.
Doğru olanı yaparsan kırgınlıklar olsa da dostluk devam eder.
*
Düşmanın tatlı sözleriyle sana bal içinde zehir sunar.
Düşmanın büyüğü kendinle her yere taşıdığın fena huyundur.
*Sağken dostluk kurmayan, dostluğu devam ettirmeyen sen öldükten
sonra ailene dostluk göstermeye kalkanın ahlakı bozuktur. Yardımını asla kabul
etmeyin, açlıktan, ihtiyaçtan ölmek daha iyidir.
Kötüyü besliyor, geliştiriyorsan kendi düşmanını kendin
güçlendiriyorsun demektir.
Düşmanınla savaş ama ahlakı için asla söz etme. Yani ahlaksız,
vicdansız, adi, şerefsiz, namussuz vb. söz söyleme. Olur ki bir gün barış
yapar, yüz yüze gelirsin.
Hal ve hareketlerini düşmanından dinlemelisin ki doğruyu
öğrenesin. Yani senin yanlış işlerini açıkça ve hakaretlerle dolu söyler.
Düşmanını çoğaltma. Güçsüz olsalar bile önemse, birleşirlerse
mahvederler.
Düşmanına kaş çatarak kötü bakıp ürkütme! Zayıf da olsa dost
olması iyidir.
Düşmanın kuvveti ise üstüne hücum etme.
Düşmanını yen ama ezmeye uğraşma.
Barış çarelerini tüketmeden savaşa başlama.
Savaş sonrası galibiyet sarhoşluğuna düşme. Ganimet için
hemen peşine düşme.
Düşmanından savaş halindeyken kork, ama barış halindeyken daha da
kork.
Düşmandan sakınmak ihtiyatlı bulunmak iş bilen yiğitlerin
işidir.
Düşmanının akrabasından biri sana dost olursa hilesinden emin
olma. Çünkü akrabalığını hatırladıkça gizli düşmanlık yapar.
*
Kendi dostlarına bile mesafe koymalısın. Sınırların belli olmalı
ve bu sınırları korumalısın.
Nimetin kıymetini bilmeyeni dost edinme, hizmetinde kullanma,
yeminine inanma, sözüne güvenme.
Düşmanının büyüklerinden biri gelir sana tabi olursa onu hoşça
karşıla.
***
Yaren Bostan’dan aldığım ve ilave yaptığım bu sözleri iyi
değerlendirmelisin.
Ben kendim gibi bilirdim bana şunu yaptı, bunu yaptı diye zarar
gördükten sonra hiç yakınma.
Sen kendini bilmeden başkası ile dostluk edemezsin.
Senden alacakları bir şey yoksa veya sana yükleyecekleri kendi
yükü yoksa selam bile vermeyeceklerini anlamadıysan çok hamsın.
Tüm ilişkilerinde mesafeli olmalısın, sınırlar koymalısın ve bu
mesafeli sınırları korumalısın.
Dost olamıyorsan bari kendine düşman etme.
Düşmanı çoğaltan bil ki kendinsin, akılsızlığındır,
bilgisizliğindir, kontrol edemediğin dilindir.
*
Bilerek yaşayan beğenilen kişidir.
İyi düşünmek ve tedbir almak akıllı ve olgun kişinin isteğidir.
Bu güzel sözleri oku fakat yazanı görmeye (Kişiliğini ve
yaşantısını konunun içine sokarak sana verilen anlam yüklü mesajın içeriğini
bozma) çalışma.
*
Yarabbi! İstemeden sağanak halinde bize gönderdiğin nimetlerden ve
kusurlarımızı örttüğünden ötürü, sana hamd ettiğimiz gibi açık ve düzgün
konuşmayı bize öğrettiğin, anlatmak ve paylaşmanın yolunu kalbimize koyduğun
için sana hamd ederiz Güzel ifade edememekten de sana sığınırız.
Kusur bulucuların küçümsemesinden bizi koru.
Hakikati söyleyememekten bizi koru.
Tehlikeli sözler ettiğimizden bizi koru.
Allah’ım! Senden, bizi doğru yola iletecek bir uyanış, doğru yola
kılavuzlama, doğruluk için çarpan bir yürek, sadakatle süslenmiş bir dil,
delili kuvvetli bir anlayış, hakikatten ayrılmayan bir görüş, nefsin arzularını
kıracak bir irade, kendisi ile onurun ne olduğu bilinir bir duyuş olan bir kalp
gözü isteriz.
Allah’ım! Senden bizi bilerek anlayarak bir doğru yola
kılavuzlamanı, hakikatleri ortaya dökmekte bize yardımcı olmanı,
işittiklerimizi yanlış söylemekten bizi korumanı, münasebetsiz anlatımıza engel
olman için yalvarırız.
Allah’ım! Tehlikeli konulara, yerlere, suç duraklarına, pişmanlık
getirecek yerlerde durmayalım, üzüntü verecek, ağır sözler işittirecek
durumlarla karşılaşmayalım ve bilmeyerek başımızı derde sokup da kurtuluş
kapılarına sığınmayalım, yardım et.
Allah’ım bu dileklerimizi yerine getir, bizi bu dileklerimize
ulaştır. Bizi bu maksada eriştir. Bizi bağış yaptığın yerden ayırma ve bizi
halkın ağzında bir çiğnemlik sakız yapma.
Allah’ım âlemlere rahmet olarak gönderdiğin Hazreti Muhammed’ten
günahlarımın affedilmesi için aracı olmasını (şefaat) dilerim.
Âmin.
*
RAVLİ