11 Kasım 2011 Cuma

KONTROL

                                                                                          
ALÇAK GÖNÜLLÜK
Alçak gönüllü olup gücünü iyilikle kullanmak güzel sonuç verir.

Aşkı ve aileyi yalnızca para konularına bağlamak rahatsız edicidir ve böyle bir davranış eğitimsiz ahmakça ve kendine karşı kayıtsız bir tutumdur.

ACIMA
Acıma ve dışlanma korkusunu yenmedikçe, yaşamınızın denetimini kazanamazsınız.

Anlayış ve şefkat karşılıklı olursa kesinlikle daha büyük ödül yoktur.

Amacımız, gereksiz acıyı ve rahatsızlık duygusunu en aza indirmek ve yaşamın keyfini çıkartmak olmalı.

Yaşamdan sevinç duymalısın.

ARZU DUYMAK
Sağlıklıdır ve hayatta kalmayı sağlar.

İhtiyaçlar yiyecek, içecek, barınma ve giysi gibi istekler hayatta kalabilmeyi sağlar ve bu kadarla yetinmeliyiz.

Sonraki arzularımızın pek çoğu hayal kırıklığına uğratır.

Hayal kırıklığı öfkeye yol açar.

Bunalım, tedirginlik, zedelenmiş duygularla akıl sağlığın bozulur.

AŞAĞILIK VE SUÇLULUK DUYMAK
 Bir zayıf yanımızın herkesin içinde ortaya çıkmasında ve başkalarının bizimle ilgili olumsuz düşüncelerini paylaştığımızda, ardından da zayıf yanlarımızı ortaya çıkardığımız için kendimizi kötülediğimizde yaşadığımız duygulardır.

Alçağın teki olduğumuza, lanetlenmeye ve cezalandırmayı hak ettiğimize inandığımızda yaşadığımız duygulardır.

Aklın hep bu düşünceyle meşgul hale gelir ki KÖTÜ diye tanımladığın düşüncelerin önce saplantıya dönüşür.

Tedirginliğin rahatsızlığa, rahatsızlığın tedirginliğine karşılıklı olarak artırarak olumsuz etkiler.

 Durumlara yalnız kötü tarafından bakanlarda olur.

Kendin kendinle alay etmesini beceremediğinde olur.

AKILLICA DAVRANMAK
Ana hedeflerime ulaşmak yolunda hoş olmayan, kaçınamadığım belirli şeyler çıkabilir bunları kabul ediyorum.

 Önleyebilmeyi tercih ederdim ama dünya benim istediğim gibi olacak diye bir şey yok.

Hoş olmayan bir şey varsa vardır yok sayamam.

İstediğimi elde etmek için planlar yapıp çabaladığım sürece şu an ki rahatsızlıklara ve güçlüklere deyip kabul edersem katlanabilirim dersen akıllıca davranmış olursun.

APTALCA DÜŞÜNCE
Zorunlu olmadığın halde dile getirdiğin düşüncelerdir.

AŞIRIYA KAÇMAK
Aşırı davranışlar zorlayıcı bir döngüye sokar ki, insanın sağlığında ve ilişkilerde ciddi sorunlara yol açar.

Kimileri bu yanlış yaşam biçiminden kurtulamaz.

ALIŞKANLIKLAR
Alışkanlık yaratmaya eğilimi olan varlıklarız.

İyi ve kötü alışkanlıklar ediniriz ve öğreniriz.
Alışkanlık kötü ise ortadan kaldırmak için harekete geçmedikçe bu hareketler daha da kötü bir şekle dönüşebilir.

İstediğimiz olmayınca ya da engellendiğinde öfkeden kudurmak gibi kütü alışkanlıklar edebiliriz.

ANLAŞILMAKTAN
Anlaşılmak istememeliyiz, anlamayı istemeliyiz ki, mutlu günler bizleri bekliyor demektir.

ANLAMAK
Anlama bilginin düşüncede olanaklara göre değerlendirilmesidir ki, bilgi alırken ölçü oluşturan bilgiyi birikimini tercih etmeliyiz.

 Anlamak iste, anlaşılmayan olmaktan korkma.

ANLAYIŞLI OLMAK
Hakkından geçme anlamında değildir, karşındakinin durumunu anlayarak mevcut imkânlarından yararlanmasına izin vermektir.

ACIYA
Acıya zaten katlanırsın, yalnızca bundan hoşlanmazsın ve elbette tercih etmezsin.

Az acı veren olasılığı tercih etmek daha akıllıcadır.

Acı çekmeye hazır olan insanlar en az acıyı çekerler.

Her zaman acıdan kaçmaya çalışanlar en fazla acıyla karşılaşırlar. 

Acıtarak, esirgeyerek, koruyarak yaklaşım daima iyi sonuçlar verir.
                                                B
BENCİLLİK
Bencil her zaman söz hakkının kendinde olmasını ister.

 İstekleri başkalarınınkinden daha fazla önem taşıdığını düşünür.

Uzlaşmaya yanaşmaz.

Haklı olduğunu düşünerek istediklerini elde etmek gerektiği fikrinden kurtulamamıştır.

Gerçekte asla büyümemiş çocuklardır.

Doğruyu olduğu gibi söyleyen bir dostundan seni acımasızca analiz yapmasını istemelisin.

Kibar ol çünkü seni çevre baskısından kurtaracağından sakinlik kazanırsın ve olan bitenleri rahat değerlendirirsin.

 Başkası için daha fazlasını yapın.

Elde etmek için ısrarcı olmayın.

Bencil, tatsız bir insanın yaşlandıkça bu huyları artar. Fakat kibar ve neşeli insanlar genelde zarafetle (incelikle) yaşlanırlar ve son ana dek kibar ve neşeli kalırlar.

Bencillik, ilişkide bulunduğunuz diğer insanların çıkar ve isteklerine aldırmayıp huysuz bir biçimde her zaman kendinizi öne çıkarmanız, onların, kendini beğenen ve düşünen yaşam tarzınıza uymalarını beklemeyendir.

Sağlıklı sınırların geliştirilip korunması için kendi çıkarını gözet, verdiğin sözlere saygı göster ve onların çıkarlarını da aklımızda bulundurmanın önemini kavramalısın.

BOYUN EĞME
Var olanı değiştirmek için yapabileceğiniz hiçbir şey olmadığı ya da çok az şey olduğu anlamına gelir ki, ölüm gibi olaylarda boyun eğip kabullenmek doğrudur.

Ancak bu durumda uzun süre kalmak doğru değildir.

Görev ve sorumluluklar öne alınarak kendine düşeni yapmalısın.

Doğruluğundan emin olduğun kişinin fikir ve yönlendirmelerini kabul edip yapmak, boyun eğme anlamına gelmez.

BELİRSİZLİK
 Belirsizliği kabul etmek gerekir.

Mutlak kesinlik yoktur.

Olasılıklar ve fırsatlar dünyasında yaşıyoruz.

Heyecanlı ve etkileyici olabileceğinin farkına vararak yararlanmalısın. 

BUNALIM
Bunalımda olan rahatsızlık verir, gelecekten umutsuz olursun, kendini çaresiz hissedersin, başarısız ve değersiz olduğun fikri sürekli meşgul eder, uyku düzeniniz bozulur, kilonuz değişir.

Yani derdi dert edinmiş hastalanmışsın.

Bu dertten kurtulmak için doktor yardımı almak gerekir.

Çünkü kafan iyice karışmıştır.

Yakın bildiklerinin iki yüzlülükleri ve amaçlarını gizlemeleri kafanı iyice karıştırır.

Bulunduğun yerden ve insanlardan uzaklaşmak gerekir.


BUNALIM DUYGUSU
Doğal yeteneklerinizin ötesinde bir şey başaramadığınızda, yetersizliklerinizden ve kendinizden nefret ederek, kendinizi ihmal etmeyin.

İhmal edersen kendini incitirsiniz.

Sonunda da başarısızlık, suçluluk, beceriksizlik, düş kırklığı oluşur.

Bunalım, eylemde bulunmanıza engeller ve duygusal açıdan saplanıp kalmanıza yol açar.

Üzüntü için yas tutma zamanı koyarsan bunalıma girmezsin.

Bağırmak yerine, sakince ifade ettiğinde, daha çok inanırsın.


BUNALIMDA OLMAK
 İnsanlar genellikle ikiyüzlüdür, düşündüklerini açıklamazlar, amaçlarına gizlice ulaşmak isterler.

Anlatımları başka bir şey üzerinden yaptıkları için amaçlarını anlamakta zorlanırsın, çoğu zaman tahminlerin tutmaz, ilişkiler zedelenir, kendine güveni olmayanların ruh halidir.

Bunalımdaysan bunalımdasındır kabul et.

Sıkıntı içindesin anladık, ama bu durum abarttığın kadar korkunç değil ki. Sadece rahatın kaçmıştır.

Bunalımındayım diye açıkça tanım yap, bunalımı kaldırabileceğini kabul et.

Bilgi girişinde doğruluk, yeterlilik, geçerlilik yani doğru ve uygunluk olmalı.

BUNALIMA GİRMEK
Bilgi ve aklın yetersizliği ile korkular egemen olur.

Yakınlarının öneri ve yardımlarını ret edersin.

Yeni ve değişik bir şey yapamaz hale gelirsin.

Kimse beni anlamıyor dersin ama kendin kendini ve çevreni anlamıyor hale gelen sensin.

Dostunla düşmanını ayırt edemez hale gelmişsindir.

Aklın sana sorunları ayırt edip yön veremez, bilgin seçenekleri değerlendiremez durumdadır.

Yani aklın sana yardım edemez.

Bulunduğun ortamı değiştirmen veya yalnızlığa bir müddet çekilmen faydalı olur.

Zamana bırakmak yani sorunu geride bir müddet bırakıp baskısı azaldığı zaman çözmek faydalı olur.

Gelecek zamanla beraber imkânlar ve fırsatlar gelir.

Çözemeyeceğin bir sorun varsa mesela ölümle ilgili gibi yas tutmak için bir zaman tayin et ve yas tut.7, 40, 52 gün gibi, senede bir gün hatırlayarak da unutma.

BERBAT
Berbat sözcüğü kötü anlamına gelir.

Bu sözcük değer ölçü olarak kullanılırsan sahip olunan binlerce iyi niteliği örter.

BEDEL
Her şeyin bir karşılığı vardır, karşılıksız olarak hiç bir şey arama.

Karşılığını bil ve karşıla, yararlan.

Karşılığı büyük ise gizlenilir ve üstüne bedava örtüsü konur.

Karşılığı bilinmeyenden kork ve uzak dur.

BAĞIMLILIK
Bağımlılık duyduğun şeye yeniden başlamak istemiyorsan o şeyden, yerlerden ve insanlarla karşılaşmaktan kaçınılması gerekir.

Bağımlı kişiyi gözetlenmesi doğru olur.

Bağımlı kişiye güvenilmez.

BAĞLANMAK
Doğru kişi ve sisteme bağlandıysan çok yararına olur.

Başka insanların kontrol edemediğimiz sorunlarına bağlanmak çok derin bir hatadır.


BİRBİRİNİ ANLAMA
Başarmanın yolu mizah anlayışı ve sevecenlikle sağlamlaştırılmış dürüstlüktür.

Sıcaklık ve ilgi görmenin nasıl memnuniyet verici ve güven tazeleyici olduğunu bilmeliyiz.

Doğru sözcükler seçilmezse yanlış anlamalar olur.

Alan dışında kalanların kafalarını karıştırmamak için dikkatli olmalıyız.

Görüşler kökten ayrıştığında (İnançlarda)bu zeminler üzerinde mutlu bir şekilde iletişim kurmak güçtür.

 Başkalarının sorunlarını anlayabilmek için başında sorunlar olan birisi olman şarttır, sorunlar farklı olgunluğa ulaştırır, buna sahip isen anlayabilirsin.

 BİLMEK
Kendini, kendi gerçeğini bilmiyorsan, hiç kimsenin gerçeğini asla bilemezsin.

BAŞARI
Başarılı olmak için bol miktarda cesaret ve öz-güven olması ve öz disiplinli denemelerle hedefe ulaşana kadar çalışmaktır.

BİLGİ
Bilgi başarının sadece küçük bir parçasını oluşturmaktadır.

Her çabanız, size değerli karşılıklar sağlamaktadır.

Davranışını düşünürsen her denemeniz size bir şeyler öğretecektir.

                                                           
CAHİLLİK
Cahillik bir servete mal olur.

                                                           
ÇARPIK DÜŞÜNCE
Kendini ve başkalarını alçaltmak, yenilgiye katlanamamak, olumsuz duruma uyum göstermemek için diretmek, kötü durumun değiştirmeye çalışmamaktır.

Çarpık düşüncede olanların kullandıkları kelimeler zorundayım, berbat, buna dayanamıyorum gibi ifadelerdir.

Çaresi; kendinizi ve başkalarını kabul etme görüşünden yola çıkarsanız, olaylar üzerinde açık ve doğru şekilde düşünmeye doğru uzun bir yol almış olursunuz.

Tanımla, kanıtları ara, farklı açılardan incele, alternatiflerini ara, ters düşünerek kanıtlar ara ve akla yakın görünen şıkkı seç.

Çalışırken iş yerinde; İşinizin başında durun, sinirlenmeyin, gücenmeyin, duygularının bilinmesini kibarca ama kararlılıkla sağlayın.

Mümkün olduğunca tatlı görünün, gerilim işareti alır almaz gevşemeye çalışın.

ÇABUK ÇÖZÜM
Çabuk çözümler gerçek çözümleri gizlemek için başvurulur.

Asıl sorun yaratan durum, duygusal rahatsızlık vermeye devam edecektir.

Sağlıklı ve köklü çözümler, yöntemlerle sonuç alınır, bu da zaman ister.

İhtiyaç için akılcı bir amaca hizmet eden çözümler tercih edilmelidir.

Asıl sorunun çözümünden kaçanlar, başka bir uğraşı ile üstünü örterek öne çıkmasını istemezler ve ‘zaman geçiriyorum’, ‘denedim’, ‘kendimi böyle daha iyi hissediyorum’,’kendime olan güvenim yerinde’ gibi söz ve davranışlara saklanırlar.

Çabuk çözüme başvurmanıza neden olan ana sorununuzu saptayın ve onu kabullenin.

ÇALIŞMAK
Çalışmanın getireceği rahatsızlık, sıkıntı veya mutsuzluk dayanılmaz şeyler değildir, sadece talihsiz (Rastlantıların düzenlediği ve böylelikle insanlara iyi ya da kötü durumlar hazırladığı sanılan inanç, şans, baht) şeylerdir.

DIŞLANMA KORKUSU
Reddedileceğinden korkarak farklı fikir beyan edememektir.

Başkaları kızdığında paniğe kapılırlar, kötü davranışlarına karşı koymaktan kaçınırlar.(yaygın korkudur)

Dışlanan insanlara güvenmez.

 Başkası birisi ile uzun süre boyunca samimi olamaz.

DÜŞÜNMEK
Düşünmek mutlaka o şeyi gerçekleştirmekle sonuçlanacak değildir.

Kişi kendisini kabul edilemez düşünceleri ve hisleriyle birlikte benimsediğinde ve o düşüncelere hoşgörü gösterebildiğinde, düşüncelerini ve duygularını gerçeğe dönüştürmesi daha az olanaklı hale dönüşür.

Akılcı olmayan şekilde düşünmeye eğilimin varsa berbat veya felaket olarak görme, üstesinden gelinebilecek bir sorun olarak gör.

Hiç kimsenin senin gibi düşünmesini bekleme.

Düşünme tembeli iseniz, düşünmemek daha kolay gelir.

Düşünürseniz az, düşünmeyi o kadar az istersin.

DENETLEMEK
Denetleyemiyorsan, değiştiremiyorsan oluruna bırak.

Denetimi elinde tutamazsan, öfkeler, suçlamalar, incitmeler, dışlamalar, acıyarak yaklaşımlar seni sarar.

Değişmesi için baskı yaparsan öfkeni alevlendirirsin.

Sert ve sakin olursan başarı sağlayabilirsin.

Kavgaya başka sebep vermeyin.

 Nazik (İnce, terbiyeli, saygılı, güzel, zarif) olursan sakinlik sağlanır, işbirliğine ortam hazırlanır.

İyi şeyler ödüllendirilmelidir.
(Bal ile sirkeyle olduğundan daha çok sinek yakalarsınız)

DEĞİŞMEK
Başkasının değişmesini istiyorsak önce biz değişmeliyiz.

Dinlemek çok özel bir hünerdir.

İyi dinlemek hoşgörü ve anlayış gerektirir.

Anlatanın anlaşılmak için yürekten bir ricasını, kaylısını gözden kaçırmamalı.

Herkes iyi dinleyici sever.

Aralıksız konuşmak sinirli gerilim yaratır.

Saygı ve sevgi kazanmak için sabırla ve ilgiyle dinlemeye hazırlıklı olmalıyız.

Anlatılanları dikkatlice dinler, karşındakinin ne amaçla söylediğini göz önünde tutar ve kendi yargılarını oluşturursun.

Kendimizi değiştirmek için çalışmaya istekli olmalıyız.

Değiştirmeye çabalamak; değiştirilemeyeni kabul etmek bu iki durum arasındaki algılayacak bilgeliğe sahip olmak gerekir.

Kendini değiştirmek güç olabilir ama değiştirmezsem her şeyin daha zor olacağı da bir gerçek.

Böyle düşünmeye kendini ikna et.

Rahatsızlık duyacaksın fakat bu rahatsızlığa katlanabilirsin.

 İyi bir ruh haline kavuşursun.

Gönülsüzce çaba gösterirseniz, çabalarınız etkisiz kalır.

Değişmek demek, eski alışkanlıklarını yıkmak ve yenilerini geliştirmek amacıyla düşünce, hissetme ve eylem biçimimizi değiştirmek demektir.

DUYGU
Duygu olayları değerlendirme ve düşünme biçiminize göre oluşur.

Duygularımızın oldukça farkındayız (anlaşılmamak, değeri bilinmemek, görmemezlikten gelinmek) gibi fakat bazen başkalarının duygularının farkına varmakta yetersiz kalırız.

Gerçek duygularımızı saklamaya çalışırsak kendimize yabancılaşırız.

Kendinizi olduğunuzdan başka bir türlü olduğunuza inandırmaya çalışmayınız.

Duygularınızı dürüstçe, fakat özen ve incelikle iletmelisin.

İçtenliğini dışa vurmanızda esnek olmalısın.

DUYGUSALLIK
Duygusal açıdan sağlıklı olan bireyler, kendilerine veya başkalarına katı ya da mutlak kurallar koymazlar, bilimsel düşünceye yaşamlarında yer verirler.

DÜNYA
Dünya tümüyle iyi ya da kötü değil, iyiyle kötünün bir karışımı olduğunun farkına varmalısın.

Dünyada kesinlik yoktur, belirsizlikler vardır.

Dünyada değersiz hiçbir insan yoktur, sadece değersiz davranışlar vardır.

DENGE elde etmeye çabalamak, size, kişisel olarak anlamlı hedeflerin peşine düştüğünüz duygusu ve rahatlık verir.

Dünyanın kendi kuralları var ve ona göre işliyor, yoksa sizin ya da bizim kurallarımıza göre değil.

DENETİM
 Bilimle olur.

Doğanın işleyişi ile uyumlu olmalı ve hoşlanıyor olmalısın.

Sınırlarını bilmelisin.

Seçme gücüne sahip olursun, istek ve hedeflerin doğrultusunda yaşamını yönlendirmek için kullanabilirsin.

DÜŞÜNCELERİNDE
Düşüncelerinde ne zararı ne de mutlu olmayı öne çıkarma, yaşamın tadına daha çok varmaya çalışsan akıllıca olur.

DEĞERSİZLİK
Değersiz bir insan olsaydınız, tamamen değersiz olan bir ruha, bir öze sahip olduğunuz ve hiç bir zaman değer taşıyacak takdir edilecek bir şey yapmadığınız anlamına gelir ki bu söz konusu bile olmaz.

İnsan inanılmaz derecede karmaşık canlılardır.

Birçok yeteneğin, davranışın, niteliğin ve karakter özelliğinin birleşiminden oluşur.

Tek bir niteliğe göre insanın kendisini değersiz ilan etmesi dünyanın en saçma şeyidir.

İnsan özellikleri tartılamaz ve ortalaması alınamaz.

 İnsanı kim yargılayacak?

Özellik ve yetenek bu kadar farklı olunca buna kim karar verecek.

DİNLEMEK
Dinlerken yönünüz anlatana doğru olmalı.

Gözlerine doğru bakmalısın.

Gülümsemeliyiz.

Hem ruhsal hem fiziksel olarak dinlemek gerekir.

Esnemek dinlenme olmadığının belirtisidir.

 İyi dinlemek hoşgörü ve anlayış gerektirir

Tümüyle dikkat kesilip yürekten gelen rica ile dinleyip ayrıntıları kaçırmamalıyız.

Bu rica çok önemli bilgi akışına neden olabilir.

Herkes iyi dinleyiciyi sever.

Aralıksız konuşmak sinirli bir gerilim üretir.

 Saygı ve sevgiyi kazanmak istiyorsak sabırla ve ilgiyle dinlemeye hazırlıklı olmalıyız.

DEDİ KODU
Dedi kodu mutlu arkadaşlık için ölüm demektir.

Başkasının yalanı arkadaşlığını bozabilir.

DENEYİM
Deneyim yapmak öz-disiplin kazanmamışa yaptığı işin sonuçlarını öğreten öğretmendir.

Deneyim, hiç çaba harcamamış kişinin zor durumdan kurtulmak için kaçmayı emreder.

 Deneyimlerin devam ettikçe öğrenmen de devam eder.

DENEME
Deneme çaba harcamaktır.

İlerleme, çaba harcadığınızda ve bir sonraki denemenizi bir öncekinden öğrendiklerinizle yetkinleştirdiğinizde mümkün olacaktır.

EGİTİM                                                     
Eğitimi ne kadar çok görürseniz o kadar eşsiz olursunuz.

Eğitim olmadan güç ve zenginliğin sıkıntısını çekersiniz.

Eğitim aldıkça yalnız bilgi birikimi gerçekleştirilmez, temel bir değişim süresine de girersiniz.

Belli bir eğitim derecesi sizi nitelik bakımından farklı bilge, merhametli, meraklı, ilginç, sağlıklı bir insan yapar.

Eşit düzlemde ilişki kuran yaş farklılıklarını önemsizleştirir.

Endişe; üzüntü ile düşünürsen olur.

Sorunun güçlük çıkardığını kabul et fakat kesinlikle korkuya kapılma.

Gönlünü üzüntüye kaptırarak enerjini boşa harcama.

Dikkatini sorunun üstesinden gelmenin yolları üzerinde yoğunlaştır.

EMİNLİK
Eminlik, deneme-yanılma yoluyla yaptıklarında aynı sonucu alırsan kendinden emin olursun ve yapa-yapa rahata kavuşursun.
                                                       
FANATİK
Fanatik düşündeki kişiler, düşüncelerini dikkatle incelemeyen, fakat aynı zamanda inançlarıyla, aşırılığa vardıracak kadar, kendinden geçen insanlardır.

Özel bir görüştür.

 Farklı görüşlerin olduğunu ve bunu insanların savunmaları gerçeğini kabul etmezler.

Serbest bölgeye, tarafsızlık noktasına ulaşmayı başaranlar her toplulukta mutlu olabilirler.(Sanatkârlar, artistler, yazarlar, ressamlar, müzisyenler)

ESNEKLİK
Esnek olmanız içtenliğinizle, iç dünyamızı yansıtarak dürüstçe, özen ve incelikle duygularımızı göstermekle olur.

FARKINDA OLMAK
Farkında olmayanlar sert konuşur, isteksiz olur, şikâyet ederek ortada dolaşırlar, tahammül etmeyi bilmezler.

Mızmızlanırlar, üzülüp dururlar.

Bu durumun açıklanması gerekir.

Açıklandıktan sonra sertlik yerine anlayış ve yakınlık tavrı gelir.

Bir soruna karşı mücadele edebilmenin ilk koşulu, onun farkında olmaktır.

FİKİR
Fikir farklı ve yaptığına karşı olabilir, planını yeniden düşünmek ve daha iyi plan yapabilmek için yeterlidir.

Böyle biriyle ortaklık kurun, kuramazsan söylediklerini yapan, kendini denetleyebilen, iradeleri (İsteme, buyruk, bir şeyi yapmaya veya yapmamayı belirten iç güç) ile belli başarılar kazanmış kişilerle birlikte olun.
                                                      
GENÇ
Genç bir akrabanla anlaşmayı istersin ama bunun kolay olmadığını bilmelisin.

Genç inançlıdır, özgüvenlidir, umutludur.

Bu dünyadan, insanlardan ve sonsuzluktan ne kadar güzellik, umut, neşe, cesaret, kibarlık ve güç mesajı aldıysa, o kadar gençtir.

Kuşkuların, korkuların, kaygıların, öz-güvensizliğin, üzüntün, düş kırıklıkların varsa yaşlısın.

GEÇİNMEK
Geçinmek demek onlara güven vermek demektir.

GÜÇLÜLÜK
Kendini güçlü hissetmek için başkalarını aşağılama ihtiyacı duyan kimse olmamalısın.

GÜLMEK
Eğer kendinize gülebilirseniz çevrenizle beraber gülebilirsiniz.

GERÇEĞİ KABULLENMEK
Gerçeği kabullenmek için yürekli olmak gerekir.

Koşulları, hoşlanmadığımızı, bir şeyler yapıp yapmayacağımıza karar vermeliyiz.

Gerçek, katı gerçek olduğunda yapmak istediğiniz her şeyi yapamayacağınız anlamına gelir ve bu da “keşke” diyenler bu tuzak içindedir.

GÖNÜLSÜZLÜK
Gönülsüz çabalar etkisiz kalır.

İş ağırdan alınır, hoşgörü azalır, memnuniyet kalkar, işi bırakılır.

GELİŞMEK
Gelişmek için insanın çok çalışması gerekir.

İşe başla ve hedefine ulaşana kadar çalış.

Rahat etmeyi bekleme.

GÜVEN
Güven duymak istiyorsan, sorunların üstesinden gelmek istiyorsan çalışman ve denemen gereklidir.

Alıştırmalar yaparak başardığına kendini ikna etmelisin.

İnsanın kendine güveni ancak bir şeyi yaparak gelir.

 Bunun başka bir yolu yok.

 Bu tanım basit ama böyle.

Güven iyi bir ilişki için yüksek önceliğe sahiptir.

Güven güveni doğurur.

Güven doğrudan bir yaklaşım biçimidir.

Mesafeli tavırlardan kaçınmalısın.

Eleştirisel olmamalısın.

Vaaz vermemeli veya patronluk taslamamalısın.

Baskı altında tutmamalısın.

Hatalarını, cesaretini kırmayacak bir biçimde göstermeliyiz.

GELİŞMEK
Gelişme sağlayacak fırsatlar için bu gün yapmanızın iyi olduğu işleri bu gün yapıp yarına bırakmamakla olur.

Yaşama yeteneğiniz bu davranışınla; hayatı doyası ile yaşama fırsatlarını görmeni sağlar.

Gelecek sadece sorunlar olarak gelmeyecektir, imkânlar ve fırsatlarla gelecektir.

Kendini gelecek korkusuna terk ederek bunalıma girme, şimdiden kendini kör ve sağır hale getirme.

Bir şeyi mükemmel olup olmadığını hiç de göz önünde bulundurmaksızın yapmaya çalışmak, hangi hataların yapıldığını görmek ve sonrasında bunları düzeltmek, böylece aynı işi bir daha ki seferde bu yeni kavrayışla denemekten oluşan sürenin tümü, gelişme sağlamanıza olanak sağlar.

GEÇİNMEK
Geçinmek ister yüksek ister daha aşağıda olsunlar, pek çok kişi için zordur ve ancak altyapılarına bakmaksızın her bireye saygı gösteren geçinir.
                                                      
HAKSIZLIK
Yalnızca kederlendirici ve can sıkıcıdır.

Ama sen bunu korkunç ve felaket olduğuna inanırsan bunalım, öfke, korku ya da işleri erteleme olarak görürsün.

Doğru inanış, hayatın adil olmadığı ve belli ölçüde haksızlığa katlanman gerektiğini kabul edersen ve bunu doğal kabul edersen duygusal rahatsızlara engel olursun ve soğukkanlılıkla hayatınıza devam edersiniz.

Haklarınızı öfkeyle savunmaya kalktığımızda, saldırgan olursun.
Öfkeyle yapmazsan, kendine güvenen biri olursun.

HAKLILIK
Haklı olma isteği sizi bağlar, başka bir kabule yanaşmayan duygusal rahatsızlığa götürür ve insanlarla aranızda sık-sık büyük zorluklara neden olur.(Ben haklıyım, sen haksız)

HATA
Hata yapma korkusu olan başkaları kızdığında, paniğe kapılırlar ve onların kötü davranışlarına karşı koymaktan kaçınırlar.(yaygın korkudur)

Hata yaptığınızı fark ettiğiniz zaman ilk iş olarak özür dilemektir ve meseleyi olabildiğince yoluna koymaktır.

HOŞ GÖRÜ
Hoş görülü olmayı ve yardım severliği öğrenmeliyiz.

Sağlıklı kişiler hayatın tatlısı ya da acısına karşı hoşgörülüdürler.
Hata yapmak insanoğlunun özünde vardır, bu da yapabildiğimiz ve yaptığımız ve yaptığımız anlamına gelir.

İyinin, kötünün, tarafsızlığın karmaşık bir birleşimi olduğumuzu anlayabilmelisin.

HİÇ BİR ZAMAN- HER ZAMAN
Bu sözcükleri ruh sağlığınız ve akılcı biçimde yaşam için, duygularımızı ifade etmek ve tanımlamak için hiç kullanmamalıyız.

HAYAT
Hayat istediğimiz şeyleri bize kolayca ve çabucak vermiyor.

Yine, günlük yaşamın ayrılmaz parçası olan tatlı ve acı olaylardan, çekilen eziyetlerden ve hayal kırıklıklarından bizi korumuyor ve acısız bir yaşam sunmuyor.

HASTALIK
Hastalık ruhsal olarak her insanda vardır.

Peşin olarak kabul et.

Kimin nasıl ve ne kadar tepki vereceğini asla tahmin edemezsin.

HEMEN
Hemen her istediğimize anında ulaşabilme beklentisini kırmak zorundayız.

Bunun böyle gitmeyeceğinin farkına varmalıyız.

Çocukken ihtiyaçlarımızın hemen karşılanması alışkanlığını değiştirmeliyiz.
Hemen isteyen sabırsızdır.

Kumara kolayca yönlenebilir.

Hırsızlığa kolayca yönlenebilir.

Büyük çöküşlerin sebebidir.

Olgunlaşmanın yoluna büyük engeldir.

HÜKÜM
Kendiniz hakkında kesin hükümler vermeyin.

Bir davranışını yargıla ama bütünüyle kendinizi asla.

HEDEF
Yönlenirken doğal bir akış içerisinde olmalıdır.

Bilincinizin (Eleştirici bir biçimde, kendi etkinliğinin farkında olan, farkına varma duygusu açık olarak) bütünüyle hedefe kilitleyerek istemektir.

HAFIZA
Hafızana güvenmeyin, özellikle güçlü değilse, hemen kalem kâğıt çıkarıp not alın, bir şeyi yapmayı hatırlamanız gerektiğinde sizi ne kadar sorundan kurtaracağını tahmin edemezsiniz.

ISTIRAP                                                     
Istırap (Üzücü bir durum ya da etkenin yol açtığı tasa, üzüntü, duyulan beden acısı)veren olguyla yüzleşmeliyiz.

Kendine acımayla ilgili olsa da toparlanmak için çok önemlidir.

Sağlıklı bir düşüncedir ve ilk bir kaç haftayı atlattıktan sonra yararlı bulursun.                                            
                                                     
İHTİYAÇ
İhtiyaçları açık ve utanmadan söylemeliyiz ve tartışmalıyız.

İLİŞKİLER
İlişkilerde iyilik, karşındakinin bağımsızlık ve bireysellik ihtiyacına saygı göstermekle iyi karşılıklı atmosfer oluşturulur.

Herkesle eşit düzlemde ilişki kurmaya çalışın böylece aranızdaki yaş farkları önemsizleşecektir.

İyi geçinmek demek onlara güven vermek demektir.

İnsanlar birbirine güvenmezler ama yine işbirliği ederler.

İŞLER
İşler tek başına büyük ise kolay yapılabilecek şekilde küçük parçalara ayırarak yaptığın zaman geri kalanın göz korkutucu olmadığını görürsün.

Bu teknik tembellikten kurtarır, boş ve faydasız durmanı engeller, işe başlamanı sağlar.

Kendinle anlaş, başla, başlanan işin muhakkak biteceğine inan.

Baştan rahatlık beklemek delice bir düşüncedir, işin doğası böyledir, rahatlık sonra gelir.

Başaramasan bile başka işlerde yarayacak birçok deneyim edinmiş olursun. İşin yapılmasında sızlanmayı sürdürürseniz hiç bir şey elde edemezsiniz.

 Bir işin nasıl yapılacağını bilmek önemlidir.

Ancak, o işi gerçekten yapana kadar, o işin nasıl yapılacağını bildiğinizi iddia edemezsin.

İyi döneminde işin ne kadarının altından kalkmış olduğuna bakmak ferahlatıcıdır.

İşleri denetim altına aldıktan sonra zevkli başka işlere yönelmelisin. 

İşler kötüye gittiğinde gevşemeyi ve sakinleşmeyi öğrenemezsek sağlığımıza korumaya biliriz.

Olgularını (Birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuç) değiştiremeyeceğini kabul etmelisin.

Bu gerçeği öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşürsün

İLETİŞİM
Eğer biz stres altında isek gerilimi diğerlerine de bulaştırırız ve iyi bir iletişim olanaksız hale gelir.

Ortak bir zemin tüm iyi iletişimin sırrıdır ve eğer endişelerimizin üstesinden gelebilir ve çaba gösterirsek hepimiz bunu becerebiliriz.

Öğüt vermek, hiddetlilik, kızgınlık iletişim sağlamaz.

Huzur ve güven verebiliyorsan iletişime hazırsın.

İsteklerinizi tanımla ve tanımanız, ulaşmak için çalışıp çabalamanız, engel olan durumlardan kurtulmak için problemleri çözmeniz önemlidir.

İNSAN OLMAK
 İnsan olmak, çok sayıda isteğe sahip olmanız anlamına gelir.

Arzularınızdan bazıları hafif, bazıları ılımlı ve bazıları da güçlü olur.
İnsanın olgularını (Birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuç) değiştiremeyeceğini kabul etmelisin.

Bu gerçeği öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşürsün.

İnsanlar inanılmaz derecede karmaşık canlılardır.

Birçok yeteneğin, davranışın, niteliğin ve karakter özelliğinin birleşiminden oluşurlar.

İnsanın özellikleri hiç durmadan değişir.

İDDİA
Bir şeyin gerçekte ne ise, ondan farlı olması gerektiğini iddia etmenin hiç bir anlamı yoktur.

İLHAM
Asıl işe başlamak üzere kendinizi harekete geçirdiğinizde, ilham gelir ve sizin çalışma hızınıza paralel olarak da devam eder.

 İlham başarının %10 dur.%90 nı dökülen terlerden oluşur.

İNSAN yaparak öğrenir.
İnsan isen her an yenilendiğinin, değiştiğinin, olgunlaştığının farkında olarak uyum sağlamalısın.

Olduğun gibi kalmak imkânsızdır.

Her şey değişirken sen olduğun gibi kalmakta ısrar ve iddia edersen kendini aldatırsın.

İŞİ AĞIRDAN ALMAK
İşi ağırdan almak başlı başına büyük sorunlar yaratır.

İşi kabul etmemektir.

Bilerek yapılan bir davranıştır.

İkazlarda düzelteceğim cevabı verilir.

Hoşgörü yokluğu vardır.

Tedirginlik ve baş kaldırış vardır.

Kendi değerine karşı tehlike olduğuna inanır ve değerlerini korumak adına yapar.

Bahanelere sığınırsın.

Yaptığı en iyi iş olarak kendine verilmesine rağmen yarışmaktan korktuğu için işi yavaştan alırsın.

Gücendiğini doğrudan söylemek yerine işi geciktirir ve kalitesiz iş çıkartırsın.

Hileye başvurmuş olursun, kendini kandırırsın.

Her insanın farklı beğenisi olduğundan kişi kendi yapmak istediğini yapanı beğenir.

Kendinizi bilinçli olarak cezalandırıyorsun ama karşılığında hiç bir şey kazanmıyorsun.

 Bir işi yapmak için çaba harcadığınız müddetçe gelişme mutlak surette sağlanıyordur.

Deneyimlerinizden öğrenmeye devam ediyorsunuzdur.

İŞ
İş seçerken zevk veren, yapmaktan keyif aldığınız bazı işler seçin.

Uzun vadeli amaçlarınıza uyum içinde olmasına dikkat edin.

İşi yerine getirmeden önce rahat etmeyi bekleme, kendine tam olarak güven duymadan işi yerine getirin.

Sonucunun ne olacağından emin olmak zorunda değilsiniz.

İşi yapmadan önce seni heyecanlandıracak bir şeylerin ortaya çıkmasını beklersen, hayatın boyunca çok az iş başarırsın.

İşin için ne kadar çok çaba harcarsan o kadar ustalaşır ve o işten o derece keyif almaya başlarsın.

İLİŞKİLER
İlişkilerin değer verdiğiniz kişi ile sona ererse pişmanlık ya da keder duygusu yaratır.

İNSAN
İnsan iyi de kötü de davranan, ancak gelecekte daha iyi yapma gücünü elinde bulunduran, hata yapabilen biridir.

Her zaman başarılı olmadıkça hiç bir değerimiz olmadığı şekilde kendimizi kınayan bakış açısını benimsemektense, bu görüşü benimseyin ve daha çok kişi tarafından onaylanma ve daha başarılı olma sansını yakalayın.

Değersiz bir insan değil, bazen istediği kadar başarılı olamayan, istediği sonuçları alamayan bir kişiyim.

Hiç kimse hatasız değildir.

İnsanlar kendi değerlerine göre yargılanmazlar, fakat kendi kökenlerine uygun olarak ayırıma tabi tutulurlar.

İnsanlar sıkıntıya gelemezler.

Bundan dolayı, sıkıntılardan hemen kurtulmaya çalışır ve kendilerine en kestirmeden ferahlatacak yolu seçerler.

Zayıf öz-disiplinli insanlar inanmak istedikleri şeylere inanabilmek için akla gelebilecek en uçuk mazeretlerin arkasına saklanırlar.

İDEAL
İdealimize uygun biçimde yaşamak olanaksızdır.

İdeal terk eden insanlar ihtiyarlar.

En azından onları sürekli aklımızda tutabiliriz.

İHTİYAR
İhtiyar insan ideallerini(mükemmel olma yolunu) terk edendir.

İYİ HİSSETMEK
İyi hissetmeyi sağlamanın önemli yönü aklına olumsuz fikirler sokmamaktır.

İYİ YAKLAŞIM
Karşındakini memnun etmek için düşünce ve davranışının zarafetle (zariflik, naziklik, incelik, davranış, söyleyiş, giyim kuşam inceliği) yani beğenilir olmalıdır.

İHANET
İhanete uğramadıkça güven duymaktan vazgeçme.

İyi bir ilişki için güven en yüksek önceliğe sahiptir.

İNCİNMEK
İncinmemek için her türlü noktası gözlenmeli ve saygı gösterilmelidir.

İNANÇLAR
İnançlar konuşulur ama hiç kimse inancını tartışmaya açmaz, tartışılmasından hoşlanmaz.

İNCELİK
İncelik olması için farklılıkların farkında olmalısın.

İNAT
İnat etmek kendinin daha güçlü olduğunu ispat etme niyetinizle olur.

İntikam duygusu hâkimdir.

Sonucu bilinenin tekrar ispat edilmesine çalışmaktır.

Hâkimiyeti kaçırma korkusu ile ikna edilmeye kendini kapatmaktır.

İYİMSER
İyimser olabilenler, kendilerini sevenler ise başarıya, belli aşamaları geçerek gerçekçi hedeflere ulaşabilmek olarak tanımlayacaklardır.

                                                                                                         
KASDEDİLENİ HEMEN FARK ETMEK
Verilen mesaj anlayınca akıllı insan, akılcı düşünmeye ve önerileri hayata geçirmeye başlar.

KONTROL
Kontrolde makul ölçüde bulunanlar, hayatta diğerlerinden daha başarılı olurlar.

Güce, yeterli gelire ve eğitime sahip olmakla yaşamında kontrol sağlarsın.

Duygularını kontrol altına almak istiyorsan engellemeler karşısında kızmak zorunda değilsin.

Engellemelerin duygusal rahatsızlığa yol açmadığını bilmelisin, ancak keyfinizi kaçırır.

Kontrolün azlığı bir kabiliyetin eksikliği yüzündendir.
Bu nedenle kendinden nefret etmemelisin.

Doğru biçimde yapmak öğretilmemiş olabilir.

Kontrolü üzgünken ve tedirginken bir şey yaparsan sağlayamazsın.

Kontrolü üzülmekten bunalmış hissetmeye geçtiğin zaman sağlayamazsın.

Kontrolü elinde bulundurduğun nimetleri hesaba kattıkça sağlarsın.

Kontrolü, işler kötü de olsa daha kötüsü olabileceğini bilerek şükretmekle sağlayabilirsin, kötü gidişatı durdurabilirsin.

Kontrol, başkasının başına gelenlere aşırı tepki vermemekle olur.

Başkasının problemi için üzülme, sadece ilgilen ve ihtiyaç duydukları yardımı yap.

Kontrolü kaybetmemizin ilk noktası kızgınlıktır ki kızgınlığı oluşturan kendinin olduğudur, sonrası öfkedir.(Bak öfkeye)

Kendi dengemizi kontrol etme gücü bizim içimizdedir ve hiç kuşkusuz insan ilişkilerine uygulandığında paha biçilmez bir hal alır.

KORKU
Korku mantıksız düşünceye sokar, acısına dayanamayacağını düşünürsün, fena bir şey olacağını inanmanızla kontrolü sağlayamazsınız.

Korkuda kontrol istiyorsan sen istemedikçe kimse sizi üzemez, üzücü bir dert var iken bunun felaket olduğunu söylemeyin, rahatsız edici bir şeyi hep düşünmek zorunda değilsin.

Olanı kötüleştirme.

Korkunuzu destekleyen her şeyi tümden bırakarak ve defalarca deneyerek korkudan kurtulabilirsin.

Bir şeyden ne kadar korkarsanız, başınıza gelmesi de o kadar hızlanır.

Çalışanların arasına katılarak yapabileceğinin en iyisini yap.

Mükemmel sonuçlanması gerektiğinde ısrar etmeyin.

Kontrolü problemleri ertelemekle, sorumluluklardan kaçmak ile kaybedersin.

Başka insanların kontrol edemediğimiz sorunlarına bağlanmak çok derin bir hatadır.

Kendini kontrol edersen enerjini öfke ve suçlamaya, karşı suçlama ile cevap vermezsin. 

KISKANÇLIK
Kıskanç insanlar, sevdikleri kimselerin kendilerini sevmesini öyle çok isterler ki davranışları ile kendinden çok hızlı biçimde uzaklaştırırlar.

Bağırırlar, boğarlar, tutsak haline getirirler, sevdiğinin en küçük zevklerinden bile men ederler, hep sevilmek istediklerinde ısrar ederler.

Güven ve sağduyu olmayan yapar.

Sevdiğini kaybetme korkusu duyarlar.

Dışlanmak istemezler.

Sevdiğinizi ne kadar kontrol ederseniz o kadar çabuk kaybedersiniz.

Kıskançsan sessiz ol.

 Baskı yapma.

Kafa ütüleme.

Başları ile olan ilişkisini engelleme.

Zeki ve kıskanç insan isen kendine özen göster, kontrol et, öfke ve suçlamaya yönelme, öz-denetim ve disiplinini geliştir.(bak öz-denetim).

Kıskançlık sevgi ilişkisini zedeler.

KAYITSIZLIK
Erkekler de kadınlar da başkaları tarafından kullanılmaktan ve başkalarının düşencisizliğinden dolayı acı çeker.

KUSUR ARAMAK
Söyleyecek güzel bir şey aramadan kusurunu söylemek yanlıştır.

KÖTÜ
Kötü, berbat gözüktüğünü asla kimseye söyleme.

Kötülüğün güçlendirmemek için kötülük yapan birine tepki vermezsen, o ahmak iyilik yaptım sanır, böylece kötülüğünü güçlenmiş olursun.

KATLANMAK
Eğer durumu değiştiremiyorsan en iyisi katlanmaktır.

KARAR
Karar vermeden önce geri çekilerek seçeneklerini gözden geçir ve karar ver.

Karar almadan önce emin olmanız mümkün değil.

Her zaman belirsizlikler vardır ve bu belirsizliğe hoşgörü gösterme fırsatın olmalı.

KAYGI
(üzüntü, tasa, düşünce)
.Kendi kaygılarımızın köleleri olmak zorunda değiliz.

KİBARLIK
Kibar ve neşeli insanlar genelde zarafetle yaşlanırlar ve son ana dek kibar ve neşeli kalırlar, fakat bencil, tatsız bir insanın yaşlandıkça bu huyları artar.

KİN
Kin duymak aptalca, sevmek akıllıcadır.

KIZGINLIK
Kızgınlık bir zehirdir, yakınlık ise ilaç.

KESİNLİK
Kesinlik arıyorsan dünyada bulamazsın.

Çünkü işler sık-sık kestiremeyeceğiniz biçimlerde değişir.

Kesinliğin var olması gerektiği konusundaki ısrarınızdan vazgeçin ve belirsizlikten hoşlanmasan bile onu kabullenin.

KAYITSIZ KALMAK
Gerçekten istediğiniz bazı şeylere kayıtsız kalıyorsanız, kendinizi kandırıyor ve sizin için gerçekten önemli bir şeye yabancılık taslıyor veya inkâr ediyorsundur.

KORKUNÇ
Korkunçluk güçlük çekmekten öte bir anlam taşır.

Bir şeyin yüzde yüz kötü olduğunu ortaya koyar.

Bir şey ne kadar kötü olursa olsun, her zaman için, daha kötüsü olanaklıdır.

Güçlükler ve elverişsizlikleri korkunç olarak ifade ederek olduğundan daha da kötüleştirmeyin.

KABUL ETMEYE YANAŞMIYAN
Kabullenmeyenlerin tedirginlikleri devam eder, şansızım kelimesinin arkasına saklanırlar, sorunları daha da kötüleşir, rahatsız, tedirgin, kısıtlanmış bir yaşama devam ederler(Kaçmak) farkına varıp sorunla yüz yüze gelip çözmeye çalışılmadığından olur.

Kendinizi tam anlamıyla olduğunuz gibi kabul etmediğiniz sürece, mantıklı kararlar almanız ya da geçmişte yaptığınız hataların sonuçlarını düzeltmeniz pek olanaklı olmaz.

KEYİF
Keyif aldığın ne ise, onda en iyi olmaya çabalamalısın.
Ne yapıyorsan keyif alarak yap başkasının onayını ya da saygısını kazanmak için olmasın.

Bir şeyi iyi yapmaktan keyif almak ve daha iyi koşullarda var olabilmek adına yapın, egonu tatmin etmek için yanlıştır.

KAÇMAK VE KAÇINMAK
Kaçmak ve kaçınmak zor sorunlarla yüz yüze gelmenize engel olur.

 Bu ileride başka yeni zorlukların ortaya çıkmasına yol açar.

Bitirilmemiş işler bekler, sorunlar çözümsüz kalır, yeni ve daha büyük zorluklar ortaya çıkar.

Yaşamak ve istediklerini yapmak için sonsuz zamanın yok.

Sorunlardan kolayca kaçmak, aslında hayatın getireceği güzelliklerden kaçmak anlamına gelir.

Küçük kaçışlar az olsa da kaçma alışkanlığı yapar, her şeyden kaçmaya başlanır.

Bir kere yoldan çıkmaya başladıysanız, yönü düzeltmek çok kolay olmayacaktır.

KISA VADELİ ÇÖZÜMLER
Kısa vadeli ve çabuk çözümler bir süre kendini iyi hissettirir ama bağımlılık yapar (Çikolata, içki, hap).

Ye, iç, eğlen; çünkü yarın olmayabilir şeklinde dile getirilen kısa vadeli hazlardan yana olursan gerçeklerden ve akılcılıktan uzaklaşırsın.

KAYBI
Kaybolmuş, ölmüş bir şeyin konuşulmasını yasak ederek saklamaktansa açıkça konuşmak sağlıklıdır.

KUŞKU
Kuşku kuşkuyu doğurur.

KÖTÜ DAVRANIŞ
Kötü davranış içindeki insanlar kendilerinden hoşlanmazlar.

 Kötü davranırlar çünkü kendilerini beğenmezler ve ardından kötü davrandıkları için kendilerini beğenmezler.

 Kendilerini reddedilmiş ve istenmeyen kişi gibi hissederler, bir yakın arkadaşa çok fazla ihtiyaç duyarlar.

Konuşmaktan kaçınacağın konular suçluluk, sevilmezlik, utanma, inançlardır.

KORUYUCU
Koruyucu yaklaşım sınırı konduysa iyi sonuçlar verir.

KURUNTU
Bir durumun muhakkak olumsuz zorlukları ve zorlamaları olacaktır.

Bu zorlukları keyifle karşılarsan iyi sonuçlar alırsın.

Bu durumun sonuçta mutlaka mutsuz ve bitkin bırakacağına inanırsan kuruntulu olursun.
                                                         
MUTLU
Mutlu insanlar, standartları (herkesçe kabul edilebilir ölçü), değerleri (yararlı nitelikleri) ve etikleri (toplun içinde nasıl davranılacağı, görgü kuralları)ile makul (Akıllıca, akla uygun, akıllıca iş gören, anlayışlı, mantıklı, söylenmiş ve söylenen sözlere önem veren) uyum içinde yaşayanlardır.

Mutluluk; güzellik, sağlık, şöhret ile geldiğini sanma, mutluluğunu yok edecek özelliklerdir.

Kısa yoldan mutluluğa ulaşmak o an için keyif verici olabilir fakat uzun vadede düşünüldüğünde, maliyeti son derece yüksek ve üzücü sonuçlar yaratabilir.


MUTSUZ
Mutsuz olan makul hoşnutsuzluk düzeyinin altında yaşıyorsa, uykusu düzensizleşir, arkadaşları sinirlisin diye uyarır, kendisi bu durumu itiraf edemez, geçici düşüncelerle çözüm arayarak zaman kaybeder.

 Şikâyet etmeyi bırakması, çektiği sıkıntının farkına varması, sorunu kabul etmesi, dışlanma ve öfke devresine varmadan farklı bir çözüm yolu izlemelidir.

Geçmişte yaşadığın mutsuzlukları geleceğe taşımakta fayda yoktur.

Niye tekrar edip duruyorsun.

MAHCUBİYET
Mahcubiyet utangaç insanlar, durmadan, başkalarından uzak durmalarını, küçük düşmekten acı duyacaklarına inananlardır.

Kendine yaptığın çok sert bir yargıdır.(utangaçlığı oku)

MÜLKİYETÇİLİK
Mülkiyet her sevgi ilişkisini zedeler.

Ruhsal ve bilinçsizlikten kaynaklanan sebeplerden dolayı öz-disiplin sahibi olamazlar.

Başaramama korkusu tesirindedirler.

Miras yedi olarak sağlıksız bir ortamda büyüdüğünü kabul et.

Yaşamına akılcı olmayan düşüncelerle, incinmiş duygularla, yersiz davranışların etkisi oldu.

Denetimsiz giren bilgilerin duyguya dönüştüğü akılcı olmayan tüm düşünceleri ve hatıraları yeni baştan ortaya çıkarıp; alacağını al, yaramayanı atarak sorgula ve seç.

Geçmişi silip atmak kolay değil, aklınla savaşmayı bıraktığın an çok kısa sürede eski hatalara düşersin.

Yanlış olana saldırmalısın, yok edene kadar durmamalısın.

MIZMIZCILAR
Halinden memnun olmayıp şikâyet edenler hiçbir zaman insanlarla iyi geçinemezler.

MİSAFİRİ
Misafiri memnun etmek için ilgilenmelisin.

MÜKEMMEL
Mükemmel olmakta ısrar edenler en kötü olmaya mahkûmdur.
                                                        
NEFRET
Yanlış davranmış olsanız bile, asla kendinden nefret etme, yaptığın yakışıksız davranışından nefret edin.

NEZAKET (Saygı ve ince) ve sakinlikle davranmak sonra pişman olacağın birçok yanlış davranışı engeller.

NEVROZ
Nevroz kişinin ruh ve karakter yapısındaki bozukluklardır.

Çoğunlukla dış çevrenin etkisi ile meydana gelir.

Kişiliğin ve uyumun tümünü etkilemez.

İçgüdülerin, bilincin, sansürün birbiri ile uyuşması gerekir, bu uyuşma bozulursa nevroz hastalıkları ortaya çıkar.
 Psikoloji alanıdır.

NİŞANLI
Nişanlısını evlenince değişeceğini beklemek boşunadır. 
                                                         
ORTAK ZEMİN
Tüm iyi iletişimin sırrıdır ve eğer endişelerimizin üstesinden gelebilir ve çaba gösterebilirsek hepimiz bunu becerebiliriz.

ONAYLATMA
 Sorularından ısrar edersen güvensizlik ve bağımlılık sinyalleri verirsin ki sevgiyi zedeler, seni terk etmesini sağlarsın.

Olumsuzluğu yaşamamak tek düşünceniz olmalıdır.

Başkaları ve dünya hakkında fazlaca olumsuzluğun öğretilmesi, sizin de buna inanarak kendinize zarar vermeniz zehirli pedagojidir.

OLUMSUZLUKLAR
Olumsuzları gündeme getirmekten sakınmalısın.

OLGUN OLMAK
Olgun olmak için insan olgularını (Birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuç) değiştiremeyeceğini kabul etmelisin.

Bu gerçeği öğrendikçe daha olgun bir insana dönüşürsün.

OLGUNLAŞABİLMEK
Olgunlaşmanın önemli davranışı risk alabilmektir.

Doğru bildiğinle, doğrunun yüzleşmesidir.

                                                         
ÖFKE
Kızgınlıktan hemen sonra öfke gelir.

Öfke, bir şeyi istemeniz, dilemeniz, arzulamanızla başlar.

 İstediğiniz olmamış ve elde edememişseniz düş kırıklığına uğrarsınız ve üzülürsünüz bu normal bir değerlendirmedir.

Öfke istediğiniz şeye sahip olmak zorunda olduğunu düşünmekle olur.

Öfke başladığı zaman çocukça davranışlar başlar.

Öfkelendiğin zaman ilk işin susmak olsun ve kendine şu soruyu sorarak düşünceye geçin.(İstediğim her şeyi elde etmek gerekir mi?)

Öfkeli iken haklılık tartışmasına asla girmeyin.

Haklı olsan bile bu davranışından dolayı kabul görmez.
Öfkeliyseniz ve bunu dışa vurmayı seçerseniz diğer kişi ile daha fazla soruna yol açarsın karşı kişiyi öç almaya teşvik etmiş olursun.

Öfke nedeni görülmez olur, hakaret sözleri görülür.

Öfkeliyseniz, dışa vurmazsanız pasif saldırgan yöntemlerle diğer kişiden öç almaya çalışırsın ki için rahat olmaz.

Buluğ çağındaki gençler kurallar koyanlara karşı öfke duyarlar.

Sorumluluğunu kabul etmekten kaçıyorsan, durumu olduğu gibi kabul etmiyorsun demektir ve duygularınla aşırı öfke tepkisi verirsin. 

ÖZ-DİSİPLİN
Yüzleşmek, egzersiz ile kazanılır.

Yüzleşmekten korkma.

Şimdi yapılması gerekeni yap.

 Hatalı yapsanız bile yaparak pratiği geliştirin.

Yapılacak büyükse parçalara böl, yavaş yap.

Kendini ödüllendir.

Yaptıklarınızı geriye doğru sorgulayıp hatalarından ders alın.

Denemeden vazgeçmeyin.

Sorundan kaçmaktansa üstüne gitmek doğrudur.

Yeteneğini kullanabilmek için gerekli tahammül ve öz-disipline sahip olmalısın.

Yeteneklerini, niyetlerini, kararlarını sonuçlandırmak için öz-disiplin gereklidir.

Öz-disiplini denetim altına alacak olan kendinsin.

Gerçekle yüzleşebilme olgusunu içinize sindirir.

İnatçılık yapmadan karşındaki kişinin sizi bir şeylere ikna edebilmesine açık olun. Başarısızlık ve eleştirilmek, korkusuna kapılmadan neden reddedildiğini öğrenmeli sonra rahat bir biçimde denetlemeye başlamalıdır.

Zayıf öz-disiplinli insanlar inanmak istedikleri şeylere inanabilmek için akla gelebilecek en uçuk mazeretlerin arkasına saklanırlar.

Öz-disiplin ve acı çekmek her zaman kol kola gider.

Yapmak iyi yapmaktan önemlidir ve pratik yaparak yetkinliğe (Gerekli olgunluğa ve bütünlüğe erişmiş, kâmil, mükemmel) ulaşılabilir.

Gereğinden fazla en az disiplinsizlik kadar zarar verici olabilmektedir.

Zayıf öz-disiplinin sizi mutluluklardan alıkoyabilmesi gibi aşırı disiplin de yaşamdan zevk almanızı engelleyebilir.

Ölçüsünü dengeli bir şekilde ayarlamalısın, sonuçta yoran aşırılığa düşmemelisin.

Her şeyi kararında yapmak lazımdır. 
 
ÖZ-SAYGISI
Olanlar göz göze bakarak iyi niyetlerini belli ederler.

Öz-saygıları zayıf insanlar, hataları düzelttiği zaman alınganlaşırlar suçlanma olarak kabul ederek tepki verirler.

Samimi bir anlaşmanın ihtiyacı içindeyiz ve etrafımızda kilerine yardım ettikçe, onları cesaretlendirdikçe, kendi öz-saygımız da yükselir ve kendimizi günlük işler dünyasında evimizdeymiş gibi hissederiz.

Suçluluk duygusu öz-saygımızı azaltan ve tanıştıklarımızla ilişkilerimizde bizleri güvensiz, yapan en büyük düşmanlardan biridir.

Kendi kaynakları ile yaşamaya yönelerek kendi başının çaresine bakabilen biri haline gelmek gerekir.

ÖNEMLİ OLMA
Başkaları için önemli olmanın yolu, onlara karşı işbirliğine istekli, saygılı ve sevgi dolu olmaktan, ihtiyaç duymaktan geçer.

ÖNEM VERMEK
 Hiç bir şey, başkalarını, onlara önem verdiğinize inandırmaktan daha etkili olamaz.

Her insanın kendine göre önemsediği ve öne çıkardığı vardır.

ÖDÜLLENDİRMEK
 Başkalarını, iyi davranışları için ödüllendirmek, tüm davranışlar içinde en basit fakat en yararlı olandır.

Kusur aramak yerine söyleyecek güzel bir şey aramak doğrudur.

ÖDÜL
Davranışı ödüllendirmek, onu kişiyi heveslendirir ve daha başarılı kılar.

ÖFKEYİ
Öfkeyi yenmedikçe yaşamının denetimini kazanamazsın.

İyi ilişkilerin düşmanıdır.

Değerli gördüğün hedeflere ulaşmanı engelleyen koşullar ortaya çıktığında veya egemenliğin alanda kişisel kurallarına saldırıldığında, yersiz ve haksız davranıldığı iddiasıyla öfken ortaya çıkar.

 Karşındakinin davranışı değil, sizin o sonuca varmanıza yol açan evvelce yüklenmiş akılcı olmayan telkinlerle olur.

Karşındakini sözünü kesip ses tonunu yükselterek konuşmaya başlamışsan öfke anındasın.

Öfkelerini bastıranlar kendilerini suçlarlar sonuçta kendilerini kötü hissederler.

Öfkelerini sürekli canlı kalmasına izin vermeyenler kalp ve damar hastalıklarına yakalanırlar.

Öfkeye kapılan kötü ve değersiz insan olmaz, sadece yanılgıya düşebilen bir kişi olarak kabul etmelisin ve denetimi kaybetmekten hoşlanmazsın.

ÖZ-ELEŞTİRİ
Öz eleştiri fazla olursa kendinden nefret ederek suçluluk duyarsın.

ÖZLEŞMEK
 Kendine acıma içinde çırpınmaktansa başka bir karakterle özleşmek ve onların acılarına ortak olmak akıl sağlığını kurtarır.

ÖNLEYİCİ TEDBİR
Önleyici tedbir ilerideki problemlerin oluşmasını veya büyümesini önler.

ÖLÜM
Ölüm ile kaybın olursa bunalımı, ıstırabı ve yası oku.

ÖNYARGILARLA
 (önceden verilmiş hüküm)
Yüzleşerek önyargının zararlı ve adaletsiz olduğunu, böyle bir ayrımcılığa maruz kalmak istemediğimizi kendimize anımsatmaktır.

Öğrenmek istediğinizi yapın tribünlerden setretmeyin.

Yaparken neyin işleyip neyin işlemediğini öğreniriz.

Yeteneğini öğrenmenin en iyi yolu, onu denemektir.
                                                     
PATRONLAR
Patronlar yanlarında çalışanlar tarafından değiştirilemezler, onlara katlanmak gerekir.

PASİFLİK
Pasiflik aşırı olursa, ailelerini memnun etmek için inanılmaz çok çalışan, sonunda kendilerini tükenmiş ve ezilmiş hisseden modern zaman köleleri olurlar.

PARA
Para insanın sağlığı, ahlaki, ruhi değerleri dışında başka her şeyin vereceğinden daha çok mutluluğun, rahatlığın, özgürlüğün ve kişisel olarak bir şeyler meydana getirebilmenin kaynağı olup, sağduyu (Doğru, akla uygun yargılar vermeyi sağlayan yetenek) ve sağlam muhakemeyle (Bir sorunu çözmek için çıkar yol aramak,

Bir işi zihinde iyice düşünüp inceleyerek karar verme.) kullanılmalıdır.

 Ne kadar çok eğitim görürseniz o kadar paraya hükmedebilirsiniz.
                                                      
RAHATLIK
Rahatlık genelde, o işi bitirmenizden sonra gündeme gelir.

Her zaman için rahat etmeliyim düşüncesine kendimizi kaptırdığımızda: rahatlık tuzağına tutulmuş olursun.

 Bu tuzağı aşmadıkça hayalin, hevesin, hedefin yerine gelmez, mutluluk hayal olur. Bir gün yaparım deme, bu gün yap, hemen yap.

RAHATSIZLIK

Rahatlık veren duyguları hoş görmezsen amacına ulaşmanızı ve mutluluğunuzun uzun süre devam etmesini engellemiş olursunuz.
                                                      
SEVGİ VE İLGİ SÖZLERİ SİHİR ETKİSİ YAPAR.

SUÇLULUK
Suçluluk kendinden nefret etmektir ve fazla özeleştirinin sonucudur.

Sinirsel heyecan aptalca davranan fakat aptal olmayanda görülür.

Sorgulanmaya dayanamayan, çok güvensiz kişilerdir.

Sevgi yalnızca, çocuk bilgisiz ve itaatkâr kalırsa verildiğinden, bu tür yetişme tarzından hiç bir ilerleme çıkmaz.

SEVDİRME
Başkalarına iyi davranıp, size iyi davranmayı teşvik ederek, ailenize dostlarınıza, çalışma arkadaşlarınıza kendini sevdirmelisin.

Diğer kişiyi ne olursa olsun, hoşnut ediyorsa onu yapın.

Kızma.
Sabırlı ve hoşgörülü ol.

Yanlış bir şey yapılmışsa bu durumu yeniden konuşarak doğru anlamalısın. Bütün bu işleri sakince yapın.

SUÇLULUK
Duygusunu yenmedikçe yaşamının denetimini kazanamazsın.
Bu savaşta kazanan ilişkiye en az önem verendir.

Ayrılık ya da boşanma tehlikesinin, eşlerden biri üzerinde etkisi yoksa güç mücadelesinde en uzun ayakta kalan o olacaktır.

Suçluluk duygusu küçük yaşta hükmedici veya aşırı eleştiri ile olur.

Kendilerini suçlu hissedenler savunma eğilimindedirler ve bu onları geçinmesi zor insanlar yapar; genelde hiç anlamı yokken saldırıya geçerler.

SUÇLAMAK
Suçlamak sorumluluğu başkasına atmak olur.

Soya çekim, beslenme, sosyal eğitim, politika, ekonomi ve çevresel koşullar güçlü etki ederler.

Suçlama yapmadan, önce karşı tarafın savunmaya geçmesini önlemek için iyi tarafını yakalamalısın.

Kendinizi suçlamanın bir faydası olmaz, sorunu yapıcı biçimde ele alma yeteneğimizi de olumsuz etkiler.

SEVGİ
Sevgisi çok olup, sevdiğinin nefret ve dışlamasını katlananın sayesinde her şey daha iyi gider.

Sevgi akıllıca, kin duymak aptalcadır.

Sevgi ve karşılıklı saygı ile birbirimizi memnun etmekle ilgilenelim.

Suçluluk hissetmek acı duymaya neden olur.

Acımak zamanla zayıflığa neden olur.

Sertlikle sonuçlanan, kullanılmışlık duygularına yol açar.

Bu konu için sert ve hep terbiyeli ve saygılı biçimde müdahale edilmekle doğru sonuç elde edilir.

Söylenen başkasının sözüne değil, yapılanlara inanarak doğru olanı anlarsın.

SEVİLMEK
Sevilmek başkasından bekleme, bekleyiş içinde olma, sana düşen görev ve sorumluluğunu güzel yerine getir.

SALDIRI
Öfkeden sonra gelir.

Duyguyu kontrol ettiğin gibi öfkeni de kontrol etmelisin.

Kötü huylu inatçı olmak, etrafındakilerinse zorbalık yapmak, onlara bağırmak, itip kakmak, kötü niyetli, sataşmalar, sürekli kusur bulma, başkaları ile mukayese etme, çabaları küçümseme, mutsuz isen sebebinin başkalarını suçlayarak sorumlu tutmak, güzel bir şey için övgüde bulunmamak saldırıdır.

Saldırı incitmeyi, boyun eğdirmeyi, yenmeyi amaçlar.

Bu davranışlar sonunda arkadaşların terk eder, çocuğun güç mücadelesine girişir ve zıt kişiler olurlar, eşiniz karşı saldırı ve sevecenlikte eksiklik oluşturur.

İnsanların sizden birazcık korkmaları iyidir, çünkü böyle saygı görürüz. Kötü huylu ve inatçı olmak saygı kazanma yolu değildir.

Sohbet, düz sözcük alış verişinden çok daha fazlasını ifade eder.

Gülümseyişler, imalı bakışlar, hassas dokunuşlar, fısıldayışlar, kahkahalar, iç çekişler, kaş çatmalar, bağırış ve çığlıklar, öfkeli patlamaları içerir. Vaaz verilmemeli, patronluk taslamamalıyız.

Kişiyi saldırganlığı ile yüzleştirmeye teşvik etmeli, mümkünse yaşamından çıkartmalısın.

SORUNUN ÖZÜNÜ KAVRAMAK,
Sorunun gizlenmiş özünü yakalamadıkça sorunu çözemezsin.

SORUNLARINI YAZ
Üzüntülerini yaz, öfkeni yaz, bu büyük ferahlama sağlar, sonra yazdığın kâğıdı yaz.

SORUN ÇÖZME YOLU
İzlenmesi gerek yol şudur.

Tanımla, hedef belirle, çözüm yollarının listesini yap, listedeki en iyiyi seç, yazılı bir plan oluştur, uygulamayı üstlen, gidişi gözden geçirin, çözümün sonucunu değerlendirin.

Sorunların içyüzünü kavrasan bile sorun ortadan kalkmaz devam eder.

Duygusal açmazları etkin bir şekilde ortadan kaldırmak üzere adım atmalısın.

Sorunun ana nedenini kavramak çözüm yolunda yarıya gelmektir ki önemlidir.

Sadece kaynağını kavramak durumunuzu sürekli yeniden kavramaya çalışırsın ki sorunla hep karşı karşıya olacaksın.

Umutsuzluğa düşecek ve bazı şeylerin değişmeyeceğinden, onları değiştirmenin çok zor olduğundan ve olduğumuz gibi kalacağımızdan emin hale geleceksiniz.

Sorunların farkına varmak güzel.

Onların neden oluştuğunu bilmek daha güzeldir.

Ama sorunların kaynağı neyse ona yol açmamak ve onu ortadan kaldırmak üzere sürekli çabalamak en güzeli.

Sorunlarını çözmek istiyorsan, en iyisi, çalışmaktan ve denemekten başka bir yol olmadığını kabul etmelisin.

Bu hoşuna gitmeyebilir, ama kesinlikle böyle yaşayabilirsin.

Sorundan kaçmaktansa üstüne gitmek doğru olur.


SAKİNLİNLİK
Sakinlik koruyarak, gelecekteki istediklerimi elde etmenin bir yolunu bulabilirsin.

Başkalarına ait sorunları gereksizce üslenerek ilişkileri bozarız.

Bu sorun benim için ne ifade ediyor?

Nasıl hissediyorum?

Sınırlar ne kadar?

Benim rolüm ne diye kendine sorduğun zaman gerçekten ne yapman gerektiği ortaya çıkar.

Başka birinin sorunu ile mutluluğunu azaltma.

SÜRE BASKISI
Süre baskısı işine yeterince zaman ayırmadığından, ağırdan aldığından olur.

Son dakikaya bırakmak eziyet ve sıkıntı verir.

SÜREKLİLİK
Süreklilik işin, verimin, başarının kilit noktasıdır.

SAPLANIP KALMA
Mutsuz koşulları değiştirmek için bir şey yapmıyorsan olur.

Hala, aynı, sıkılıyorum, başka bir şey bulamıyorum, ilgilenecek başka bir şey bulamıyorum diyorsan saplanıp kalmışsındır demektir.

 Kazanımlarını kaybetmeden değişmek için kendinle anlaş.

Korkularını, şüphelerini sorgula.

Bu saatten sonra değişemem gibi tembel düşüncelerden kurtul.

Kendini kandırmayı bırak, kendine acıma, kendine hile yapma.

SATIN ALMAK
 Satı almağı arzu ettiğimiz şey gerçekçi ve satın alınması için haklı bir neden ileri sürebileceğiniz, er geç zaten alacağınız bir şey olmalı.

Bir malı satın almaya karar vermenizle, gerçekten parayı ödemeniz arasında üç günlük bir ara bırakın.

Doğru durum değerlendirmesi için kendinize zaman aralayın.

Düşünmeksizin alışveriş yaptığınızda anlık keyif alırdınız, ardından da suçluluk duygusuna kapıldığını fark ederdiniz.

SAHTELİK
Sahte davranışları kalp kabul etmeyeceğinden geçerli sayma.

SAĞLIKLI
Olmak istiyorsan; isteklerini tanımlamalısın, ulaşmak için çalışıp çabalamalısın, engel durumlardan kurtulmak için problemleri atlamadan çözmek durumundasın.

Kendinizi hırpalıyor, üzgün veya bunalımlı hissetmiyor olduğunuz sürece amaçlarımız doğrultusunda sağlıklı şekilde çalışmıyorsunuz demektir.

SOHBET
Düz sözcük alışverişinden çok daha fazlasını ifade eder.

 Sohbet gülümseyişler ve imalı bakışlar, hassas dokunuşlar, fısıldayışlar ve kahkahaları kapsar.

Din ve siyaset her ne kadar çok insanı ilgilendiriyorsa da fazla tartışmalı konu olduğu için uygun konu değildir.
.
SÖZ
Kararsızlıktan, anlamsızlıktan uzak olmalıdır.

Kısa sürede konuya girilmelidir.

Basit ve doğal olmalıdır.

Saygı ile başla, sevgi ile bitir.

Hiç kimse sevdiğinin yanlışlarının söylenmesini istemez.

Hiç kimse sürekli konuşanı sevmez.

SALDIRGANLIK
Mantıksız davranıştır.

Meydan okumayı temsil etmedir.

Haklıyım diyen, saygı görmeyenler, dinlenmeyenler saldırgan olur.

Saldırganlık gerçeğiyle yüzleşmelisin, yaşamından çıkarmalısın.

Doğru iletişim kuramamaktan olur.

Yaşamın acı dolu olan kısmını ortaya çıkmasından korkanlar, kendisini ifade edecek sözcükleri bulamayanlar utanç duyarlar.

Kendilerini iyi eğitimli ve akıllıymışçasına hissederler ve kendi özel yaşantısına kapanıp kendilerini kendilerine saklamayı yeğleyenlerdir.

Farkında olmaksızın, biz kendimiz, özlediğimiz dostça alışverişi engelliyoruzdur. Sorun nedir?

Diye sorarak dürüst ve özen gösteren bir yaklaşımla itiraf ve özürleri de içeren bir konuşma yapılmalıdır.

Hatasını anlasa bile söylemeyen yüzleşme yapmış sayılmaz.

İtirafta büyük rahatlama sağlanır, sonra yanlış yaptığını ve zararın karşılanacağı karşı tarafa iletilerek rahatlama sağlanır ve zarar tazmin edilmelidir.

SAKİNLİK
Sakinlik ve gevşemiş olmaya çalışın.

Kendi yanıtlarından, tepkinden yalnız kendin sorumlusun.

Gevşek olarak kalabilir ve zarar görmekten kurtulabilirsiniz.

Öfkeyi bastırırsan elinde olmadan patlayıverirsin, güvenli küçük patlamalar iyi gelir.

Kendine sakin ol, enerjini yaratıcı projeler için kullanmalısın diye telkin etmelisin.

Sakinlik ve nezaketle (Saygı ve incelik) davranmak sonra pişman olunacak çok davranışı engeller.  

SAKLAMAK
Saklanmışın ortaya çıkmasını hiç kimse istemez.

SORUMLULUK
Sorumluluk tek taraflı değildir.

SIKINTI
Sıkıntı duymadan, herhangi bir şeyi sürekli olarak keyif alarak yapabilmek imkânsızdır.

Can sıkıntısına tahammül eden insan, başarının daha yüksek ve ilgi çekici basamaklarına ulaşabilmek için gereken sıkı çalışmayı bata-çıka gerçekleştirir.

Acıya, üzüntüye, mutsuzluğa ve tüm sıkıntılara katlanabileceğiniz bir zihinsel yaklaşım geliştirmeniz gerekir.

Öz disiplini oku.
                                                      
Şefkat (Acıyarak, esirgeyerek sevme) ve anlayış karşılıklı ise daha büyük ödül kesinlikle yoktur.

Şikâyet; elde etmek istediklerinin hakkın olduğu düşüncesinde olursan ve karşılığını alamazsan olur.

ŞIMARTILMA
Şımartılan, hazır bulmayı alışan çocukların öz-disiplin konusunda ciddi sorunlar oluştururlar.

Yumuşak başlı ve şefkatli ebeveynin açtığı sorundur.

Çocukları yavaş kendi kaynakları ile yaşamaya yöneltmekle disipline edilmelidir.
                                                      
TUZAK
Tuzağa düşmemek için ne yapman gereken; ihtiyacın için liste çıkart.

 Problemin ne olduğunu kendine sor.

Gerçek olanları gözlemle.

Yanlışı görmemezlikten gelme.

Sadece bakma, baktığına dikkat et.

Mantıklı tepki göster.

 Duygusal tepkilerde kusur bulma hatası vardır, bil ve mantıklı alana yönel.

Okuduğun, duyduğun, yaşadığın olaylardan ders alman için bu konularda doğru soruları sormalısın ve doğru yanıtlar alırsan gelecekteki hataları önlersin.

Yanlış yaptıklarını gönüllü olarak itiraf etmedikçe değişim ve gelişim sağlayamazsın.

Kendini geliştirmenin farkına varmakla olduğunu bilmelisin. Suçlamayı çözüm sayanlar güvensiz insandır sonuçta kaybederler.


TERK
Birini terk ettiğinde, bazı değişimlerin olduğuna ilişkin kanıt görene dek geri dönmeyin.

Terk ettiğin eşin ise kendine çeki düzen verene dek ayrı kalabilirsiniz.

TEHDİT
Tehdit olması kötüdür fakat berbat değildir.

Duruma katlanabilir, gerekeni yapabilirim ve kendimi, bu koşullar altında kabul edebilirim.

Tehlike yaşamın bütününü içerdiğinden farkında olarak kadınlar ve erkekler tehlikeleri göze almaktan korkmazlar.

TELKİN
Telkin;(düşünce aşılama) mantıklı(akla uygun doğru düşünme) ve gerçekçi(gerçeği olduğu gibi gören ve ona göre davranan) olmalıdır.

Sağlıklı duygular; akılcı telkinlerden, tercihlerin dile getirilmesinden olur.

Akılcı telkinler esnektir, kesinlik taşımaz, mantıklıdır ve gerçekçidir.

Sakinliği koruyarak, gelecekteki isteklerini elde etmenin bir yolunu bulabilirsin.

Telkin akılcı olursa; maddi dayanağı var, anlam taşıyor, tarafsız ve zekice verilen yargılarla benimsenip belirlendiği için gerçekçi ve tutarlı, mantıklı,  örnekle varılan sonuçlar verilen sözlere uyuyor, insanların amaçlarına ulaşmasını sağlıyor ve sorunların üstesinden gelmeleri için teşvik eder.

Yaşamında bu güne kadar herkes sana doğrularını telkin etti.

Seçim yapmadan birbiri üstüne kondu. Şimdi akıllıca kendi doğru telkinlerini kendine defalarca söyleyerek kendini ikna et.

Yaşamın için bunu anlamaya ve uygulamaya çalış.

 Kolay olmadığını biliyorum ama kendini kendin denetim altına almak için bu gerekli.

Yapmazsan; rüzgâra kapılmış sıradan biri olarak dünya hayatını tamamlarsın ve unutulursun.

TEDİRGİNLİK
Tedirginlik (rahatı kaçmış, huzuru kalmamış) duymak rahatsızlık yaratır, sosyal toplantılardan kaçılır, keyif alacağı etkinliklerden mahrum bırakır.

Bu duyuş güçlük çıkarır, sıkıntı verir ama çözümü, hoşgörü.

TERCİHLER
Tercihler olabilir ama başkasının istediğin gibi davranmasına neden yok. Böyle kabul edersen hoşlanmıyorum ama katlanabilirim diyerek gereksiz yere acı çekmekten kurtulursun.

Karşındakine tercihlerini mutlaka sormalısın.

TEHLİKE
Tehlikeye atılmazsan, hiç bir şey kazanamazsın.

TARTIŞMAK
Tartışmayı her insan sevmez.

Kökten, temelden, dipten, fikrini sabitleyenlerle tartışmaya girme, sonuçta kırgınlıkla ayrılırsın.

TAKDİR
Takdir edilmeyi başkasından bekleme, kendine düşen görev ve sorumluluğu güzel yerine getir.
                                                       
Utangaç insanlar, kendisine gülünmesinden, kendileri hakkında kötü düşünülmesinden, küçük düşürülmekten ve aşağı olduklarının hissettirilmesinden, dışlanmaktan korkarlar.

Değersiz olduklarına inanmışlardır ve herkesin bu inançta olduğunu sanırlar. Reddedilmekten korkarlar. Gözlerini kaçırırlar.

Yüzleri kızarır.

Pısırık bir şekilde el sıkışırlar.

Başka birinden daha iyi yapabileceği bir şey olduğunu görmez.

Bu duyguyu yenmek için anlamlı karşılaştırmalar yapın.

Başkalarından aşağı olmak değersizlik anlamına gelmediğini bilmelidir. İnsanlarla çocuk ve yaşlıdan başlayarak konuşun sonra korktuğunuz kişilerle sohbet edin.

Uzun vadeli hedeflere ulaşmalarını engelleyecekse, kısa vadeli hazlardan vazgeçmek gerekir.
                                                       
ÜZÜNTÜ
Üzüntüyü yıkıcı bir depresyon veya suçluluk, düşmanlık duygusu veya size adil davranılmadığı için duyarsınız.

Acı vermeye başlamasına izin vermeden sorunun üzerine gidin.

Toplumun üzerinizdeki baskısı kaçınılmazdır.

Yaşananların sizi çökertmesine izin vermeyin.

                                                        
YENİLGİ
Yenilgi telaşlandırır, soğukkanlı kalamazsın, paniğe kapılırsın, öfke duyarsın. Yapacağın incelikle kabullenmektir.

Bir sonrakine hazırlanmaya başlamaktır.

Yaşa dilediğin gibi, farklı kuşağın dilediği gibi yaşamasına izin ver.

YANLIŞ
Yanlış olan hareket değil, hareketin amacıdır.

YARGI
Davranışlarınızı yargılayın, yapabilirseniz düzeltin ve hatalarınızdan ders alın. Fakat kendinizi yargılamayın.

İşe yaramadığınıza, değersiz, tümüyle istenmeyen veya kötü olduğunuza ve kendinizden utanmanız gerektiğine inandırmanız saçmalıktır.

Kendinizi ya da başkalarını davranışlarımızdan yargılama hakkına sahip olmadığımız gibi, kendimizi ya da başkalarını ayıplama hakkına da sahip değilsiniz.

YÜZLEŞME
Istırap veren olguyla yüzleşmelisin, acı ile ilişkili olsa da toparlanmak için çok gereklidir.

Sağlıklı bir düşüncedir.

Korktuğun sürece yüzleşmekten kaçarsın ve bunalımlı duygularını değiştirmeye yanaşmazsın.

Kötü bir durum vardır unutma ki daha da kötüsüne gidecek olan bu durumu yüzleşmekle o noktada durdurabilirsin.

Vereceği rahatsızlığa katlanabilirsin.

Geleceğinle ilgili aptalca felaket senoryaları yazmayı bir kenara bırakıp çıkacak fırsatlardan birini yakalamaya çalışmalısın.

Yüzleşmeden kaçan korkaktır, suçludur, hastadır.

Zor bir görevle yüzleşebilmek, ondan kaçmaktan daha kolaydır.

YAŞLI İNSANLAR
Yaşlı insanlar çok alıngan olabilirler ve onlarla iyi geçinmek için daha dikkatli davranmak gerekir.

YIPRANMAK
Yıpranmak fiziksel açıdan ise sonucunda akıl sağlığından da zarar görür.

YANLIŞ SONUÇ
Yanlış sonuç hiç bir dayanağı olmayan olumsuz bir sonuç çıkarmaktır.

YAŞAM
Yaşam ister beğenin, ister beğenmeyin çok çalışmayı, tekrar yapmayı gerektiriyor ve bunu kabul etmekten başka seçeneğiniz de yok.

YANILĞI
Yanılgıya düşebilen insandan hatasızlık ve büyük güç bekleyemezsin, hiç bir şey garanti altına alınamaz.

YÜZ YÜZE GELMEK
Yüz yüze gelince durumunda korkuların becerilere yönlendiğini görürsün.

Ölüm, sevdiğinden ayrılmak gibi acı gerçeklerle yüz yüze geldiğinde gerçekle yaşamayı öğrenirsin, hayal kırıklığına uğrar hayatına yeni bir düzen verirsin.
YENİLGİ
Yenilgi kısa dönemli haz peşinde olduğundan bu alışkanlığını denetim altına alamadığından, uzun vadeli haz almayı düşünmediğinden olur.

Rahat edeceğin ve keyif alacağın bir düzenleme yaparak her gün nerede ve hangi saatte ne yapacağını sapta, yararını ve zararını zaman dilimleri içinde yaparak çalış.

YAS
Yas dönemine herkesin ihtiyacı vardır.

Geleceğe dönük olumlu yaklaşım, hızlı toparlanma için çok gereklidir.

Gün tayin et mesela 7, 40, 52 gibi.

YAŞLI
Yaşlı isen kuşkuların, korkuların, düş kırıklıkların içindesindir.
Kuşkuların, korkuların, kaygıların, öz-güvensizliğin, üzüntün, düş kırıklıkların varsa yaşlısın.

Genç isen inançlısındır, öz-güven sahibisindir, umutlusundur.

YAŞLI İNSANLAR
Yaşlı insanlar çok alıngan (bir sözün, bir davranışın kendisine karşı olduğunu sanarak incinmek veya öfkelenmek) olabilirler ve onlarla iyi geçinmek için daha dikkatli davranmak gerekir.

YAPMAK
Yapmak iyi yapmaktan daha önemlidir.

Sonuç pek parlak olmasa da başladığınız işi mutlaka bitirin.

İşi sıkı tutun ve sansınızı zorlayın.

Kazanmak veya kaybetmek çok önemli değildir.

Kaybetmekten korkunuz için gerekçeler aramaktan vazgeçin.

YARAMAZ
Kendisini hiçbir işe yaramaz hisseden bir insan için sağlam bir öz-disiplin sahibi olabilmek zor bir iştir.

 Belli yetenekler söz konusu olduğunda değersizlik olabilir.

Kendini değersiz hissetmek aşırı nevrotik bir davranıştır.

Eğer kendini işe yaramaz veya değersiz hissediyorsan kendinizi davranışlarınıza eşitlemekten vazgeçin.

Kendinizi yaptıklarınızla yargılamaktan vazgeçin.

Güçlülük ve güçsüzlüklerinizi kendinize eşitlemekten vazgeçin.
                                                           
ZARAR
Zarar ziyan görürsen kabullen (gücenmeden hoşgörü gösterirsen rahatlama anında gerçekleşir), değiştirmeye çalış (güçlüklerle karşılaşırsın), çekip git (kendine, yaşamına başka bir yerde veya başkaları ile sürdürme ve huzur bulma şansı vermiş olursun).

ZEHİRLİ PEDOGOJİ
Zehirli pedagoji: Ana babalar, öğretmenler, din adamları gibi önemli kişiler tarafından size, kendiniz, başkaları ve dünya hakkında fazlaca olumsuz şeyler öğretilmesi, sizin de bunlara inanarak kendinize zarar vermenizdir.

 Hassas ve kendiniz için düşünmeyi zor bulduğunuz bir zamanda, böyle haklı gösterilemeyecek dünya görüşlerine inanabilmeniz sürpriz sayılmaz. Genellemeler yapılarak korku eğmemen kılınır.

Tuzak, yararlanılmak, saf durumuna düşmek gibi istenmeyen duruma düşmekten genelleme yapılarak korkutulursun ve böylece gelişmen engellenerek kendisine muhtaç kılınarak güdüme hazır, kullanabilir insan sağlanır.

ZAMAN
Zaman önem ve öncelik sırasına göre işlerini yerine getirmek için düzenleme yaparsan en etkin biçimde kullanmış olursun.

ZORUNLULUK
Zorunluluk gibi yerine getirilen bir eylemin, her ne kadar ciddi sorun oluşturursa oluştursun, kişinin ana sorunu değil, ana sorununu gizleyen bir maske olduğunu hatırda tutmak önem taşıyor.

Korkulardan kaçınmaktan vazgeçtiğin zaman neler kazanacağını gösteren liste yap, gün boyu defalarca oku, tekrar oku.

ZIDDİYET
(karşıtlık, sevişmezlik, düşmanlık) varsa karşılıklı konuşma yarar sağlamaz.

ZEVKLER
Zevklerin geçici tadına vardıktan sonra bunları yeniden defalarca isteyeceksin adeta bağımlı hale gelirsin.

RAVLİ

Popüler Yayınlar