Bir gün Mevlana Hazretleri Semada büyük neşe içinde idi,
Şeyh Selahaddin Hazretleri de bir köşede oturmuştu.
Mevlana şu güzel gazeli söyledi:
ŞİİR:
“ Bu son anda dinin salahı ( Dine bağlı) olan Selahaddin’den başka feryada koşan yok,
Eğer sen onun sırrının sırrından bir şey biliyorsan,
(Bunu) kimsenin bilmemesi için ağzını sıkıca kapat.
Aşkın göğsü hoş bir sudur.
Canlar o suyun üzerinde çör çöptür.
Onun yüzünü gördüğün vakit soluma;
Çünkü nefes aynaya ziyan verir.
Güneş aşıkın gönlünden doğar ve
Âlemin her tarafı nurla dolar.
Ve bunun gibi baş beyti şeyhin mübarek adı ile süslü olan güzel gazeller söyledi ve bunlar divanlara tespit edildi.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Mevlana Hazretlerinin gönlünden geçirdiklerine Şeyh Selahaddin’den başka birinden cevap alamadığın öğrendik.
2. Şeyh Selahaddin’in gönülden geçenleri bildiğini hatta o kişinin kendinden bile sakladığı sırlarını bildiğini öğrendik.
ŞEYH SELAHADDİN
Dindar ve faziletli bir kişi olan Selahaddin, Mevlana’nın babasının aziz dostu ve halifesi Seyyid Burhaneddin’e katılmış, ahlakı, hulusu (Saf, içi temiz, samimi candan ) ve ibadete düşkünlüğü ile sofilik yolunda hayli ilerlemiş ve şeyhi Seyyid Burhaneddin’den hilafet alarak şeyhlik makamına yükselmiştir.
Seyyid Burhaneddin şeyh Selahaddin’in temiz kişiliğini ve Hakka olan âşıklığını çok severdi.
Şeyh Selahaddin ümmi yani okuma yazma bilmiyordu.
İlahi aşka gönlünü vermiş, birçok haller elde etmişti.
Hiç okumamış bir kişi olmakla beraber büyük bir arif ve büyük bir velidir.
Hazreti Mevlana gibi büyük bir hak aşığının gönül verdiği, sevdiği, kendisine dost ve arkadaş ettiği her insan velidir, muhakkak insan-ı kâmildir.
Mevlana’nın gönlünde yer verdiği mübarektir, kusursuzdur.
Hazreti Mevlana bir mektubunda:
“ Selahaddin, şeyhlerin şeyhi, şeyhlerin sultanı, yeryüzünde Allah’ın velisi, insanlar arasında Hakk’ın nuru, Seyyid Burhaneddin Hazretlerinin can ve gönül oğlu, Seyyid’in tek halifesi, ariflerin ruhu, Allah nurları ile kuvvetlenmiş kutlanmış, gönül ve gönül ehlinin sahibi, iki âlemin kutbu, Hak ve dinin salahı(Dine bağlı)” diye yazmıştır.
Şeyh Selahaddin Hazretleri, yaradılış itibariyle sabırlı, sakin, konuşmadan çok susmayı bilen bir kişidir.
Bu sebeple Hazreti Mevlana, onun ruh arkadaşlığından bir dereceye kadar sükûnet buldu.
Gönlü, dost sevgisi ile insan sevgisi ile Allah sevgisi ile dolu olan bu büyük veli yalnız devrinde yaşayan müminlere değil, yüz yıllar boyunca bütün müminlere Kakı ve hakikati seven bütün insanlara bir iman meşalesi, bir aşk meşalesi olmuştur.
Bizlerin de inşallah onun nurlu ışıklarından faydalanmamızı Allah nasip etsin.
Âmin.
*
RAVLİ
