Bir gün ulu arkadaşlar, Çelebi Hüsameddin Hazretlerinin ( Tanrı ondan razı olsun) huzurunda:
“ Filan, Hüdevendigarın (Mevlana) sözlerini iyi takrir (Sağlamlaştırıp anlatma) ve onları halka iyi tefsir (Yorumlamak) ediyor.
Onun bu fende büyük bir mahareti var” diye birini methettiler.
Çelebi Hazretleri:
“ Hüdevendigarın sözü, bir ayna gibidir.
Bir mana söyleyen ve ona bir şekil veren herkes kendi manasının şeklini söyler.
Binaenaleyh o, Mevlana’nın sözünün manası değildir” buyurdu ve:
“ Deniz binlerce ırmak olur.
Fakat o ırmağın bin tanesi deniz olamaz “ diyerek şu beyti söyledi:
“ Benim zahiri (Dışa çıkan, görünen, duyulan) kulaklara erişir,
Fakat canımın feryatları hiç kimsenin kulağına erişmez.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ Şark İslam Klasikleri 29
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Mevlana Hazretlerinin sözlerine mana verdiğimiz zaman onun esas gerçeğini değil de kendi gerçeğimizi gördüğümüzü öğrendik.
2. Mevlana Hazretlerinin bizi bize gösterdiğini, ne şekilde olduğumuzu, yolun neresinde olduğumu gösterdiğini öğrendik.
3. Mevlana Hazretlerinin sözleri içinde canının feryatlarını duyabilmemiz için can kulağımızın açık olması gerektiğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Mevlana Hazretlerinin her sözü kişi hangi seviyede olursa olsun onu ana gösterip özeleştiri yaptırıp o kişinin ne durumda olduğunu gösterir.
Mevlana Hazretlerinin sözü okuyan duyan farkında olmadan iç dünyasına gider ve orada ayna oluşturarak kendi durumunu kendisi seyreder.
Öz eleştiriyi sana yaptırır doğru olanı senin arayıp bulman için yolu gösterir ve aydınlatır.
Öz eleştiri yapacak cesareti olmayan, inandığını gerçek sanıp doğru gibi kabul etmişler irkilirler, hayal aleminde yaşayanlar korkar kaçarlar.
Mevlana Hazretlerinin canından gelen “Ah! Sözlerini duymak için onun önerdiği aşk yoluna girmek ve mesafe almak gerekir.
Mevlana Hazretleri bizi bize temizlettirir, kanıksadığın doğru bildiğin yanlışları sana gösterir ve gönlünden çer çöpü temizlemeni ister bekler.
Eğer yaren, kendini Mevlana Hazretleri ve dostları ile aynı cinsten hissediyorsan anlamasan bile, binlerce yanlışını görsen bile okumaya, bu yolda devamlı olmaya bakmalısın, er böyle olursun.
Eleştirilmekten kaçıyorsan, kendi yanlışlarını yok sayıp görmemezlikten geliyorsan, doğru bir yol bulduğun halde zor ve uzun diye vazgeçersen er olamazsın.
Bu er dediğimin cinsiyetten (Kadın, erkek) değildir.
Hangi cinsten olduğun ile ilgilidir.
Bu yolda gidenler elbette ki elinden tutarlar, büyüklerimizden yardım gelir.
Yaren,
Allah aşkına bu yola gir de sıradan insanlardan sıyrılarak sayılı insanlardan ol.
*
RAVLİ
