14 Aralık 2011 Çarşamba

ŞEYH SELAHADDİN VE GAYB YAĞMURU

Mevlana Hazretleri (Hüdavendigar) (Tanrı onun aziz sırrı ile bizleri kutlasın)
Kendi mübarek yazısı ile büyüklerden birine şu sözleri yazmıştı:

Sizin yüce makamınıza malum olsun ki:
Şeyh Selahaddin bir defa:
“ Tanrı’nın rahmet yağmurları geliyor, bu yağmur elbiseleri ıslatmaz, fakat kalbi temizler, latif, nurlu ve aydın yapar “ buyurmuştu.

Dün buraya bir cemaat gelmişti.
Çok şiddetli bir yağmur yağıyor, damlar ve duvarlar   (insanları) bu yağmurdan korumuyordu.
Latif ve nurlu yağmur…

Kendi kendime:
“ Dünyada ne kadar binlerce sarıklar, faziletler ve fazıllar var ki, bu yağmurdan mahrumdurlar “ diyordum.

Sonra:
“ Selahaddin, bunların elbiselerinin ıslanmaması, sizin inayetinizin ve kabulünüzün eseridir “ dedim.

Bunun üzerine Selahaddin:
“ O, Gayb âleminden gelmiş Tanrı’nın bir rahmet yağmurudur.
Bu yalnız mana âleminin dostları üzerine yağar.

Bu Gayb âleminin nurlarını ve yağmurlarını, Gayb âlemini gören gözlerden başka kimse göremez.” Buyurdu.

ŞİİR:

“ Bu yağmur, bu (Bildiğin) bulutlardan değildir, bunun bulutu ve göğü başkadır.

Gayb âleminin bulutu ve suyu, gökleri ve güneşi ayrıdır.

Bu ancak Tanrı’nın has kulları üzerine yağar, geri kalanlar, daima yeni bir yaradılışın elbisesini giyer “

                                     ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                     ***
Neler öğrendik:
1.    Islatmayan bir yağmur olduğunu öğrendik.
2.    Yağmur: Tanrı’nın iyilik yapmak amacıyla gökten yere doğru gelen merhametinden, acımasından, esirgemesinden, korumasından affetmesinden, bağışlamasından, nimet vermek için, nimetini istediği yerde oluşmasını sağlamak için hafif, kuvvetli ve şiddetli olarak gönderdiği nimetidir.
3.    Yağmur kalp inceliği oluşturur.
4.    Doğa olayı dışında veya içinde gönderilen bu rahmetin kalbi temizlediğini, latif hale getirdiğini, nurlu ve aydın yaptığını öğrendik.
5.    Gayb yağmurunun Bu yağmur, bu bildiğimiz bulutlardan olmadığını, bunun bulutu ve göğü güneşi başka ve ayrı olduğunu öğrendik.
6.    Bu yağmuru ancak Tanrı’nın has kulları üzerine yağdığını, bu yağmurun Tanrı’nı has kulları üstüne yağdığını öğrendik.
7.    Diğer insanların üzerine yağdığı zaman o kişiler daima yeni bir kalp makamına yükseldiğini öğrendik.
8.   

İşte böyle yaren,

Cenaze namazı kılınması sırasında veya cenazenin toprağa konması sırasında gökte bulut olsun olmasın bir miktar yağmur yağar ve bu yağmur kimseyi ıslatmadan kurur.

İşte ölmüş kişide bu olay olmuş ise rahmetli deriz.

Bu görünmeyen âlemden gelenin görünenidir.

Gayb âleminde (Görünmeyen âlemde) hazırlananların görünür âlemde yağmur olarak görürsün ancak görünmeyen nimetleri herkesin göremeyeceğini ama yararlanacağını öğrendik.

Yaren,
Kafan karışmasın.
Tanrı bizlere vereceğini yağmurun, karın, çalışmanın, hastalığın, sakatlığın, derdin, sıkıntının içine gizleyerek kor da kıskanç gözlerin fenalığından korur.

Tanrı erleri başına bir şey geldiği zaman şükretmeye başlar ve Tanrı’dan gelen hediyenin ne olduğunu görmeğe anlamaya çalışır.

Asla şikâyetçi olmazlar, kendilerini başkaları ile mukayese etmezler.

Yağmur örneğinden anlamalıyız ki aynı gözükse de farklılıkların olduğunu dikkatlice görmeliyiz.
                           *
RAVLİ

Popüler Yayınlar