Dostlardan bir gurubu
elçilikle Kayseri’ye göndermiştiler.
Geri döndükleri vakit, bazı
arkadaşlar Pervane’nin sofralarını anlattılar: çeşit-çeşit nimetlerden
bahsettiler.
Mevlana Hazretleri kızarak “ Dostlar yediklerini içtiklerini aşırı derecede övdükleri ve
şöyle yedik, şöyle iştik diye övündükleri için utansınlar “ buyurdu.
ŞİİR:
“ Ey
bu yağlı yemekleri görmüş ve yemiş olan kimse,
Kalk da onların
apteshanede ne olduğunu gör “
Dostlar derhal mağfiret
dileyip tövbeler ettiler.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B.
YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Misafirlikte yenen
ve içilenin aşırı övülmesinin doğru olmadığını öğrendik.
2.
Övülecek doğru
bir şey yemekten, içmekten başka bulamayanın göremeyenin davranışı olduğunu
öğrendik.
3.
Kısa bir zamanda
değerini kaybeden şey güzel dahi olsa aşırı övülmeye değmeyeceğini
öğrendik.
İşte böyle yaren,
Olgun kişinin bakışı ve
görüşü sonu görmekle olur.
Ham kişi yediğini, içtiğini,
eline geçeni veya elinden gideni gördüğünden anlatımından onun ham bir kişi
olduğunu anlarız.
Ebedi olanı, uzun zaman fayda
sağlayacak şeyleri görüp göstermek olgun kişilerin işi olduğunu öğrendik,
anladık.
*
RAVLİ