Hoca Nefiseddin anlatmıştır
ki:
Medresede büyük bir sema
vardı. Birdenbire Mevlana hazretleri çabuk-çabuk benim tarafıma gelip sıkıca
yakamı tuttu.
Ben bu heybet karşısında
kendimden geçtim.
Ondan sonra “ Birisi senden
Mevlana ferecesinin yenini niçin sıvıyor derse ne diyeceksin?”
(Mevlana
elbisesinin kollarını omzuna doğru neden çekiyor ?)
Bende Hüdavendiğar ne
buyurursa onu söylerim dedim.
Bunun üzerine o “ Bütün
kâinat ulu ve büyük bir hanikah (dervişlerin evi, tekke)
gibidir.
O hanikahta hakiki şeyh Tanrı
Hazretleridir.
Bütün peygamberler, veliler
ve ümmetin hasları (katışıksız inananlar) da orada misafir sofiler gibidir.
Yabancı bir sofi bu hanikaha (tekkeye) inip hizmetçinin kim olduğunu bilmeyince
yenini sığamış ( kolunu sıvamış) olan kimseye bakar, bundan hanikahın
hizmetçisinin o kimse olduğu istidlal (Bir delile
dayanarak bir şeyden bir netice çıkarma) eder ve tasavvuf erbabının sair
erkân adabını (nasıl hareket edeceğini öğrenir) ondan
alır (öğrenir).
Ondan sonra temiz sofiler,
vefa yolu Salihleri
(Sözünde
duran, sözünü yerine getiren, dostluğunu devam ettiren, doğru sözlü, dinin
emrettiklerini yapan kişiler)
İle mahrem (samimi, içli-dışlı olan) ve hemdem (sıkı-fıkı arkadaş) olmağa, orada kalmağa ve doğruluk
göstermeğe muktedir (mümkün) olur.
Yoksa hemen o anda onu
hanikahtan (tekkeden) dışarı atarlar.
Şimdi bu dünya hanikahında,
Âdemin yer değiştirmesinden (insanların devamlı
dünyadan ahirete gitmesinden) ve o anın feyzinden (bolluk ve bereketinden) beri (temiz,
kurtulmuş) Tanrının hizmetçisi biziz,
“ Hizmetçi Tanrı’nın
sevgilisidir” sözü genel kaidedir.
Akıllıya bir işaret kâfidir.
Bu hizmet etmek nasibi
Tanrı’nın elçisinden bize geçmiştir.
Nitekim Tanrı’nın elçisi (Tanrı’nın salât ve selamı üzerine olsun)
“ Bir kavmin seyidi (Efendisi) o kavmin hizmetçisidir” buyurmuştur.
Ne mübarek bir hizmet ki,
hizmetçi, hizmetçilik bereket ve feyzinden (dolup taşan
bolluk) bütün insanların en iyisi, en büyüğü ve bütün dünyanın
hizmetçisi iken kendisine hizmet edilen bir kimse oldu.
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B.
YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Büyük kâinata
hizmet edenin Tanrı hazretleri olduğunu öğrendik.
2.
Şeyhin tekkenin
hizmet edeninden birisi olduğunu öğrendik.
3.
Misafir olarak
nereye gidilirse orada nasıl davranılacağını hizmet edenden öğrenileceğini
öğrendik.
4.
Misafir olduğumuz
yerde dinin emrettiğini doğrulukla ve sözünde duran bir şekilde davranırsak,
bizimle dostluk ve arkadaşlık kurulacağını, orada kalacağımızı öğrendik.
5.
Eğer bu kurallara
uymazsak dışarı atılacağımızı öğrendik.
6.
Tanrı’nın kâinata
hizmet etmesini Peygamberimizin örnek aldığını öğrendik.
7.
Peygamberimizin
Tanrı huyuyla huylanarak hizmet ettiğini öğrendik.
8.
Mevlana
Hazretlerinin Peygamberimizin bu davranışını uygun olarak bize hizmet ettiğini
öğrendik.
9.
Efendi biri olmak
için hizmet etmek gerektiğini öğrendik.
10.
Hizmet edersek
Tanrı’nın sevdiği biri olacağını öğrendik.
11.
Hizmet etmekle
büyüklük kazanılacağını öğrendik.
*
İşte böyle yaren,
Allahın sana ayırdığı payı
almak için hizmet eden olmalısın.
Hizmet ihtiyacı olana
yapılır.
Hizmet eden beğenilir ve
saygı görür.
Kendisine hizmet edilmesini
bekleyen ruhsal hastalıklarla karma karışık biridir.
Tembellikten farklıdır.
Kendini büyük görmektedir ve
kendisinden küçük veya aşağıda olanların kendisine hizmet etme mecburiyetinde
sanır.
Oysaki yukarıda öğrendik,
Tanrı hizmetin yukarıdan aşağıya olanını kendisi yapıyor ve böyle yapanlara
sevgili gözüyle bakıyor.
Yaren kendi alanında hiç
büyüklenmeden hizmet eden olmalısın.
Beni sevmiyorlar?
Beni takdir etmiyorlar?
Beni beğenmiyorlar?
Beni dışlıyorlar?
Gibi benzer şikâyetlerin
varsa hemen kollarını sıva hizmete başla.
Hizmet edersen hizmet edilen
olursun.
Hizmetin bereketi ve bolluğu
geri dönüşünün çok olduğundandır.
Hizmeti takdir etmeyene,
dinin kurallarına uymayana, doğru sözlü olmayana, sözünde durmayana, iyiliğin
kıymetini bilmeyene hizmet edilmez.
Ayakkabısının ucunu ve yönünü
dışarı doğru çevirir başından atarsın.
Hizmet büyüklüktür, iyidir,
haslıktır ama aptalca davranış değildir.
Hizmet edeceğim diye
yanlışlığı güçlendirme ve sağlamlaştırma.
*
RAVLİ