15 Aralık 2017 Cuma

MEVLANA VE TANRI’YI BİLMEK VE ANMAK

Bir derviş Mevlana Hazretlerine hikâye etti ki:
Filan çok şarap içiyor fakat hiç sarhoş olmuyor.

Mevlana “ Belki yakasından aşağı döküyor, çünkü şarabın hassası sarhoş etmektir.
Sarhoş etmediğine göre sirke olmalıdır.

Şeriat ve tarikat taklitçileri de böyledir.
Tanrı’nın sözünü okur, geveler ve onu hiç hazmetmezler, okuduklarından ve gevelediklerinden bir zevk almazlar, hiçbir şey de tutmazlar.

Tanrı’yı bilmek, Tanrı’yı anmaktan daha iyidir.
Kuran’da ibadet edenden maksat Tanrı’yı biliyorlar demektir;
İstenilen de budur” buyurdu.

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
                                      ***
Neler öğrendik:
1.    Yaptığımız işi tam layıkıyla yapmamız gerektiğini öğrendik.
İşin özünü alamayanların, içine sindiremeyenlerin taklitçi olduklarını öğrendik.
       2.Taklitçilerin edindiği bilgiyi kendi kimyasına katmak için değil de başkalarından beğeni sözlerini duymak için söylediğini ve davrandığını öğrendik.
       3.Yapılan bir işten zevk almazsak taklitçi durumundan ileri gidemeyeceğimizi öğrendik.
Tanrı’yı bilmemiz gerekiyor, biliyormuş gibi yapmaktan fayda gelmeyeceğini öğrendik.
                                       *
İşte böyle yaren,

Yaşadığımız topumda istemediğin kadar taklitçi ile her an karşılaşırız.
Bunları az bir zaman dinlediğin ve gözlediğin zaman anlarsın.
Kendilerinin ne kadar bilgili olduklarını ileri sürerler.

Çelişkilerden kendince anlam çıkarırlar.
Allah rızası yerine Allah adının üstünden kendisinin çıkarı için gevezelendiğini görürsün.

Kelimenin veya cümlenin özünü sindirmediği için söylediği sözün bütünlük içinde ne anlama geldiğini bilmediğinden lafı gezdirerek zihnini ilgisizlik alanına çeker.

Diğer biri de özü sindiremediği için hikâyeler arasında lafı gezdirir dolaştırır, sesini yükseltir alçaltır, his alanına girer çıkar ama sonuçta bize ne anlatmaya çalıştı dediğimiz zaman çok az bir şey olarak eski bilgimizi hatırlatmaktan öteye geçemediğini görürüz.

Medya hocası da dediğimiz bu kişiler halkı özden uzaklaştırmakta ve duymak istenileni dini kılıfa sokmaktadırlar.

Yaren,
Tanrı’yı bilmek için Tanrı’nın kitabı Kuran ve hadislerle velilerin ve Mevlana Hazretlerinin sözlerini öncelikle doğru kabul edip bu yoldan sapmadan gitmeni önemle öneririm.
                              *
RAVLİ

Popüler Yayınlar