Birbirini seven iki dost
arasında bir düşmanlık ve tatsızlık vaki oldu.
Hiçbir suretle de uzlaşmaya
razı olmuyorlardı.
Bir gün Mevlana Hazretleri,
bilgiler saçarken buyurdu ki:
Yüce Tanrı, insanları iki
türlü yaratmıştır:
Biri toprak gibi donmuş ve
ağırlığı yüzünden hareketsiz kalmıştır.
Öteki de su gibi daima akar
ve dolaşır.
Bu akan su, toprak üzerinden
aktığı vakit, bu toprakla olan komşuluğu sayesinde o killikten binlerce gül
bahçesi yetişir.
Onun çiçek ve meyveleri canlanır,
bedenlerin ve ruhların gıdası olurlar.
Şimdi bu birbirleriyle
savaşan ve aralarındaki münasebetleri kesen dostların birisinin toprak,
diğerinin su mesabesinde olması ve bunlardan birinin alçak gönüllülükten su
karakterini alması lazımdır.
Birbirleriyle karışıp ülfet (alışma, kaynaşma) peyda ettikleri ve birleştikleri
vakit yüce Tanrı o birleşmenin bereketiyle yüz binlerce sulh (barış) çiçeği, neşe ve vefa gül bahçesi meydana
çıkarır, huzur ve memnuniyet nebatları (bitki) bitmeğe başlar.
Şimdi ey Nureddin, kardeşin
toprak hükmünü aldı, yerinden kımıldamıyor, seninle barışmağa yanaşmıyor.
Sen su sıfatını al, kerem et (büyük olan nasıl davranır göster), lütfen onun
tarafına git de dostların ruhları rahat etsin ve şükredip şükraneler versinler.
“ Kim bağışlar ve barışı
sağlarsa, onun mükâfatı Allah’a aittir “
(Sura suresi 40)
ŞİİR:
“ Mademki Tanrı (Sulh hayırlıdır) buyurmuştur.
Ey eşsiz kişi, sen olan
bitenden vazgeç “
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B.
YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1. Dostlar arasında geçmişte olanı unutan, küslüğü
bitirip barışma hareketleri yapanın büyük olduğu ve beğenildiğini öğrendik.
2. Anı yaşayanlar geçmişte olana, o günün şartları ve
getirdikleriydi diyerek, geride bırakarak hoş görmemiz gerektiğini öğrendik.
3. Can sıkan bir olayın üzerinde durmaya devam edersek
sinirlenirimiz bozulacağını ve bu olayın tesiri ile bütün davranışlarımızı
etkiyerek yanlışa götüreceğini öğrendik.
4. Gelecekte yapılacak güzel şeylere engel olmaması için
gerilim sağlayan problemlerin iyilikle hallolmuş olması gerektiğini öğrendik.
5. Barışma yolunun büyükler tarafından önerildiğini
öğrendik.
6. Birbirini seven dostların başkası yapsa gülüp geçecekleri
davranışları sevgi etkisiyle büyütüp küstüklerini öğrendik.
7. Bu işten zarar görsek bile barış için yapılan
davranışın mükâfatını Tanrı’nın vereceğini öğrendik.
İşte böyle yaren,
Aynı yolda ilerleyenler
arasında rekabet vardır ve geride kalanlar bir şeyleri bahane edip büyüterek
başarısızlığını gizlemeğe çalışırlar.
Oysaki daha çok çalışıp
çabalama ile başarabilirsin.
Tanrı yolunda yolculuk
yapanlar ileridedir, beraberdir, arkadan geliyordur, ulaşmıştır anlayışı içinde
hedefe çalışarak giderler.
Bu yolda ben ondan büyüğüm,
falan filandan büyüktür lafı edenlerin benliğin ve nefsin yol vuruculuğuna
kendini kaptırırlar ki yanlıştır.
Tanrı’ya kadar yol vardır ama
yol bitmez Tanrı ile beraber yol alınır.
O halde yol uzundur ve bizim
yakınlarımızla çekişmemiz yanlıştır.
*
RAVLİ