(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini
anlatıyor)
3530.
Gene Süleyman (Hüküm sahibi Allah dostu) geldi,
cin, peri, hep toplandı;
Süleyman,
hepsini de yüzüğünü, fermanını (Onların efendisi
olduğunun delilini) gösterdi.
A
saki (İnsan ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan),
bunu tamamlamamı istiyorsan mahmur dudağıma bir söyletici şarap sun.
A
hoca, bize ne diye yüzünü ekşitmişsin?
Yürü-git
şu şeker yurdundan;
Hiç
orada ekşi suratlı biri var mı?
Gönül
şeker yurdundan şeker bile utanır;
Sen
nerden geldin böyle kaşı çatık, ekşi suratla.
O
dudular, gökyüzünde şeker yemedeler;
Sen
ne diye göklere uçmazsın, ne diye suratını asmışsın, yüceleri inkâr edersin (Yok sayarsın)?
Düşünce
meydanının Rüstem’i (Galip gelen savaşçısı),
kızoğlan-kız gelinlerle buluştuğu, görüştüğü vakit yüzünü ekşitir mi hiç?
Seher
çağında şarap içen, gündüzün aslan avlar;
Fakat
ayran içen kişinin bugün de suratı ekşidir, yarın da.
İnanç sahibi de, inanç da, din de zevklidir,
tatlıdır;
Sen
nerde gördün helva tablasının ekşi olduğunu?
Bütün
bu ekşilikler, sende şu yüzden toplandı;
Cins, cinsine gider, ekşi de ekşiye koşar, onunla kopuşur (Koşar-gider).
Vallahi
güneşin ışığıyla, ısısıyla olgunlaşmayan meyve, şeker kamışı bile olsa ekşidir
ancak.
***
DİVAN-I
KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan:
Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR
BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
***
Neler
öğrendik;
1.
Mevlana
Hazretlerinin sırları bir sarhoşluk içinde söylediğini, sırrın sırrını söylemek
için daha da sarhoş olması yeni kendinden geçmesi gerektiğini öğrendik.
2.
Mevlana
Hazretlerinin Allah aşkının zevkli tarafını, âşıklara yücelerde yer olduğunu,
tatlılık içinde yaşamayı kabul etmeyen hocaların ekşi yüzlü olduklarını
öğrendik.
3.
Düşünce
meydanında Mevlana Hazretlerinin hep galip geldiğini öğrendik.
4.
Karanlığın
belirsizliğinden kurtulan, bunun zevkini alarak sarhoş olan kişinin cesurca
hareket ettiğini, yiğit kişilerle dostluk kurduğunu öğrendik.
5.
İnancın, dinin,
inanç sahibinin de tatlı ve zevkli yaşamak için var olduğunu öğrendik.
*
İşte
böyle yaren;
Şems
Hazretlerinin ışığıyla, sıcaklığıyla olgunlaşanın ekşilikten kurtulacağını,
belirsizliklerden temizleneceğini, hakikati olduğu gibi görme ve kabul etme
olgunluğuna ulaşacağını öğrendik, anladık.
*
RAVLİ