9 Aralık 2017 Cumartesi

DİVAN-I KEBİR 4. CİLT 3470 İNCİ BEYİT

(Mevlana Hazretleri Şems Hazretlerini anlatıyor)
                              
3470. Çünkü sen, bu soğuk yolcukta (Dünya hayatı süresinde) kupkuru mal-mülk edindin;
Kuru-yaş (Akıcı olmayan, duygudan yoksun, kötü karşılık görmen) yüzünden dudakların kurudu, gözlerin yaşardı.

Benim burcumsa o yandadır, kurudan da uzaktır, yaştan da;
Pek de acayip bir incidir (Şekli değişmeyen mücevherdir), adamakıllı coşkunluklarla (Gereğinden çok, iyice, bir güzel, bir temiz bir düşünceyle,  bir duyguyla dolarak yücelme, ruhun kendini aşıp yücelmesi, heyecan duyması ile), fitnelerle (Kargaşalarla karışıklarla) dopdoludur.

Bunca örtünün ardında (Toplumun çokça üstüne ağırlık oluşturan örtüleri örtüp seni hareketsiz bırakan alışkınlıklarından) yenini-yakanı yırtmışsın (Bu alışkanlık oluşturmuş toplum baskılardan kendine bir kurtuluş yolu açmışsın) sen, perdenin ardında ayağını-başını kaybetmişsin sen.

Tebriz’e o Taraz mumunun (Kazakistan’da meşhur bir yer)  bulunduğu yere, o başı yüce, kadri ulu Tanrı Şems’ine (Güneşine) git de bezen (Süslen), güzelleş.

A ruhanilerin (Din ile ilgilenenlerin) sakisi (Din ile ilgilenen insan ruhuna Allah sevgisi, Allah nuru saçan), kalk-kalk, can oldum ben;
Kalk da halk, kıyametin debdebesini (Görkemini) görsün.

Dün gece sevgili çağırdı beni, başıma buyruk yürüttü (Kişiye özel emir verdi), bedenimde kan kalmadı;
Üzümün gönül kanını dök bana.

Cana-gönüle düşmanım ben, cansız-gönülsüz yaşıyorum ben;
İçim-özüm, padişaha av olmuş gitmiş, görünüşte kaçıyorum ben.

A gam (Üzüntü), a düşünce, git;
Burada şarap (Zevkle kendinden geçiş )var, küp dibine (Zevk-neşe boyumu aşmış, içinde boğulmuşum) oturmuşum;
Aslan kükredi mi sen var, at gibi kan kaşan (Kan işe).

Her soluk, sana karşı Circis (İsa aleyhisselamın dini üzerine gelen, İsa dinini tebliğ eden, kral Dadiyan’a tebliği yapması karşılığında bedelini canıyla ödeyen nebi) gibi şehit olayım gitsin;
Baş komak (Koymak) bizden, keskin kılıcı vurup durmak senden.

Çok susuzum ben;
Kumdan da susuzum;
Testiyi-kabı bırak;
Can sakisi (İnsanın canına, ruhuna Allah’ı sevdiren, Allah nuru saçan kişi) de bir işe yaramaz ciğeriyle tutmuş, bizimle savaşa (Ayrılık savaşına) girişmiş.
                            ***   
DİVAN-I KEBİR 3 CİLT MEVLÂNÂ CELÂLEDDİN
Hazırlayan: Abdulbaki GÖLPINARLI
KÜLTÜR BAKANLIĞI YAYINLARI/1385
                            ***
Neler öğrendik;
1.    Mevlana Hazretlerinin dünyada mal-mülk peşinde olmadığını, değeri ve şekli değişmeyen değerlerlerin peşinde olduğunu öğrendik.
2.    Şems’i Tebrizi Hazretlerinin dinin-sırların güneşi olduğunu, bu güneşten yararlananların süslenip güzel insan olacaklarını Mevlana Hazretlerinden öğrendik.
3.    Mevlana Hazretlerinin öğretisinde üzüntüye yer olmadığını, insanın başına ne gelirse gelsin zevk ve neşeden ayrı düşülmeyeceğini öğrendik.
4.    Şems Hazretlerine kendisini tamamen teslim eden Mevlana Hazretlerinin yeniden kimlik ve kişilik oluşmasını istediğini öğrendik
                       *
İşte böyle yaren;
Mevlana Hazretlerinin Şems Hazretlerinden uzak yaşayamayacağını, susuzun su araması gibi Şems Hazretlerini aradığını öğrendik, anladık.
                         *

RAV

Popüler Yayınlar