4.TUYUĞLAR
1
Yarayı tutan maşa kölesidir
saçının.İnkârı da dini de yere düşüren saçındır.
Bu yeryüzü saçının
arayıcısıdır.
İnsan ve cinler söyler
saçını.
2
Geldi Allah’tan kırmızı taç
başına.Saçtı madenleri insanların başına.
Çölde kalmış rahmet
arayanların yeşilbaşına.
Sümbülü anımsatan hayranların
güzel başına.
3
Allah’ın nurunu alnına
istedi.Yeter demeden parlak ay alnına
Hasretle yüze yapış terk etme
alnını.
Kapısının kölesiyim şah
topluluğunun alnının.
4
Yok olur altın kadeh
kulağına.Güneş ve yıldızlar sevinir kulağına.
Temiz büyük ev Allah’tan
yoldur kulağına.
Parlak inci bile ruh ve
hayrandır kulağına.
5
Eğriler düzelir uzun boylu olur,
sülfünü gören.Kim olursa olsun gören hayatını verir zülfüne.
Gül menekşe köle olur reyhan
zülfüne.
Kirlenir dünyayı hoş görüp
bakanlar zülfüne.
6
Güzel kokuya kefildir
saçların.Biliyorum ki bağışlamaz kaşların.
Allah’ın yüzünü söze çevirip
gösteren kaşların.
Allah’a bağlananı hızlandırır
kaşların.
7
İki ucu sivri ve keskindir
kirpiğin.Öldürmek ister kirpiğin.
Ne acayip güzel cellât
kirpiğin.
Dört kitabı ezbere bilir
kirpiğin.
8
Belalar verir kederli
gözlerin.Acı çeker doğruyu bilen gözlerin.
Allah’a doğru gider gözlerin.
Duymadım Allah’tan başka
varlıklara çevirdiğin gözlerin.
9
Gizlenen, ruhlar, berzah âlemi
dolaşmış burnuna.Kendini yuvarlamış ve diplere ulaşmış burnuna.
Çalgısız gürültü yapanlar
bulaşmış burnuna.
Torak, su, hava, ateş erişmiş
burnuna.
10
Tekdir, gül katılmış şeker
özüdür dudakların.Suyun can verici eseridir dudakların.
Sanki kırmızı kuşaktır
dudakların.
Canda yer eden denize götüren
dudakların.
11
Harflerin ifade ettiği
insanlığın açıktır dişlerin.Kutsal kitapları açıklar dişlerin.
Cevher gibi gizlenmiştir
dişlerin.
Allah bilir ham geleni
olgunlaştırır dişlerin.
12
Rıza almak isteyen şahlar
toplum söyler dilinden.İnci, mercan köle olmuştur diline.
Güzel konuşan insan hayrandır
diline.
Çok bilgin insan bekçidir
diline.
13
Yeni başlayanların yüzünün
gerdanı.Rican ile bir ile üçün toplamı yedidir gerdanın.
Kibir ve kine bulaşmamıştır
gerdanın.
Şahların şahının başıdır
gerdanın.
14.
Gümüş tenli şeyhler köle
olmuş boynuna.Sümbüllü cennete yol alırlar boynunla.
Kuvvet almış kol almış
boynuna.
Hakkın elbisesini bol almış
boynuna.
15
İki dünyada var olmak
isteyenler içindir elin.Yirmi ekiz boğumdur, ikisi maddi, ikisi manevi dört elin.
Üzüntü örtüsüne girmişleri
çıkartır ellerin.
Seçilmişlerin sabrı ve kararı
olmayanlar içindir ellerin.
16
On iki içi altın olan imamın
izidir avucun.Sarı altınlar saçar avucun.
Yedi denizin hediyesidir
avucun.
Tende kan, gönülde candır
avucun.
17
Görmüşüm Allah’ın hitabına
kavuşan göğsünü.Allah’tan istemişim seyretmeyi göğsünü.
Arzda dolaşan Anka’yı buldum
göğsünde.
Dünyayı göster parlatılmış
göğsünde.
18
Bağlanmış ey güzel kokan kişi,
hile yoktur karnında.Ağlamaktan ıslanan elbisesinde, hile yoktur karnında.
İnananı ve inanmayanı, kuru
ve yaş olanı taşır, hile yoktur karnında.
Yazmak isteyenleri törenle
taşır yanında, hile yoktur karnında.
19.
Cennetin kızları ve oğlanları
saçandır ayağına.Yaradılıştan kıyamete kadar merdivendir ayağına.
Yola çıkan büyükler gelirler ayağına.
Bütün
denizin incileri madendir ayağına.
20.
Ey gökleri dinleyen sözün
rengi tekdir.Dönüp dolaşan cömertlik ve sürekli olan istektir.
Başlangıç ve beğenilerek
övülmüş Ahmed’tir.
5 NAZIMLAR
1
Kendini Hakka vermiş âşıklardan
gizleneni gizlenmek güç.Aşırı kendi kafasına gidene gizlenenin söylenmesi güç.
Sadece ibadet edenin,
gizlenenleri kendine söylemesi güç.
Nasıl bir gizlenendir ki
açıklanması güç, saklanması güç.
2
Dışına baksam Allah
korkusundan günahtan kaçınır.Gör; perde arkasında parlak yıldızım, yıldızlar benden utanır.
Vücudun isteklerini yok eden
nurun ışığıyla vücudunu besler.
Arada perde olmasa gölgelik
yerde güneş olur.
3
Gözüm kırmızı oldu şarabın
kırmızılığının önemi kalmadı.Ciğerim ateş gibi yandı kebabın önemi kalmadı.
Varlığım, ne sevdiğime ne
bana yaradığını bilmedim hiç.
Bu ne tuhaflıktır ki bir avuç
kanat olmayan tüy gibi ne edeyim.
6 KIT’A
Üzüntülü iken güvendi
bağlandı derviş.Üzerimdekileri atıp çıplak olayım.
Halka önem vermeyen, hakka
baktıran sultanım.
Göz ucuna yaklaşıp kanımı
feda edeyim.
Mısraları her yeniden
okudukça başka anlamlar fışkırıyor.
Bu açmaya çalıştığım elime
gelen denizden aldığım bir avuç suyu anlatmaktan başka bir şey değil.
Elime gelen su elimde durmadı,
kirimi temizledi, toprağa karıştı, buhar oldu.
Açıklama: Tutku; bir şeye
duyulan aşırı istek ve eğilimdir.
Tutku sahibi olan ruh
sağlığını bozarak deli olarak tanımladığımız kişi olur.
Bu tutku dört unsurun meydana
getirdiği (Toprak, ateş, su, hava) bağlılık ise biriktirme ve çokluğun
doyumsuzluğuna giden yolda kısa süreli mutluluk yaşanır ancak mutsuzluk
şuursuzluk etkisi gösterir.
Kendine ve çevrene zarar
verici olursun.
Mutlulukta tatmin edici süre
kalamazsın.
Buraya kadar anlatılan iyi
sonuç vermeyen yanı:
Sevgiyi tutku ile aşk
boyutuna getirmen önerilir.
Görünüşü önemsemeyen,
sonuçlara iyi yorum yapan, kendini bağlayan bağlardan kurtarıp özgür
düşünebilen kendine yüksek hedefler seçmiş ve gereklerini bıkkınlık göstermeden
yapana divane denir.
Dört unsura bağlanmaz ancak
bilerek bu unsurların yaptıkları gibi yapmaya çalışır.
Divane kendi ve çevresine
yararlı kişidir.
Delilik ve divanelik sıra
dışı davranışları dolayısıyla hitap edende bu bilgi yoksa ve farklılıkları fark
etme yeteneği yoksa deli diye tanımlar.
Mevlevilere ait yazılımlarda
divaneliğin örneklerini bol görürsün.
Gönül: Gizlenen(gayb) âlemin
göründüğü yerdir.
Yetenekleri sınırsızdır.
Allah’ın insana emanet olarak
verdiğidir.
Gönül aynası diye
isimlendirilen bu yerde aradığını görebilirsin.
Görebilmek için aynanın temiz
olması gereklidir.
Vücuduna bağlı isteklerde
aşırı gitmek aynayı perdeletir ve Allah’ın yasakladıklarını yapmak bu aynayı karartacağından
yararlanamazsın.
Allah’ın kişiye baktığı ve
kişinin Allah’ı görebileceği yerdir.
Temiz tutulması gerekir,
temiz olmayan gönülde doğruyu bilemez ve zanlarıyla hareket eder, sayısız
tuzaklara düşersin.
Akılın bu konuda anlama
yetkisi yoktur fakat yol aracıdır.
Birlik yolundan giden Allah’a
âşık olana bu yol kısaltılmıştır.
Allah âşıklarından
yararlanman gizlediklerini öğrenerek yönlenmelisin.
İnanmak ve güvenmek arasında
tercih yapmak için kendini zorlamak yanlıştır.
Önce sonuçlara bakarak güven
sonra inanarak yapılması gerekenleri yapmalısın ve asla geriye dönmemelisin.
Güven olayına sık dönüyorsan
olumlu sonuç alamazsın ve kısa sürede gittiğin yoldan vazgeçersin.
İyi sonuç alamıyorsan
suçlayacağın yoktur.
Yeteri beceri olmayışı ve
kararlı davranışların olmayışı, seçicinin koyduğu emniyet engellerini aşamamış
olmasındandır.
Gönül dili: Ruh dili veya
kalp dili olarak söylenir.
Görünmeyen âlem dilidir.
Bu dil Mevlevilik yolundan
gidenler öğrenir ve iletişim sağlanır.
Gönül dilini öğrenmek için
ariflerin gönül bağlayıp yardım istedikleri tarikatü’l arifin risalesinde
adları verilen şeyhlerden yardım istenir.
*
RAVLİ
*
RAVLİ