15 Aralık 2012 Cumartesi

TEVEKKÜL

Şakıyk-ı Belhi’nin tevekkül hakkındaki sözleri 78

O ders okutan müderris şeyh, bir gün Bağdat’ta vazetmede,

Tevekkül hakkında tertemiz sözler söylemede, yücelik bakımından yaşam döngüsünün üstünde açıklamalarda bulunmaktaydı.

*Halka tevekkül hususunda diyordu ki:
Gönlünüzü sağlam tutun.
Aşağı olacağız, hor hakir düşeceğiz diye korkmayın.

Ben çölde neşeli bir halde gidiyordum.
Tanrıya dayanmıştım, hür bir halde yol almadaydım.

Yanımda mala, mülke ait ancak bir dirhem (gümüş para) vardı.
Onu yanıma almıştım, koynumda bir dirhem vardı yalnız.

Seferim bitti, gönlümü gayb âlemine bağlamış olduğumdan hala da o bir dirhem koynumda durup durmada.

Kâbe’ye gittim, neşeli bir halde geri geldim.
O bir dirheme ihtiyacım bile olmadı.

Bu sırada bir genç, şiddetle yerinden kalkıp ona dedi ki:
Şu bir sözü doğruca dinle.

O bir dirhemi koynuna yerleştirdiğin zaman gayb âlemine candan dayanışın nerdeydi?

Bu bir dirhem, seni yüzlerce şüpheye soktu, o zaman nerdeydi sendeki bu tevekkül.
O anda iman sahibi değimliydin yoksa?

İman sahibiysen neden Tanrıdan emin olmadın ki?

Şeyh, onun bu sözünü duyunca minber üstünde başını yere eğdi, titremeye başladı.

İnsaf et, bu delil, apaçık bir delil dedi, ne diyeyim?
Bu genç, haklı dedi.

                                         *
Bu tapıya dirhem şöyle dursun, bir kıl bile sığmaz.
Onun perişan aşığı nice kanlar yuttu.
Şimdi ne oldu?

Ağlayıp sızlanarak onun yolunda öldürüldü gitti.
Onu topraklara bulanmış, kanına boyanmış bir halde bırak.

Şimdi onun yüz allığı, böyle olmak gerek.
Ne şaşılacak şey şu dervişin yaptığı iş!

Yüzünü, kendi kanıyla boyamada.
Ne hayret edilecek iş!

Ölmedikçe giyecek bir gömlek bile bulamıyor.

                                ***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E.B. YAY. 392

                                   *

Tevekkül:
Dayanmak, güvenmek, vekil tutmak anlamınadır.

Allah’a tevekkül:
Allah’a güvenmek, dayanmak, teslim olmak, işlerini Allah’a havale etmek demektir.

Allah’ın yardıma geleceğine inanmak.

Çalışanın emeğinin boşa çıkarmayacağına, karşılığını tam vereceğine inanmak.

Duaları kabul edeceğini inanmak.
Adil olduğuna ve haksızlık etmeyeceğine inanmak ve güvenmek.

Çalışma, sabır ve tevekkül birliktedir.

Çalışmadan, sebeplere sarılmadan, işi Allah’a havale etmek tevekkül değildir.

Yaren, besmele çekip elinden geldiğince bilgin ve aklınla çalışacaksın, sonucuna razı olacaksın.

İstediğin senin hakkında hayırlı-hayırsız olduğunu bilemeyeceğin için gönül rahatlığı ile sonucu kabul edeceksin.

                                           *
Hikâyede anlatılan tam teslimiyet.
İleri safhalarda bahsedeceğimiz konular içindedir.

 Temel ve taşıyıcı duvarlar tamam olmadan çatı konamayacağı için bilgi veremiyorum.

Şimdilik akıl ve gönül bağını anlatılarak gönlün önemini ve gücünü anlamaya çalışıyoruz.

Çünkü tam anlamazsak, şüphe duyarız.
Şüphe duyulduğu zaman geri çekiliş ve kaçış olur.

Güvende ve emin olduğumuz zaman tam yararlanırız.

                                        *
Allah’a inanarak bağlanıp, saygılı hareket edip, çılgınca sevmek gerekir. Allah, bunlara değer verir.

Allah’ın için kıymetli olan budur.
Paraya bağlılığın, saygılı hareket etmen, çılgınca sevmen, ilahi âlemde kabul edilmez.

Allah rızkını(ihtiyaçlarını) çalışmanın içine koymuştur.
Çalışmak sadece para kazanmak değildir.

Kafan karışmasın bu durumlar ileride açılacak.

                                               *
RAVLİ

 

Popüler Yayınlar