Bir meczup gezerken ona hitaben
birisi:
Yarın kıyamette birisi on
yıllık namazını bağırarak satmak isteyecekte hiç kimse bir dilim ekmeğe
almayacak dedi.
Meczup:
Onun namazları, bir dilim
ekmeğe değmez demek. Çünkü değseydi mahşerdeki halk satın alırdı.
O kadar bağırmasına da gerek
kalmazdı, dedi.
GELİP GEÇİCİ YÜZLERCE İŞ
YAPSAN, HEPSİ DE ANCAK NAMAZ KILARKEN AKLINA GELİR.
NAMAZIN GERÇEĞİNİ BİLMEDİKTEN
SONRA HA KIL, HA KILMA.
ZATEN KILSAN DA KILMAMIŞ
SAYILIRSIN YA!
***
İLAHİNAME FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.EB.
YAY.392
***
Meczup: Allah sevgisinden dolayı, ruhun hayret ve sevince kapılarak sanki vücuttan ayrı bulunuyormuş gibi yaşaması.
Allah’ın kulunu kendisine
çekmiş durumu (Cezbeye) tutularak kendinden geçmiş olan, Allah’a gönül akması
olan kişi.
*
Namazın gerçeği, Gerçek
namaz:Namazın sözlük karşılığı Allah’a yalvarma(dua), Allah’tan günahının bağışlanmasını istemek(istiğfar), Allah’a övgü anlamına gelir.
Namaz müminin miracıdır.
Mümin:
Peygamberin bildirdiklerini doğrulayan, Allah’tan başka korkusu olmayan, emin ve güvenli olandır.
Allah namazı kılmayı emretmiştir,
peygamberimiz usulünü göstermiştir.
Namazı huşu ile kılmak
önerilmiştir.
Huşu:
Sakin olmak, gözünü ve
boynunu eğmek, Allah’ın emir ve yasaklarına saygılı olmak, katışıksız
olmak, sesini kısmak ve alçak gönüllülük
göstermek, asla büyüklenmemek, Allah’ın vaatlerinin doğru ve geçerli kabul
etmek, Allah’a karşı gelmekten sakınan ve korkan olmak, Allah’a yönelmek ve ibadet etmek anlamına
gelir.
Kalbin huşu’su:
İman edip
Allah’a saygı duyması, onu övmesi, anması ve ona karşı gelmekten sakınmasıdır.
Netice olarak Allah’a bilerek
ve ne yaptığının farkında olarak sevgi ve saygı ile bağlanmaktır.
*
RAVLİ