Duymadın mı?
Aya, bu yolda en fazla neyi
seversin diye sordular.
Dedi ki:
Güneşin tutulup ebediyen
perde altında kalmasını severim.Daima onun yüzünün bulut altında kalmasını isterim.
Çünkü onu, kendi gözümden
bile kıskanırım.
***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR
M.E.B. YAY. 392
*
Haset: Çekememezlik.
Güneş: Yaşama, kendisi kaynak
olarak ışık ve sıcaklık verdiği için saygı duyulur ve sevilir.Ay: Güneşten gelen ışığı dünyaya yansıtır.
Geceye aydınlık verir.
İnsanlar arsındaki haset
ilişkisi Güneş ve Ay üzerinden anlatılmış.
Haset eden:
Başkasının sahip bulunduğu
maddi ve manevi imkânlarının elinden çıkmasını veya imkânların kendine
geçmesini ister.
Allah tarafından bahşedilenleri
kıskanmaktır.
O, layık değil, ben daha
layığım ama ona verilmiş, gibi kıskanmaktır.
Ahlaki hastalıklara tutulur.
Sosyal problemlere sebep
olur.
Psikolojik ve sosyal
zararları olur, şeytani huy olarak dinimizce adlandırılmış ve yasaklanmıştır.
Bencillik eğiliminde olanlar,
başkalarının kendisinden üstün durumda olmasını istemez.
Genellikle aralarında
mesleki, iktisadi, ilmi ve sosyal ilişkiler bulunan insanlar arasında ortaya
çıkar.
*
Haset eden mutsuzdur.Dinin ahlaki kurallarını anlamamıştır.
*
*Hasetçini şerrinden Allah’a
sığınılmalıdır. (Felak, 113/5)
Hasedi bütünüyle yok
edemezsin ancak beğendiğin veya hoşlandığın bir şeye sahip olmayı istemek
duygusunu, İnşallah deyip ileride bir zaman içinde elime geçer diye dilemektir.
Böyle yaparsan arzun yıkıcı
olmaktan çıkar.
Kıskançlık başkasında olan bizde olmayacak
şeye duyulur.
*
(Kıskançlık konusu daha önce
işlendi tekrar okuyunuz)
*
Yaren:
İnsan beğendiğini,
sevdiğini, yararlandığını başka bir
kişinin görüp sevmesini istemez ve elinden geldiğince gizler.
*
RAVLİ