13 Aralık 2012 Perşembe

TANRININ OĞLU OLSAYDI

Hıristiyan çocuğu.                    12
Zengin bir Hıristiyan ticaret adamı vardı.
Bir ülkede ticaretle meşguldü.

Bu tacirin pek güzel bir oğlu vardı.
O Hıristiyan çocuğu dünyanın ışığıydı.

Menekşe, miskler saçan zülfünü, onun yüzünden elde etmiş, nazik gül, gülümseyen dudağa onun sayesinde sahip olmuştu.

Yüzünden nikabını (Örtüsünü) kaldırdı mı adeta dünya geceyken gündüz olurdu.

Mis gibi saçlarını ördü mü bütün âşıklar, zünnar bağlanırlardı.
Saçları öyle eğriydi ki bir tek kılında bile doğruluk diyeti yoktu.

Kirpikleri savaş için ellerine harbe aldılar mı iki vuruşta iki âlemi de yıkar, yere sererdi.

Kaşları, yaylarını kurdu mu âlem, can korkusuna düşerdi.
Dudağından, şekerler saçmak, o güzelin yolu yordamıydı.

Tatlılık sanatının merkezi, dudaklarıydı.
Gülen lâl’leri yüzünden âşıkların kucakları, inci dişleriyle adeta bir denize dönmüştü.

Hayatın ta kendisi olan o güzel hastalandı, gençliğinde ölüp gitti.
Babası, derdinden kendini öldürecek bir hale geldi.

Canından da oldu, aklından da.
Nihayet onu yıkadı, arıttı.

Müslüman oldu, onu götürüp gömdü.
Bu gün çocuğun ölümü yüzünden bize Hak dini açıkça gözüktü dedi.

Elbette Tanrının oğlu yoktur.
O kadından da münezzehtir (ayrı), akrabadan da, evlenmeden de.

Tanrı’nın oğlu olsaydı nasıl olurdu da benim çektiğim gönül dağına uğrar, bu eleme müstahak (acıyı hak etmiş) olurdu?

Bildim ve anladım ki bu işte bir hikmet (Kontrol) var.
İnanmayan adamda hiçbir devlet, hiçbir ululuk yok.

                                        ***
 İLAHİNAME FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.EB. YAY. 392

                                          *
İşte böyle yaren,

Allah gizli bağlarla kendine, anaya, babaya, kardeşe, akrabaya, eşe, çocuğa öyle bir bağ kurmuş ki bu bağı kendin çözersen veya yok sayarsan çok sıkıntıya girersin.

İlişkiler ile kuvvetlenen bu bağ ancak Allah’ın takdiri ile koparsa acısı dayanılır olur.

Allah’ın bağladığı bağları görmeden, anlamadan ilişkileri, ihtiyaç veya alışkanlık olarak gören ve yorumlayan kişide devlet de yoktur, ululuk ta yoktur.

                                             *
RAVLİ


Popüler Yayınlar