15 Aralık 2012 Cumartesi

HAYATI VAHŞİ YAŞAMA

Ebu Aliyy-i Farmadi’ye ait bir hikaye   84

Ruhu kuvvetli, aklı sağlam er, Hoca Aliyy-i Farmadi’den nakletti.
Demiş ki:

Tanrı, yarın mahşer gününde bir kula al, bak, oku diye amel defterini (Dünyada yaptıklarımızın kayıt olduğu defter) sunar.

Kul, o deftere bir iki saat bakar durur.
Fakat içinde ne günah görür, ne sevap.

Der ki:
Yarabbi, ne diliyorsan hiç biri bu deftere yazılmamış.

Hitap gelir, denir ki:
Ben âşıklarımın iyiliğini, kötülüğünü nasıl deftere yazmam.

Tanrı, senin iyini, kötünü az anmada.
Sen de artık cenneti, cehennemi az an.

Aradan sebep ve vasıta kaktı mı artık ebediyen sen bizimsin, bizdesin.
Bu sana gerekmiyorsa ne kıvranıp durursun?

Ne varsa hepsi biziz, hep biz.
Sense bir hiçten ibaretsin.

Vahşicesine huzura gelirsen kendine gelesin diye sana amel defterini verirler.

Bir gül yaprağı kadar bile tahammül ve kudretimiz olmadıktan sonra artık her cüz’ün ebedi hayata sahip olmasına imkân yoktur.

Okuma yazma bilmeyen peygamber’e uyulduktan sonra o, elbette haksız ve yanlış bir defter okunmasını istemez.

Sen amel defterine ait sözler, duyarsan mana bakımından hemencecik küstah oldun gitti.

                                          ***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392

                                           *
Yapman gerekenleri yapmalısın.
Yaptıklarını çok değerli sanıp saygısızlık ve terbiyesizlik yapmaya kalkma.

Verilenler, yaptıklarından çok daha değerlidir.

Aşık:
AŞIĞIN BAKIŞI TANRIYADIR. ONUN NE YAPTIĞINA BAKAR.
AŞIĞIN SARHOŞLUĞU, TANRI ULULUĞUNA DALIŞTANDIR.

AŞIĞIN YERİ ARŞTADIR, EBEDİLİKTEDİR.
AŞIĞIN İNANCI, İNANÇLARIN DIŞINDADIR. NE İNKAR VARDIR NE DE ŞERİAT.

 Zahid:
Dini kurallara aşırı uyan.
Kendi yaptıklarına bakar.

Dileği gayreti nefsinedir.
İyilik edeyim der, kötülüğe yönelmeyeyim der.
Korku ve ümit arasındadır.

                                               *
Yaren, kafan karışmasın.
Âşıklık yoluyla ailenin bir parçası, bir bebeği, bir çocuğu olduğunu düşün.

Mesela sen ailenin bebeğisin, çocuğusun.

Sevilen bir bebeğe nasıl davranılırsa, sevilen bir çocuğa nasıl davranılırsa sana da öyle davranılacağını düşünürsen, yukarıda verilen anlam yüklü mesajları anlarsın.

Aynı şeyi seven birbirini sever ve çabuk kaynaşır.
Seven, bir zaman sonra sevilen olur.

                                           *   
Ebu Aliyy-i Farmadi 
Adı: Fadl
Babasının ki: Muhammed.
Zamanında Horasan'ın en büyük şeyhi idi.
Kendisine has tarikatında tek idi.
Zikir ve vaazda da ayrıca üstattı.
Ebu Kasım Kuşeyri'nin talebelerindendir.
Tasavvufta iki tarafa da intisaplı..

Bir yandan büyük şeyh Ebul Kasım (Gürkani) Tusi'ye, diğer yandan zamanının Gavsı Ali Harkani' ye bağlı idi.
Yaşadığı devrin sonlarına doğru, zamanının kutbiyet (Doğru yolu ve yönü gösteren) makamına çıktı.
Mübarek, orta boylu, esmer renkli, çatık kaşlı, göz ve kir-pikleri siyahtı.
Müritlerine (Bağlı olanlara) bir babadan daha şefkatli idi.
                                             *

RAVLİ

Popüler Yayınlar