Bir Papaz, bir güzel kilise
yapmış, kapısını kapatmış yalnız pencere açmıştı.
Orada bir zaman işiyle meşgul
olmuş, bir hayli riyazetler (Nefsini açlıkla terbiye
etmek) çekmişti.
Ebülkasım-ı Hemedani, bir
yoldan gelirken o kiliseyi görmüş, etrafında dolaşmıştı.
Her yandan bir hayli
bağırmıştı ama papaz, bir türlü görünmemiş yanına gelmemişti.
Birçok bağırıp çağırdı.
Nihayet papaz, yukarıdan
başını çıkartıp eğildi:
A boş boğaz, neden beni bu
kadar rahatsız ediyorsun?
Benden ne istiyorsan sen?Doğruca söyle.
Şeyh papaza dedi ki:
İsteğim şu! Dostluk et de bana söyle; burada neyle uğraşmaktasın?
Ne yapıyorsun?
Papaz dedi ki:
Ey pir (olgun ihtiyar)! Ne işi?
Bırak bu sözü!
Ben, kendisini dalayan, boş yere şehrin etrafında dolaşan bir köpek gördüm.
Onu bu kiliseye hapsettim, kapısını kapattım.
Onu terbiye etmeye
çalışıyorum.
Halkla çok uğraştım ben.
Şimdiyse işte bu kilisedeyim
ve bu işle meşgulüm artık.
Karımı çocuğumu terk ettim.
Bir köpeği zindana kapatıp
bağladım.
SEN DE KÖPEĞİNİ
BAĞLA DA HERKESİN ETRAFINDA DÖNÜP DOLAŞMASIN.
Köpeğini bağla.
Kontrol altına al.
Niceye bir onu salma
dolaştıracaksın?
Bağla da yarın, senin şeklini
döndürmesinler.
Nefis Afrasyab’ı (Alper er tonga) seni ansızın Bijen (Yedi yıl kuyu hapsi) gibi bu kuyuya atar, hapseder.
Fakat Ekvan adlı şeytan da seninle savaşa gelmiş, bu kuyunun üstüne bir
taş kapata koymuştur.
Hem de öyle bir taş ki
cihanın erleri bile o kadar güçleriyle, kuvvetleriyle onu yerinden bile
kıpırdatamazlar.
Sana bu yolda bir Rüstem
(İran mitolojisinde güçlü kahraman) gerek ki şu ağır taşı kuyunun ağzından
kaldırsın.
Seni bu karanlık kuyudan
çıkarsın da ruhani halvet yurduna götürsün.
Hilelerle dolu Türkistan
tabiatından alsın da yüzünü İran şeriatına döndürsün.
Ruhunun Keyhusrevine (Güzellik başkanı) yol versin, o anda Cem’in (Birlik) kadehini eline sunsun.
Sunsun da bu kadehin
neşesiyle bir-bir bütün zerreleri apaçık ebedi bir güneş gibi göresin.
Hâsılı, sana bu yolun
Rüstem-i pirdir (Yaşlı bilgin).
Devlet bineği (Beklenen büyük nimet)
onun atıdır.
Deli köpeğin nefesi bile
tesir eder, insanlarda eseri görünüp durursa, iş eri olan büyükle düş kalk,
elbette onun tesiri fazladır.
Kim, pirle dost olursa bütün
noksanı kemal (Olgunlaşmak) kesilir.
Fakat sen ne pirsin, ne
mürit.
Bir an Bayezid’sin, bir an
yezid.
(Bir
an Tanrı eri dostu, bir an Tanrı eri düşmanı)
Ne zamana dek ikizler burcu
olacak (Çift karakterli), küfürle din arasında
durup duracaksın?
Ne hırka erisin (Dervişlik), ne zünnar eri (Hizmet
adamı).
Sen, bir uğursuzdan ne busun
ne o.
Pislik, murdarlık yüzünden
Müslümanlıktan ayrılmış, fakat kafirliği de tamamıyla erişememişsin.
*
Nefs; Sokak köpeğinin davranışları üstünden anlatılmış.
Kızma, buna öz eleştiriye
davet derler.
Kendin, kendini düzeltme
kararı verdiysen:
Bu öneriler, uyarılar,
ölçüler paha biçilmez ışıktır.
Yolunu aydınlatır.
Yanlış yoldan doğru yola
gitmeye başlarsın.
Bu uyarılarda seni
aşağılamak, itmek, suçlamak amacı yoktur.
Sana kendi yerini ve durumunu
bilmen ve anlaman için bir ayna tutmaktır.
Kızıp kaçma, acele de etme,
bir buğdayın tarlaya atılması ve sonrası sofrana gelmesi serüvenini düşün.
Biz senin dostunuz.
Paranı da almıyoruz, kötü
yola da götürmek için kandırmıyoruz. Kitabımız Kur’an, kılavuzumuz Hz.
Muhammed’tir, Tanrı erleri öğretmenimiz, yoldaşımız.
O yolu izleyen bize öneren
Allah dostlarının önerilerini yararlanman için sunuyoruz.
Beklentimiz senden değil,
Allah’tandır.
Başkalarının hatalarını
görünce nazikçe ve sakinlikle uyarılarda bulunursun.
Uyarının dikkate alınmadığını
gördükçe sinirlenirsin.
Halkla ilişkin çok ise bu
sinirlerini iyice bozmana, halkın iyilerini ayırmadan sözle saldırmana sebep
olur.(Köpek örnek verilmiş)
Hastayı iyi edeceğim diye
kendin daha beter hasta olmamak için kendini öncelikle korumalısın.
Bu farkında olmadan oluşan ve
gelişen hastalığı kendin farkına varırsan veya uyarılırsan, sakinleşip nerede
hata yaptığını kendin detaylarıyla bulmak zorundasın.
*
RAVLİ RİYAZET RAVLİ NEFİS yazıp Googleden okuyup incelemelisin.
*
RAVLİ