11 Aralık 2012 Salı

SULTAN DİVANİ MURABBA VE GAZELLER

                                      1
On sekiz bin âlemin bedeninde yaşarsın ya Ali.
Güzelliğinle semayı yok edersin güneşinle ya Ali

Gizlenenleri dikkatle ve uyanıklıkla anlarsın ya Ali.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali.

                             2
Sen Muhammet şehrinin kapısındasın.
Sen inançlıların girip çıktığı yerin hâkimisin.

Bu sebepten gönül dilinin sultanısın.
Yaratanın yüzünü görenin sevgisini kazanansın.

Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali.
 
                               3
Uzun boylu sevgili maksatlı ölü kalpleri diriltir.
Sidre’den şimşir ağacı Tuba’dan hoşluk gösterir.

Gölgesi Firdevs daha yüksek işaret gösterir.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                               4
Güneş yanaklarında sümbül saçların yılan gibi ölüm saçar.
Saçlarında takdirli vuruşlar yapıp başları dağıtan.

Yay kaşlarınla güzel kimselerin yüzlerini gösterirsin.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                               5
Boğazın hoşlukta, dünya halkı kapında ayak bağı olmakta.
Yaşlı halinle karanlıklardan avlanmak için şeker dağıtırsın.

Gamzenin Yiğitlerin sırrıyla her yere kement atarsın.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                 6
Al cam kadehinle maden ocağında uyanık oynarsın.
Bu nasıl bir sihirdir, kim bu rüzgârda oyun oynayabilir.

Sarhoş olan gamzen nice güzellerle oynamada.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                  7
Gizli bildiklerine hayrandır gökte ve yerde oturanlar.
Kaşlarına kurbandır, kanında alçak gönüllülük olan ay yüzlüler.

Görme hastalığı olup, göz nuruna kavuşmak isteyene aferin.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                    8
Geldi senden nur bağışlayan iki cevher güneş ve ay.
Biri iyi huylu Hasan, biri padişah olan Hüseyin.

Biri iki gören göz olmadılar, her yerde yüzü kara oldular.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                      9
Biri Zeynel Abidin’dir esrarlı nuru büyüktür.
Halk kendisini ona vermiş, gören olgunluk kazanmış.

Çok kimse varamaz o olgunluk ve güzelliğe.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                       10
Şeyh Muhammed Bakır bu denize ait olanlara ilim saçar.
Zerresinde eksiklik yoktur, zerresine olsun canımız ayak.

Güneş gibi mercisinde güzellik arayanlar etrafındalar.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                         11
Cafer-i Sadık imam olarak yol gösterir, dine alışık olanlara.
Ayağının toprağını gözüne sürme çek.

Her zerrede görünsün aydınlık doğru yol.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                           12
İmam Kazım hakikatin madenidir.
Gizleneni bilensin, dinin ehliyetli başkanısın.

Kişiliğinden denizin dibindeki dalga etkilenir.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                            13
Şeyh Ali Musa Rıza’dır Hakkın güneş ve ayı.
Yüzü cennette gül bahçesinde bir yapraktır.

Gonca kırmızılığını lal taşından, gönüller konuşmandan ders alırlar.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                             14
Şahım Takiy günahtan kaçmakta meşhur idi.
Cevher kalbi Muhammed’den parlayanlara deniz idi.

Kulu kölesi olarak aşağı olarak kapısındayım.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                             15
İbn-i hadi’dir, temizdir, yüzün deniz gibi rahmete sahiptir.
Başını ve canını terk eden ulaşır bu devlete.

Kim severse olgunlaşır, parlaklık yolunda ulaşır saygıya.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                              16
İmam Askeri gönlü yiğittir şahın yolunda.
Hükmüne dünya halkı ve cinler boyun eğerdi.

Onun emriyle dönerdi bu çarkın çemberi.                              
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                                17
İmam Mehdi âlemin güzelliğine candır sonraki zamanda.
Güneş gören cennet bile hayrandır gül bahçesi güzelliğine.

Kul ve kölesidir yerdeki ve gökteki halk.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                                 18
Mustafa ve Ali Hakk’ın en seçkin dostudur.
Gönül almış sevgilidir, güzellikleri seçilmiştir.

Bahçeleri cennet, güzellikleri gül bahçesindeki tomurcuk.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali      

                                                   19
Can ile yakınım on iki şahın yolunda.
Ali’ye yüz sürüp işledikleri işlemelere sarhoşum.

Kul köle olarak aşağı kapısındayım
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali

                                                    20
Ey, dönerek dinle ve yaklaş, göz ağrını gider, bülbül sesi dinle.
Gül bahçesinde balmumu gibi cildin açık olsun.

Yezidin boynunda Ali’nin kılıcı daima olsun.
Yiğitlerin şahısın iyilik sahiplerinin başkanısın ya Ali      

                           GAZELLER

                                     1
Hayat gidişini durdurur ve seni derinlere indirir.
Gönül sahibi âşıkların ruhlarını muhakkak yükseltir.

Her zamanın ve Allah’ın rahmetine sahiptir.
Yıllarca aşağılık yaşayanlara bile taç giydirirsin ya Resul-Allah.

Soyum doğru yola yöneldi, ulaştı ve sevgi ile zengin oldu.
Niçin? Kurumuş dudakları ıslatan cam kabındaki rahmettir.

Acaba Hakkın ayak bağı bu toprağı taklit etmem mi?
Yol hizmetinde budur isteğin ya Resul-allah.

Ne olacaksa olsun ikiyüzlü aynanın göğsüme izi.
Karanlıktakine aydınlığınla gayreti, yardımı öğretirsin.

Öncesi açık olan peygamber ailesinden gelmedir.
Gelecekte düşmanını bile hür eden soydadır ya Resul-allah

Acılara katlanmalısın, bu toplulukta yabancı kalmayasın.
Dinle, eksikliklerini tamamlayan, mutluluk veren ya Resul-allah. 

                             GAZELLER

                                       2
Kanlı ciğerimi sevdiğim kebap etmek ister.
Benzetir ki halis, duru şarap olmasını ister.

Ağlamakla geçen nefeslerimizi şimdi o zalim
Âşıkların üstüne hesap yapmak ister.

Ara sıra büklüm edip bulut gibi bakar bazen.
Bu durumda kulağıma azarlamak ister.

Coşturdu kaderi aşk ile gözyaşım sel gibi oldu.
Dünyayı bir nefeste yıkmak ister.

Övdü seni, ayağına baş etti, dinleyici ol.
Ruhumun istekleri başka kitap okumak ister.

                                GAZELLER

                                         3
Güneş, göğsünde güzelim gönül ve ruhun sığınağıdır.
Şiddetli arzun öncesiz gönül ve ruhumda açık ve bellidir

Her çiçekli bahçenin gözü sarhoşa benzer.
Her yanaktaki halka gönle vurulan kızgın damga belirtisidir.

Bir gül bahçesine benzeyen bu dünyanın gülü solmuş.
Hayat ise gül bahçesinde akan sudur.

Gökte oturan yıldız değildir yerden görünen.
Ders almak için bakarsan bu dünya süslü resimdir.

Üzülme, kuralsız dinleyerek öğrenilen, acı ve üzüntü veren bıçak gibi.
Kalıcı değildir bu dünya, zaman gelince devreder geçer.

                                GAZELLER

                                          4
Vermez özüne dışarıya gözün ortaya çıkışını gör.
Gizlenenin ortaya çıkması için çalışan Gayur ismini gör.

Önemsemeyi kınayan, ayıplayan, çıkışanların sıkıntılarına.
Aç can gözünü tasaffuf ustasına suçunu bağışlayanı gör.

Kalben eminlik, korkusuzluk, rahatlık veren, gönül sahibidir.
İyi kötü olma yolunda izin verilen içeceğe sürekliliğini gör.

Bak içine yanan susmuş semayı dinliyor.
Üstün zafer sahibi hurma yaprağı gibi kalmadı, ortaya çıkanı gör.

                            GAZELLER

                                     5
Işık, güneşin arzusu ile gönül alan Sevgiliden gelir.
Bir parlak ışıkla o yüze gelir.

Mumun fitilini yakan, ışığını paylaştırarak meydana çıkan.
Yok, oluş kokusu Feridüddin Attar’dan gelir.

Şarabın mezesi üzüntü topluluğunda yeter bana.
Kederden ağlayan gönülden kanlı yaşlar gözüme gelir.

Baştaki külahın alevini, bütün böcekler feryadımı duyar.
Allah’adır bu ateş. Büyüğümüz Mevlana’dan gelir.

Yalnız başına su yerine şarabı içer ermiş.
Gör küfredeni bizi tanımamazlıktan gelir.

Fikrinde pinti olma, gönlünle dinle.
Aşk sarhoşlarınadır bu yer, yetiştiren büyükten gelir.

                   GAZELLER

                            6
Başlangıcı olmayan zamandan beri aşk özelliklerine sahibi biz.
İçimizdeki gönül, terbiyeye alışık gizleneni anlayan, bilen olarak biliniriz.

Görünen terbiyeye alışık olanlar bir parçamızı bile fark edemez.
Mana gözüne sahip olana güneş gibi ortaya çıkmışız biz.

Canımızı açıkça koymuşuz hızlı kabul edilmeye.
Geleceği bilemezsin güzelim, emre verilmişiz biz.

Durumumuza şükrederiz, uymayız görünüşe önem verenlere.
Yalvararak isteriz verdiklerini, zorlamasına boyun eğeriz biz.

Kazancımız yok sana, hızlı teslim olmaktan başka.
Sevgiden dolayı çekilen aşkla, işiterek öğrenmeye alışmışız biz.

                      GAZELLER

                               7
Allah’a ulaşmış olan, dünyada beğenilen ey insan.
İnsanların davranışlarını doğru ve insafla bildinse Allah’ı tanırsın.

Karanlıklar aydınlandıkça sevgilinin görme isteği artar gönlünde.
Güneş meşhurdur amma, alçaktaki nurdan parlaklığı ödünç aldı.

Dünyayı hoş görmeni sağlayan bu içeceğe vaaz edenin sözleri benziyor deme.
Aşktan alınan manevi zevki dünya isteklerinden alınan zevkle karıştırma.

Dünyadan geçmiş dervişin yükü, gururlu dünyada bir cübbe.
Her kişi kendi miktarınca layıktır bir elbiseye.

Güzel ışık görüp geri dönmez bu yüzden zevk alır.
Mana zevki alan semadan aldığını olduğu gibi aktarmanı ister ve diler.

 
                         GAZELLER

                                  8
Ne aşka tahammül edebildim ne akla sevgiliyim.
Ne kar etmek istedim, ne de belli bir zarardayım.

Aşkın zorluklarıyla Hakka yöneldim ne olduğunu bilmem.
Bu anlaşılır derttir ki aşktan ağlarım.

Ne dert çekmeyi isterim ne de derdime çare.
Ne sağlıklıyım, doğrusu ne de hastayım.

Gönül verdiğimden noksansız bağışlar, benden eziyet gelir.
Ne buluşmaya fayda verdi, ne de çaresizim.

Benim gibi gökyüzünü dinleyici ol, bu dünyada kendi içkini iç.
Ne zevk alarak mutluyum, ne de akıllıyım bu sarhoşlukla.

                         GAZELLER

                                  9
Üzüntü ve yabancılardan ayrılıp dostumuz sevgili ile ferahlayalım.
Ateşten kaçmayalım gizli gül bahçesinde olalım.

Varalım sevgilinin bulunduğu yere, ziyaret edelim.
Cennete girip yaraşır yüz olalım.

İsteğim bazen dilim ekmek, bazen damat gibi sevmek.
Bazen içip sarhoş olalım, bazen kımıldamadan gizlenelim.

Toplantı yerine sofuluk sıkıntı verir, uzaklaştıralım.
Üstümüzden atalım yükü, hafifleyelim.

Davet olunmayan yere bahanelere sığınıp, gitmeyelim.
Özet olarak kimseye tanrı gibi olmayalım, dost olalım.

Akıl yolunu terk edip, aşk yolundan tanıyalım.
Görünüşe hayran olalım, manada akıllı uslu olalım.

Zevkimizin gelmesini gözleyelim, gök gibi ne gelirse bekleyelim.
Başkasının yanlışını görmeyelim, ayıpları örten olalım.

                                GAZELLER

                                        10
Ey gönül dünya ve ahire-te bu anlayış yeter.
Bir ol, iki olmak yok olmak demektir.

Allah söyleyecek senin özünde olanları.
Dünyada BEN dersen noksanlığa gidiştir.

Tanımaz kendini yok etmeyen, bilgili görüş sahibi.
Allah’ı bulamaz boşa, yalana, çürüğe inanan insan.

Her davranış yüzüne olur ayna.
Bu yüzden kendini parlak bir ay zanneder.

Çalış, hoşnutluk, memnunluk ara, kurallara fazla bağlanma.
Dünyada dinleyene bu yeter, yolcuya bunu bilmek yeter.


                                    GAZELLER

                                             11
Aydın gönülle şahın güzel yüzünü açıkça görüp.
Güzel şahın kaşını yeni aya benzettim.

Her çağrı yüksektir diyemeyiz ey gönül.
Her yürüyenle ol uzun boylu güzel şah.

Güzel açılmamış gül sandım farkı fark edecek.
Söz ile ol uzun boylu güzeller şahı.

Gümüş tenli ile canım buluşmak dilemez fakat.
Diğer yanım son derece çeker güzel şah.

Dinler gibi boş bulunup uzak durma etrafında.
Kâbe gibi saygı göster güzellik köyündeki güzel şaha.
                          *
Mehmet ÇELEBİ
Afyonkarahisar Mevlevi Şeyhi.
                                    *
RAVLİ
 

Popüler Yayınlar