Bir meczup, yol başında
tozlar içinde oturmuştu.
Bir zaman inciler gibi
gözyaşları saçmada, bir zaman başına tozlar savurmadaydı.Birisi, ey tozlara bulanmış adam dedi, neden böyle zari, zari ağlarsın?
Meczup dedi ki:
Canım dalgalanıp coşmada.
Onun için mum gibi
gözyaşlarına gark oldum.
Ben yalnız ve yalnız Tanrıyı
diliyorum ama o hiç beni istemiyor, aldırış bile etmemede.
***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR
M.E. B. YAY. 392
*
Yaren,
Canının istemesi yetmez,
dilinle istemek de yetmez, gözyaşı dökmek de yetmez.
Yani sen ne yaparsan yap
Tanrı dilemezse olmaz.
Sakın ben bunları yaptım,
Tanrı yapmadı diye bir düşünceye girme.
O yerde ben-sen hitabı veya
serzenişinin değeri yoktur.
İbadet edebilirsin ama kabul
edilip edilmediğini, beğenilen olup olmadığının takdiri sana düşmez.
Gönül bağlayıp sevgiyle hizmet
edersen iyi bir yoldasın demektir. Gönlünde en ufak bir kir dahi bulundurmamaya
çalış.(Halisane olmalı).
Kabul edilebilecek her şeye
titiz davran.
Kendi kabulümüz yeterli
değildir.
Tanrının seni kabul etmesi
için, yoluna devam ederken ümit içinde olacaksın.
Allah, vereceği rızkı,
ilhamı, ödülü ve başkalarını çalışmanın içinde verir.
*
RAVLİ