15 Aralık 2012 Cumartesi

İHLAS

Musa ve ibadet eden kul 94  

İbadet eden bir kul vardı, hiçbir an dinlenmez, hiçbir anını ibadetsiz geçirmezdi.

Gece gündüz işi gücü, ibadetti.
Ömrü ibadetle geçmekteydi.

Musa’ya Tanrıdan vahiy geldi:
O ibadet edene de ki ey Tanrı kazasına razı adam!

Daima ibadet etmeden maksadın ne?
Adın bahtsızlar divanına kaydedilmiş.

Musa gelip ona haber verince adam daha fazla ibadete koyuldu.
İşe öyle bir sarılış sarıldı ki evvelce yüz kat ibadet ediyorsa bu sefer ibadetini bir misli daha artırdı.

Musa dedi ki:
Sen şakıylerdensin (mutsuzlardan).
Öyle olduğu halde neden böyle ibadete koyulmadasın?

O yol yitirmiş adam, Musa’ya ey Tur dağının dudu kuşu, ey Tanrı kapısının eri dedi.

Nice zamandır ben kendimi bir hiç saymada, hiçbir işe yaramadığımı sanmadaydım.
Beni de hesaba kattığını anlayınca ibadetim, birken bin oldu.

Mademki adım onun şakileri arasına alınmış, her iş bana daha iyi gelmede artık.

Ateşe su serpiyor ama ondan ne gelirse hoş.
O kapıdan gelen her şey, ister iyi olsun, ister kötü, yol azığıdır.

*Tanrı bana nur da bağışlasa caiz (olur), beni ateşe atsa da caiz.
O Tanrıdır, bana kulluk düşer ancak.

*Uzakmış, yakınmış, öyle bir şey düşünmem ben.
Daima bu tarzda onun huzurundayım işte.

Musa, tekrar Tanrıya varınca Hak, sırların yüce makamından hitap edip dedi ki:

O ibadet edenin ihlâsını gördüm.
Tepeden tırnağa kadar dinle meşgul olduğunu anladım.

İbadetini kabul ettim.
İbadetini büsbütün artırdı o.

O kulluğunu artırınca Tanrının Tanrılığı da ondan fazla arttı, coştu.
Şimdi onu bahtiyar olanlardan saydım, eşkıya defterinden adını sildim.

Devlet sahipleri arasına kattım onu.
Var, şimdi müjde götür ona.

*Sen, insanın sırrını bilmiyorsun ya, sakın bir kıl ucu bile onları inkâr edeyim deme.

Şimdi bilgisizlik yüzünden insan ikrar veya inkârlarla dolar, bir şeye saplanır kalır ama yarın herkesin değeri meydana çıkacak.

                                              ***                                           
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392

                                               *
Yaren.

Evvel emirde çevrenle kendini mukayese ederek kaderim kötü yazılmış diye üzülme, yazan Allah’tır bunu unutma.

İbadetini fazlalaştır ki Allah seni yeniden hesaba katsın. Sen sana düşen, sevgiyle Allah’a bağlanmak ve hizmet etmektir.

Allah’a bağlan.
Onun ne yapacağından endişe duyma. İhlâsla görevini yapmaya çalış.

                                        *                                                                             

                                   İHLÂS        

İhlâs: Saf ve halis olmak, karışık ve şaibeli olmamak ve kurtulmak, anlamındadır.

İman, ibadet, itaat, ahlak, amel, dua bibi her türlü dini görevleri, halkın övme ve beğenmesini, yerme ve kınamasını düşünmeksizin sırf Allah için iyi ve katışıksız bir niyetle yapmak.

Allah’a ortak koşmaktan, bozgunculuk yapmaktan, ikiyüzlü davranmaktan, gösterişten, kusurlu davranışlardan, lekelerden uzak durmak gerekir.

Yani söz, fiil ve davranışlarında samimi ve dosdoğru olmak demektir. Böyle davranana muhlis denir.

İhlâs Allah ile kul arasında bir sırdır.
Bu sırrı melek bile bilip yazamaz.

Kalple ilgili bir ameldir (eylemdir). (Amel azası: Göz, kulak, dil, el, ayak, karın, kalp, cinsel alet)           (Buhari, İman, 39 )

İhlâs irade, kasıt ve niyetle doğrudan ilgisi vardır.

İbadetin niyetsiz, eylemsiz, karışık olursa makbul değildir.
İbadet eyleminde, niyetine göre değer kazanır veya kaybeder.        

                                                    (Buhari, iman, 22, Rıkak,31)   

İbadetleri ihlâsla yapmak Allah’ın kesin emridir.                           

                                                               (Beyyine, 98/5)  

Bir ibadet eylemi Allah rızası için yapılırsa ihlâs olur.
Bir ibadet eylemi sırf gösteriş için yapılırsa riya olur ve gizli olarak Allah’a ortak koşma olur.

Allah rızasının dışında bir amaçla yapılan ibadetlerin Allah katında bir değeri yoktur.                        (Münziri,1.64.66)

Çalışması ile dünyalık isteyene Allah istediğini verir.
Ancak onun ahrette nasibi yoktur.

Ahreti isteyene de mükâfatını verir.                                          (İsra,17/18-Hud, 11715-16)                                                                                     

Kuran’ın ilk suresinde ‘
’İyyakena’büdü’’(Ancak sana ibadet ederiz)   (Fatiha.1/5) Ayetiyle ihlâsa ve görevlerin Allah rızasını kazanmak amacıyla yapılmasına dikkat çekilmiş ve bu husus Kuran’ın pek çok ayetinde ısrarla vurgulanmıştır.

‘’Ey resulüm! De ki:
Bana dini yalnız Allah’a halis kılarak, ona ibadet etmem emredildi’’                  (Zümer, 39/11)

Kuran’ın 112. suresinin adı da ihlâstır.

Kelime-i tevhide (Lâilahe illallah =Allah’tan başka ilah yoktur) kelime-i ihlas denir. (Ahmed, 1/4 )

D.İ.B. Dini kavramlar Sözlüğü. Dr. İbrahim PAÇACI alıntı. 

                                             * 
RAVLİ

Popüler Yayınlar