14 Aralık 2012 Cuma

KENDİ İŞİNİ KENDİN YAPMAK

Yoksul birisinin Cafer-i Sadık’tan sorusu      32

Yoksulun biri, günlerden bir gün, gönül doğruluğu ile Cafer-i Sadık’tan sordu:             
Gece gündüz işin nedir senin?

Cevap verdi:
Baktım, gördüm ki, benim işimi bir başkası benim gibi yapamıyor, yiyeceğimi bir başkası benim gibi yiyemiyordu.

O halde işimi kendim başarmam gerek dedim.
O yüzden tembelliği boynumdan attım.

Yaratıldığımdan beri yiyeceğim içeceğim, bana gelip yetişmede.
Bu yüzden ne hırsım kaldı ne de doymazlığım.

Ölümüm de çaresiz, gelip çatacak.
Kimse benim için ölmeyecek.

Ölümüme hazırlanmaya, onu karşılamaya koyuldum.
İnsanlarda sözünde duranı görmedim.

O yüzden de canla, gönülle Allah sözünü seçtim.
Zannetmenin yanlış sonuçlar verdiğini gördüm.

Bu yüzden sağlam delil ve şahit olmayan işlere inanmadım.
Dalgınlığın çok şeyin kaybına neden olduğunu gördüm.

Çevremle ilgilenmeye, dikkatimi işime vermeye başladım.
Çok dileklerim vardı hiçbirine ulaşamadım.

Dileğimi bire düşürdüm ve dinin dileklerini önemsedim.

Dünyada oyun oyna diye yaratılmadığımın farkına vardım.
Yücelik için, yücelere ulaşmak için yaratıldığımı anladım.

Çok zamanı boşuna kaybettiğimin farkına vardım.
Kalan ömrümü bundan böyle olsun ziyan vermemeye çalıştım.

Karanlıktan sonra aydınlık gelir.
Aydınlık geldiğinde uykuda isem aydınlıktan faydalanamayacağımı anladığım için aydınlığı uyanık bekliyorum.

Uykudan uyanınca elimin boş olduğunu gördüm.
Ömrüm uyumakla geçerse elimde bir şey olamayacağını anladım.

Çevremdeki gerçekleri görmeden kıldığım namazın karşılığının olmadığını, oyun oynar gibi namaz kıldığım zaman bunun da namazsızlık anlamına geldiğini anladım.

                                     ***
İLAHİNAME FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.EB. YAY.392                                                                                            

                                     ***
Cafer-i Sadık Hazreti Ali’nin kardeşi olup, Muta savaşında bayrak tutarken iki elini de kaybederek şehit düşmüştür.

Şiilerin on iki imamından altıncısıdır.
Dine alışık olanlara yol gösterirdi.

Gittiği yolu izle, sözlerini aklından çıkarma.
Onun yolu gözünü her an doğru yolu bulman ve görmen için aydınlatan ışıktır.

                                          *
Yaren, büyüklerimiz bizden bir şey istemeden, beklemeden bizlerin yanlış veya doğru yolda olup olmadığımızı bize göstererek, doğru yolda gidersek elimizde kalıcı olacak kazançlarımızı açıkça belirtiyorlar.

Yanlış yolun vereceği zararları ve kaybımızı açıkça örnekleri ile anlatıyorlar.

Hiçbir yol izlemezsen kaybettiğin zamanın değerini açıkça anlatıyorlar.
Netice olarak bize UYAN diyorlar.

Karanlıkta kalma, yolda gecikme, bizim yanımıza doğru gel diyorlar. 

                                          *
RAVLİ

Popüler Yayınlar