16 Aralık 2012 Pazar

SEVGİYİ KİMDEN ÖĞRENELİ

Bir meczubun ulu Tanrıya münacatı (dua)   99

Ovada bir meczup vardı.
Adamakıllı aklını kaptırmıştı.

Gökyüzüne bakıp dertli bir gönülle derdi ki:
Yarabbi!

Sen sevgiden anlamıyorsun, bu işi bilmiyorsun ama ben seni daima sevmedeyim.

Senin, benim gibi birçok dostun var, fakat benim senden başka dostum yok.
Ey dünyalar aydınlatan! 

Nasıl diyeyim sana?
Ne olursun, sevgiyi benden öğren!

                                                *
Öyle yaşa ki her an yüzlerce âlem, öyle bir mumun özlemiyle etrafında dolaşan pervane kelebeği kesilsin.

Onu bir sebeple bulmaya imkân yok ama devlet geldi.
Baht yaver oldu mu bulunabilir de.

Bir kerecik baht yardım etti mi seni güneşe götürür, kılavuzluk eder.

                                         ***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392

                                            *                     
Yaren,

Allah’a yakın olanlar meczup gibi Allah’a hitap ederler.
Bunlar bir olmuş durumdadırlar.

Buna naz denir.

Allah’ı bulmaya imkân yok ama Allah isterse seni karanlıktan kurtarıp aydınlığa götürmek için kılavuzlar gönderir.

                                              *
Dört kıble vardır:

1. Namaz kıblesi. Allah’ın emrini yerine getirmek için Kâbe.

2. Dua kıblesi. Gökyüzüne el açılarak durumunu anlatır ve Allah’tan isteğini söylersin.

3. Garip kıblesi: Hastaya, garibe, yolcuya, fakire yardım etmek için yönelirsin.

4. Âlim kıblesi: Bilen ve yönlendirene yöneliştir.

Kıblenin anlamı yönlendirmek içindir.
İlişki böyle kurulur.

Rahmet yoluna yüz tutmaktır.
Razı olunacağı bildirilen işlerdir.

Yaptığın dua ibadetine şahit olur, delil olur, yönelişi kuvvetlendirir. Âlime yüz tuttun mu diğer 3 kıbleye doğru ve iyi olarak yönlenirsin.
Hazreti Mevlana’dan alınmıştır.

                                            *
RAVLİ

Popüler Yayınlar