Peygamber, anasından yeni doğan çocuk hakkında sahabesine şöyle demiştir:
Çocuk yeryüzüne düştü mü
gayet de aciz olur, ağlamaya başlar.
Fakat bu âlemin aydınlığını,
yerin göğün genişliğini görünce,
Artık asla ana rahmini anmaz.
Yeni baştan karanlık âleme
tutulmak istemez.
Bu daracık yuvadan o âlemin
geniş ovasına giden kişi de tıpkı böyledir.
O adamın hali de buna benzer
tıpkı.
Onun için ana rahmi, bu dünyadır.
Nasıl dünyaya gelen çocuk,
bir an bile tekrar ana rahmine dönmek istemezse,
Dünyadan o âleme giden de bir
daha bu âlemi istemez.
O da aynen o çocuğa benzer.
Ey gönül! Canın, bu âlemin
malı değildir.
Can eriysen cihanı ateşe at.
Kalbin bile ileriye gidemez,
yol alamazsa kalıbınla beraber nasıl ilerleyip yol alabilirsin ki?
İleriye doğru aşılan yol, iyi
bil ki ancak canla aşılabilir.
Gönül manastırının içinde bir
yalnızlık yurdu kur, o yalnızlıktan da Tanrıya bir yol yap.
Bir iş yapacaksan canla başla
yap, onu göstermeye kalkışma, gizle.
Elbiseni değiştirmek yakışık
almaz.
Çünkü elbiseyi diken odur,
kaftan senin elinde değil.
Fakat kudretin varsa erler
gibi elbiseden geç, canını değiştir!
***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR
M.E.B. YAY. 392*
Yaren.
Aydınlığa doğru yol al.
Yani görebileceğin (Enini, boyunu, uzunluğunu, kısalığını, büyüklüğünü, küçüklüğünü, yararını, zararını, rengini, şeklini, başını, sonunu algılayıp anlayabileceğin) yere doğru git.
Yani karanlık içinde zan
tuzağına kapılarak çukura düşme.
Perdeler arkasında kalma.
Genişliğe doğru git.
Yani Tanrının yarattığı o
kadar geniş alan ve şenlendirdiği yer var ki hareketlen, oraya doğru yol al.
Canın yukarı âlemden bu âleme
gelmiştir.
Kalıbına konmuştur.
Can eriysen bu dünyayı
yanacak yıkılacak çürüyecek yer bil.
Yani dünya kalıcı değildir.
Yani işin sonunu bil.
Can yücelere aittir, canınla
yüce işler yap.
Dünyaya tutkun olursan kalbin
yol alamaz.
Yani o kadar genişlik varken,
dar bir alanda uğraşır kalırsın.
Yani kendini dünyaya
bağlamışsan, gökyüzüne doğru, yüceliklere doğru gidemezsin.
Seni ilerletecek olan güç
canındır.
Can geldiği yere doğru
istemesen de seni çekecektir.
Ama kendini dünyaya sıkıca
bağlamışsan ne çare.
Ölüm meleği o ipi kesene
kadar, kendi bağınla kendini bağladığın yerde kalırsın.
Günlük, seni meşgul eden
uğraşılardan kurtularak yalnızlığa çekil. Tanrıya nasıl gidebilirim diye düşün?
Yapacağın bir işi canla başla yap.
Yani yapıyormuş gibi yapmak
olmaz.
Yani elin işte gözün oynaşta
olmaz.
Elbiseni değiştirme.
Yani kendin ol.
Yani ait olduğun toplumun
iltifat gösterdikleri, değer verdikleri süslerle uğraşma.
Dış görünüşünü değiştirmek
için uğraşma, içindeki canını değiştir.
*
RAVLİ