Günlerden bir gün İbrahim
Edhem, dertli bir dervişten sordu,
Dedi ki:
Hiç evlendin mi, çocuğun oldu
mu?
Derviş hayır, deyince ne
yücelik dedi.
Derviş, ey erlerin eri neden
böyle söyledin?
Anlat bana deyince.
İbrahim, ey er dedi, aciz ve yoksul
evlendi mi adeta aç ve uykusuz bir halde gemide kalmışa benzer.
Fakat oğlu oldu mu boğuldu
gitti.
Gönlün çocuğa bağlandı mı,
çocuk yüzünden gönlün tuzağa düştü mü oğlun, tatlı, sevimli bir düşmanın
kesilir.
Edep ve terbiyede sahip-kıran
(üstün ve güçlü) bir er olsan bile oğlun oldu mu
geçti gitti, artık sende ne edep kalır ne terbiye.
Ulu bir zahit (Dinin yasak ettiği şeylerden sakınıp buyurduklarını yerine
getiren) bir er olsan bile oğlun oldu mu tamamıyla bir rint (geniş hoşgörülü, güvenilir, gönül eri, kalender, dünya
işlerine önem vermeyen kimse) oldun gitti.
***
İLAHİNAME FERİDÜDDİN-İ ATTAR
M.EB. YAY. 392
*
İbrahim Edhem
(İbrahim Edhem Horasan
padişahlığı yaparken padişah elbisesini çıkarıp cennet ve Allah’ın yüzüne âşık
oldu.
Ahret elbisesini giydi.
Dervişlikle kalan ömrünü
geçirdi.
(Geniş
bilgi için Ariflerin Menkıbelerine bak)
Duaların kabul edilmeyişin
sebebini sorana İbrahim Ethem:
Hakkı bilir, fakat emirlerini
tutmazsınız.
Şeytan düşmanım dersiniz,
fakat ona uymaktan geri kalmazsınız.
Kur’an okursunuz, fakat
buyruklarını yerine getirmezsiniz.
Başkalarının ayıplarıyla
ilgilenir, kendi ayıplarınızı görmezsiniz.
Hazreti Peygamberin sünnetini
yapmazsınız.
Hakk’ın nimetlerini yersiniz,
fakat şükür etmezsiniz.
Cenneti bildiğiniz halde
istemezsiniz.
Cehennemden korkarız
dersiniz, fakat günahlardan sakınmazsınız.
Ölüm Allahü Teâlâ’nın
hükmüdür dersiniz, fakat ölüm için bir hazırlık yapmazsınız.
Ana ve babalarınızın
ölülerini kendi ellerinizle mezara koyduğunuz halde ondan ders almazsınız.
Durum böyle olunca dualarınız
hiç kabul olur mu?
*
RAVLİ BAĞ yaz Googleden okumalısın.
*
RAVLİ