11 Aralık 2012 Salı

SULTAN DİVANİ MÜSELMEN VE MÜSEDDES


                           MÜSELMEN

                                    1          

Güneşin nuruna kavuştuk yol gösterici Monla Camii ile.
Küçük yıldıza benzeyen ikizimizi aramaktayız.

Anlam yönünü bilmeyen bizim bildiğimizi anlamaz.
Mevlevi’yiz âleme meşhuruz ihtiyaçsızlık yönüyle.

Yüreği yaralı olarak geçmiş dersleri hatırlayıp eyvah deriz.
Semada dönüp devrederiz muhakkak bir keçe bir külah ile.

Davranışlarımız ayıplansa da, itilsek de, ölüm haberi de olsa.
Aşk beceriklisiyiz, şerefli efendimiz Mevlana ile.

                                        2
Hakkın doğruluk ışığının çıktığı yer gönül’e hayat veren Hüsameddin’imizdir.

Temizdir, alçak gönüllüdür, âşıklar sultanımızdır, bu yaşlımız.
Âşıklar sultanı yaşlımızın gönlü aynadır.

Gece gündüz misafir eder açıktır kapısı.
Gönlü ayna olan âşıklar sultanı şahin gibi avlar.

İsteğimizle kul köle olduk budur gönlü ayna olana.
Davranışlarımız ayıplansa da, itilsek de, ölüm haberi de olsa.

Aşk beceriklisiyiz, şerefli efendimiz Mevlana ile.

                                          3.
Dönerek dolaşarak gizlenenleri gösterir Sultan Veled.
Âşıkların etrafında dönmesi delilidir.

Aşk derdine düşenler bulur elbette yardım.
Gözleri sürdüklerinden görmeyenler gözlerine sürmezler.

Allah’a yakınlık yolunu açık ederler.
Büyüklerinden açık ve aydınlık yol bulurlar.

Davranışımız ayıplansa da, itilsek de, ölüm haberi de olsa.
Aşk beceriklisiyiz, şerefli efendimiz Mevlana ile.

                                             4.   
Yardımı meydanda böyle olgun şeyh bulunmaz.
Sofrası bol ve marifetli kültürlü dost.

Güzel anla, tatlı anla ve yaşamın için iyi dinle.
Hak yoluna düzenli ve delil gösteren bu yolda.

Dirilik için, hakkın emriyle cenin gibi ol, rahmet al.
Hak yolunu arayan cenin gibi gelsin.

Davranışımız ayıplansa da, itilsek de, ölüm haberi de olsa.
Aşk beceriklisiyiz, şerefli efendimiz Mevlana ile.

                                               5.
Monla Camiinin gönlü Mevlevi denizine ait dalgadır.
Mutluluk istiyorsan çiçek saksısına dikilmek için hazır ol.

Toplumu kurtaran, huzur veren, doğruluğu emreden bu topluluğa gir.
Sema âşıkların göğe çıkması için bir merdivendir, iyi duy, iyi dinle.

Dünya isteklerine karşı koymak için savaşan Kâbe’yi ziyaret etmiş olur.
Ey işiten duyan büyükler, bu kapının muhtaçlarısınız.

Davranışımız ayıplansa da, itilsek de, ölüm haberi de olsa.
Aşk beceriklisiyiz, şerefli efendimiz Mevlana ile.

MÜSEDDES (6 ya çıkartılmış satır)

                                   1
İncir çekirdeği gibi sertsin, aşağılıksın, sözünde durmuyorsun.
Aşka sahip tutkun ruhları her vakit küçültmektesin.

Utanmazsın,zayıfsın,güçsüzsün,acizsin Allah yolunda güreşemezsin..
Kararlarında herkese haksızlık, eziyet ediyorsun.

Neden sözünde durmama rüzgârı ile acayipleşiyorsun.
Seveni sevdiğinden, sevileni sevenden ayırıyorsun.

                                     2
İnceliğe doğruluğa, dakikliğe kuvvet ve becerikliliğin yok.
Kavga ve gürültüye, kötü işe aitsin, amacın faydalı iş değil.

Amacının kötülük olduğunu iç yüzünü bilenler bilir.
Senin yaptıklarını her akıl anlamaz, dikkate de almaz.

Neden sözünde durmama rüzgârı ile acayipleşiyorsun.
Seveni sevdiğinden, sevileni sevenden ayırıyorsun.

                                        3
Ara sıra ateşli konuşmanla darma dağınık edersin dünyayı.  
Ara sıra kışı yazla, kaderi düğünle çözer süslersin.

Ara sıra bin yıl yaşayış ile bir anı aynı görürsün.
Anlatıma koyarsın bazen yokuşu bazen yokluğu.

Neden sözünde durmama rüzgârı ile acayipleşiyorsun.
Seveni sevdiğinden, sevileni sevenden ayırıyorsun.

                                          4
Allah’a ulaşmak için vermeyiz vücuda bolluk.
Aldatana bilerek aldanmaktayız, Allah’tan kabul görmek için.

Her şeyi biliriz ama yine de boş olarak bulunuruz.
Düşmüşüz düşünmeye nihayet Allah’tan kabul görmek için.

Neden sözünde durmama rüzgârı ile acayipleşiyorsun.
Seveni sevdiğinden, sevileni sevenden ayırıyorsun.

                                              5
Kim sana yönelirse gece yarılarına kadar ilgilen.
Durma çalış, her zengine güvenme dayanma.

Dünyada şöhreti doğruluk adalet olan veliyi bul.
Doğruyu söyle dönerek duymaktan maksadın nedir.

Neden sözünde durmama rüzgârı ile acayipleşiyorsun.
Seveni sevdiğinden, sevileni sevenden ayırıyorsun.

MÜSEDDES 2 (6 ya çıkartılmış satır)

                                     1
Allah’a secde etmeyi seven, büyüklüğe yakınlaşmış yakınsın.
Yalnız otururken şahın sarayına şahitsin.

Hoş bir şekilde kendini beğendirmeye çalışansın.
Toplantıda şahit olman için haber verir.

Yolculuğunda maksadına göre yön verir.
Vücudu şehir gibi olur bu yolda olanlara.

                                       2
Güzellerin şahı yüzünü gösterdiği zaman.
Aşağı bakan hazırdır, geniştir, haberlidir, uyanıktır.

Kalben bağlı tutkun zavallıya ah çektirip.
Büyüleyici bakışlarla ara sıra işaret eder.

Almaya gelenin niyetini bilip işaret etmez.
Gizlilik içinde, göz ucuyla yağma ettirmez.

                                3
Ne aşk acısı çekecek kadar kuvvetim kalmadı.
Ne bu derdin getirdiği üzüntüye katlanacak gücüm kalmadı.

Ne dinlenmem için ayrılmaya zorlayan rahatım kalmadı.
Ne gücüm, ne kuvvetim, ne de çalışmam kalmadı.

İçten ve gönülden her nefeste AH’ı durduramam.
Perişan olmuş kalbin inlemesini kontrol edemem.

                                  4
Hatırıma gelenin yarısı hayal ve istek.
Verdiği üzüntüye ağlamak olmaz.

Ayrılık üzüntüsü daha devam acaba eder mi?
İnlememi kontrol edemem böyle kalır mıyım ya Rab.

Başımıza hoşluk gelir mutlu olur muyuz?

                                    5
Zahmete sahip olana, sevinme imkânı yok.
Düşünce berraklığı ile ferahlığa imkân yok.

O şaha durumumu arz etsem emir yok.
Başımız güneşe kavuşur mu acaba.

Başımıza hoşluk gelip mutlu olur muyuz acaba.
Unutulmasın inançlıyız, inletilen âşık oynatılmada.  

 
ÜSEDDES 3 (6 ya çıkartılmış satır)

                                         1
Meşhurluğumuz yok, Allah’a yeterli şükredemiyoruz.
Perişan olan kalbimizde kulluktan başka bir şey yok.

Aşkı yeni çıkarmadık, geçmişten şereflendik.
Üzüntünün çoğu kendimizdendir, başkasından değil.

Bela gönüldendir, o sevgili elinden başka gözleyenimiz yoktur.
Şikâyetimiz gönlümüzdendir, kimseden şikâyet etmeyiz.

                                           2
Bu sevgiliden ayrılık çekmeyi hiçbir yiğit kabul etmez.
Ne düşünmeye, ne ilgiye, ne de akla uygun söylemeye.

İstekli ve olgun kalbi olan gerekli.
Akarsu gibi sevgiliye istekli değilim.

Bela gönüldendir, o sevgili elinden başka gözleyenimiz yoktur.
Şikâyetimiz gönlümüzdendir, kimseden şikâyet etmeyiz.

                                             3
Düşersen Hak yoluna dertle özür dilerim.
Hakk’ı bilen gölgelerden ilerlemez.

Sözün doğrusunu gizlemem gerekirdi.
Kazanç elde etme üzere sevinç yok.

Kazanç yolundan gidene beddua var.
Bela gönüldendir, o sevgili elinden başka gözleyenimiz yoktur.

Şikâyetimiz gönlümüzdendir, kimseden şikâyet etmeyiz.

                                               4
Bizim gibi aşka sahip olanlar saklamadan doğru söyler.
İkiyüzlülere de saklamadan doğruyu söyleriz.

Bize ait hoca yüzüyle herkesle alışverişimiz vardır.
Tükenmez fikrimiz sayısız karımız var.

Bela gönüldendir, o sevgili elinden başka gözleyenimiz yoktur.
Şikâyetimiz gönlümüzdendir, kimseden şikâyet etmeyiz.

                                                 5

Ara sıra dostları hatırlar seviniriz. .
Ara sıra dostlarla buluştukça ağlarız.

Bazen aşk yuvasındayız, bazen sarhoş, bazen şaşkınız.
Semaya tutsak, ayrılık derdimiz var.

Bela gönüldendir, o sevgili elinden başka gözleyenimiz yoktur.
Şikâyetimiz gönlümüzdendir, kimseden şikâyet etmeyiz

 
 MÜSEDDES 4 (6 çıkartılmış satır)

                                      1
O günkü düşüncem, kutsal buluşmaya yasaklı idim.
Ulaşmayla sevinçli idim, ayrılığı aklıma getirmez idim.

Sevgilinin bulunduğu yerde âleme hükmeden yoksul idim.
Seçilmiş idim, cennette oturmakta olan insan idim.

Yasakları yaptıkça güzellikler kapısından uzaklaştırıldım.
 Bende eksiklik hata, sende merhamet üstün oldu.

                                         2
Saygıdeğer kutsal yere yakındım, saygım var idi.
Saflığa sahip idim, çok isteğim var idi.

Her çareye başvururdum, imkânlarım var idi.
Aşkın olgunluğu ve başka imkânlarım var idi.

Ayrılık zahmetinin esiri olarak eziyet içindeyim.
Çaresi olmayan bir yoldayım, kederliyim şimdi.

                                           3
Ne dost ayrılığından çekmeye gücüm var.
Ne fikrimi kıl kadar ortaya koysan çok konuşsam sonu var.

Kalbimde ki ruhtan acaba sıkıntın mı var.
Dünya gözünde yok, acayip davranışlarımız mı var.

Kırık ayna gibi kalbime saflık berraklık veren zihnim yok.     
 Özüm özüme ağlarda bana acıyan yok.

                                              4
O benim, zahmetle, dertle dost olan âşık.
O benim, sevdiğinden ayrılışa ağlayan âşık                                              

Benim gibi ol, aklı karma karışık âşık.
Benim gibi ol aşk gibi kararsız olan âşık.

İnleyen ahım ile yaşım sakinleştiremedi.

                                                 5
İnlerim, hiç bir kalıba bağlanmadan döne-döne.
Ayrılık canımı işledi buluşmaya kuvvetim yok.

Gözümün yaşı engin denizi bile inletti.
Çaresizim bilmiyorum, ey kader padişahı.

Derdinle öyle güçsüzüm ki edemem yaygara.
Güçsüz vücuduyla ah eder bu padişah.

Mehmet ÇELEBİ
Afyonkarahisar Mevlevi Şeyhi
                              *
RAVLİ


 

Popüler Yayınlar