Ulunun biri dedi ki:
Yusuf peygamber, kardeşi
Yamin’le gönül eylemek, onunla düşüp kalkmak, samimiyetle onunla gönül birliği
yapmak, yalnız kalmak, arkadaş edinmek isteyince,
O altın kabı, kardeşi
Yamin’in torbasına koydu, ona hırsız dedirdi.
Bu ne iş?
Din ulusu, ‘’İblis’le olan iş
de muhakkak bu çeşit bir iştir’’Dedi.
Allah iblisi kapısından sürdü
ve bu sır yüzünden ona bütün âlemde lanetle bir ayrıcalık, bir özellik verdi.
O yüzden, ona kahrından bir
elbise giydirdi bu suretle kahrıyla onu halkın gözünden gizledi.
İblis, daima bu kapıda,
zorlama hançeri olduğu halde durmadadır.
**Euzü besmele çekip ondan tanrı’ya sığınmadıkça.
Tanrı kapısına ayak atmanın imkânı yoktur.
İblis, Tanrı kapısına adım
atmak isteyen gözü yaşlılara hançerini vurmak gece gündüz durur.
İblis, kişinin hakiki er veya
sahte er olduğuna karar verme yetkisindedir.
Tanrı kapısına sahte hediye
götüren İblisten satırı yer.
İblis sahtekâra söyle der:
Ey şeytanlıkta benim sanatımı
kapan.
*** Tanrı, binlerce yıl
ibadette bulunduğum halde yarım anlık isyanım yüzünden kapıyı yüzüme örttü.
Sen bir zerre ibadete güvenip
onu Tanrı kapısına getirmeye kalkışıyorsun, utanmaz mısın sen?
Âlem halkı beni kovsa bile canımdaki
Allah aşkı bir zerre bile eksilmez.
Fakat seni bir kişi kovsa,
bir an içinde suratını eğer, sıkıntılara girer bunalırsın.
Önce erler gibi sen de yol
eri ol da ondan sonra padişahın huzurunda canını feda et.
Neden İblis gözüne küçük görünüyor?
O, şeytanlıkta uluların bile yolunu vurmadadır.
Bunu iyice bil:
Senin gibi
yüzlerce kişinin boynunu vurabilenin beyler,
Senin başına buyruk
kesilirler ama padişahın maiyetinde birer kuldur, birer yoksuldur onlar.
İblisin yoksul kulu da sana
padişah olursa artık senin Müslümanlığın nerede kaldı?
İblis, bir an bile bu
yanıştan ayrılmamıştır.
Erliği kovulmuş İblisten
öğren.
***İblis, Erlik meydanına er
olarak geldi de Tanrı’dan gelen her şeyi kabul etti.
***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR
M.E. B. YAY. 392
*
Tanrı kapısından er olan
girer. İmtihanını da iblis yapar.
İblise uyarsan o kapıdan
giremezsin.
İnsan bencilleştiği zaman ikiyüzlü
davranır.
Sevdiğinin sadece kendisine
kalmasını istediği zaman onu kötüleyerek çevresindeki kalabalıktan soyutlar.
Hem aleyhinde konuşup hem de arkadaşlığını
devam ettirenlerde bu örneği görebilirsin.
İblis Allah katında bir hilekardır.
Sen iblis kulunu başına
padişah mı yapacaksın?Ey yaren!
İblis bile kovulduğu halde aşktan dolayı Allah’tan ümidini kesmiyorsa, senin kesmen mümkün mü?
İblis, Allah’ın verdiği
görevi kabul etti.
Sen sana verilen görevi mi
kabul etmeyeceksin?
*
Şeytan ikidir.Biri görünen şeytan, diğeri madde dışı şeytandır.
Görünen şeytan iblis’tir.
Madde dışı şeytan ise
nefistir.
Madde dışı şeytan öyle doğru
ve haklı olmayan çürük ve temelsiz işler yapar ki, onu görünen şeytan yapamaz.
Mesela görünen şeytan
–sonradan caydırmak için- insanın gönlüne iyi işler telkin eder.
Madde dışı şeytan olan nefis
ise iyilik adına diye bahane ederek en büyük fenalığa götürür.
( Fütühat-ı Mekkiyye. Şeyh
Muhiddin Arabî)
*
İblis ile cin aynı değildir. İblis cin topluluğundan değildir.
*
Cinlerin babası Hünsa’dır. Yani kendisinde hem erkeklik hem de dişilik mevcuttur.
İki uyluğunun birinde
erkeklik aleti, diğerinde dişilik aleti vardır. Uyluklarını birbirine
sürtmesinden evlat meydana gelir.
Cinlerin birleşimi ateş ve
hava olduğu için bu iki hafif oluşum sebebiyle göze gözükmezler.
Cinlere ruh da verilmiştir.
Cinler gayet hafif oldukları
için son derece hızlı hareket ederler.
Cinler, insanlar tarafından
hafifçe bile olsa azarlansalar ölüp giderler. Bu bakımdan kısa ömürlülerdir.
Dünya âleminde suretleri ile
bir kimseye görünseler yine çabucak kaçıp onun gözünden kaybolurlar.
Onları kaçırmamanın bir tek
çaresi vardır, o da gözü sağa sola kaydırmadan onların suretine gözleri dikip
bakmaktır.
O zaman cin bu bakışlardan
kurtulmak için çeşitli hareketler gösterir.
Cin topluluğu içinde ilim
irfan sahibi azdır.
Allah’ı anlamada az
akıllıdırlar ve kavrama yetenekleri azdır.
Manevi incelikleri anlamakta
yetenekleri azdır.
Cinlerle düşüp kalkmakta
fayda yoktur.
Cinlerle sohbet zararlıdır.
Ateşle havadan yaratıldıkları
için insanda kendini beğenerek üstünlük özelliği oluşturur.
Oluşumlarında ateş daha
etkilidir.
Büyüklenme, dik başlılık,
inatçılık, itaatsizlik oluşumundaki ateşin tesirindendir.
Çöllerde, rüzgârsız havalarda
meydana gelen ve tozu dumana katan, kasırgaya benzeyen olaylar cinlerin birbiri
ile boğuşmasından olur.
Cinlerin kendi aralarında
kavga ve savaş eksik olmaz.
Cinler öldükleri zaman
ruhları ruhlar âlemine gider, melekler âlemine yükselmeye güçlü olmadıkları
için orada kalırlar.
Ateş tesir etmediğinden soğuk
cehennemde cezalarını çekerler.
(Ariflerin
menkıbeleri.2.cilt. Mevlana Abdurrahman Cami.)
*
RAVLİ