12 Aralık 2012 Çarşamba

ŞEYTAN CİN VE ALLAHA SIĞINMAK

Yusuf peygamberle kardeşi İbn-i Yamin 63

Ulunun biri dedi ki:

Yusuf peygamber, kardeşi Yamin’le gönül eylemek, onunla düşüp kalkmak, samimiyetle onunla gönül birliği yapmak, yalnız kalmak, arkadaş edinmek isteyince,

O altın kabı, kardeşi Yamin’in torbasına koydu, ona hırsız dedirdi.
Bu ne iş?

Din ulusu, ‘’İblis’le olan iş de muhakkak bu çeşit bir iştir’’Dedi.

Allah iblisi kapısından sürdü ve bu sır yüzünden ona bütün âlemde lanetle bir ayrıcalık, bir özellik verdi.

O yüzden, ona kahrından bir elbise giydirdi bu suretle kahrıyla onu halkın gözünden gizledi.

İblis, daima bu kapıda, zorlama hançeri olduğu halde durmadadır.

**Euzü besmele çekip ondan tanrı’ya sığınmadıkça.
Tanrı kapısına ayak atmanın imkânı yoktur.

İblis, Tanrı kapısına adım atmak isteyen gözü yaşlılara hançerini vurmak gece gündüz durur.

İblis, kişinin hakiki er veya sahte er olduğuna karar verme yetkisindedir.

Tanrı kapısına sahte hediye götüren İblisten satırı yer.
İblis sahtekâra söyle der:

Ey şeytanlıkta benim sanatımı kapan.
*** Tanrı, binlerce yıl ibadette bulunduğum halde yarım anlık isyanım yüzünden kapıyı yüzüme örttü.

Sen bir zerre ibadete güvenip onu Tanrı kapısına getirmeye kalkışıyorsun, utanmaz mısın sen?

Âlem halkı beni kovsa bile canımdaki Allah aşkı bir zerre bile eksilmez.
Fakat seni bir kişi kovsa, bir an içinde suratını eğer, sıkıntılara girer bunalırsın.

Önce erler gibi sen de yol eri ol da ondan sonra padişahın huzurunda canını feda et.

Neden İblis gözüne küçük görünüyor?
O, şeytanlıkta uluların bile yolunu vurmadadır.

Bunu iyice bil:
Senin gibi yüzlerce kişinin boynunu vurabilenin beyler,

Senin başına buyruk kesilirler ama padişahın maiyetinde birer kuldur, birer yoksuldur onlar.

İblisin yoksul kulu da sana padişah olursa artık senin Müslümanlığın nerede kaldı?

İblis, bir an bile bu yanıştan ayrılmamıştır.
Erliği kovulmuş İblisten öğren.

***İblis, Erlik meydanına er olarak geldi de Tanrı’dan gelen her şeyi kabul etti.

                                          ***
İLAHİNAME. FERİDÜDDİN-İ ATTAR M.E. B. YAY. 392

                                            *
Tanrı kapısından er olan girer.
İmtihanını da iblis yapar.

İblise uyarsan o kapıdan giremezsin.
İnsan bencilleştiği zaman ikiyüzlü davranır.

Sevdiğinin sadece kendisine kalmasını istediği zaman onu kötüleyerek çevresindeki kalabalıktan soyutlar.

Hem aleyhinde konuşup hem de arkadaşlığını devam ettirenlerde bu örneği görebilirsin.

İblis Allah katında bir hilekardır.
Sen iblis kulunu başına padişah mı yapacaksın?

Ey yaren!
İblis bile kovulduğu halde aşktan dolayı Allah’tan ümidini kesmiyorsa, senin kesmen mümkün mü?

İblis, Allah’ın verdiği görevi kabul etti.
Sen sana verilen görevi mi kabul etmeyeceksin?

                                   *
Şeytan ikidir.
Biri görünen şeytan, diğeri madde dışı şeytandır.

Görünen şeytan iblis’tir.
Madde dışı şeytan ise nefistir.

Madde dışı şeytan öyle doğru ve haklı olmayan çürük ve temelsiz işler yapar ki, onu görünen şeytan yapamaz.

Mesela görünen şeytan –sonradan caydırmak için- insanın gönlüne iyi işler telkin eder.

Madde dışı şeytan olan nefis ise iyilik adına diye bahane ederek en büyük fenalığa götürür.

                ( Fütühat-ı Mekkiyye. Şeyh Muhiddin Arabî)

                                            *
İblis ile cin aynı değildir.
İblis cin topluluğundan değildir.

                                            *
Cinlerin babası Hünsa’dır.
Yani kendisinde hem erkeklik hem de dişilik mevcuttur.

İki uyluğunun birinde erkeklik aleti, diğerinde dişilik aleti vardır. Uyluklarını birbirine sürtmesinden evlat meydana gelir.

Cinlerin birleşimi ateş ve hava olduğu için bu iki hafif oluşum sebebiyle göze gözükmezler.

Cinlere ruh da verilmiştir.
Cinler gayet hafif oldukları için son derece hızlı hareket ederler.

Cinler, insanlar tarafından hafifçe bile olsa azarlansalar ölüp giderler. Bu bakımdan kısa ömürlülerdir.

Dünya âleminde suretleri ile bir kimseye görünseler yine çabucak kaçıp onun gözünden kaybolurlar.

Onları kaçırmamanın bir tek çaresi vardır, o da gözü sağa sola kaydırmadan onların suretine gözleri dikip bakmaktır.

O zaman cin bu bakışlardan kurtulmak için çeşitli hareketler gösterir.
Cin topluluğu içinde ilim irfan sahibi azdır.

Allah’ı anlamada az akıllıdırlar ve kavrama yetenekleri azdır.
Manevi incelikleri anlamakta yetenekleri azdır.

Cinlerle düşüp kalkmakta fayda yoktur.
Cinlerle sohbet zararlıdır.

Ateşle havadan yaratıldıkları için insanda kendini beğenerek üstünlük özelliği oluşturur.

Oluşumlarında ateş daha etkilidir.
Büyüklenme, dik başlılık, inatçılık, itaatsizlik oluşumundaki ateşin tesirindendir.

Çöllerde, rüzgârsız havalarda meydana gelen ve tozu dumana katan, kasırgaya benzeyen olaylar cinlerin birbiri ile boğuşmasından olur.

Cinlerin kendi aralarında kavga ve savaş eksik olmaz.
Cinler öldükleri zaman ruhları ruhlar âlemine gider, melekler âlemine yükselmeye güçlü olmadıkları için orada kalırlar.

Ateş tesir etmediğinden soğuk cehennemde cezalarını çekerler.

(Ariflerin menkıbeleri.2.cilt. Mevlana Abdurrahman Cami.)

                                       *

RAVLİ

Popüler Yayınlar