Bu mahlûklar senin üzerinde
egemenlik kurmak için her türlü savaşla kafanı karıştırırlar.
Zaman değiştikçe bunların
hileleri, tuzakları değişir ve bir türlü seni bırakmaz.
Hele çevrende bu mahlûkların oyuncağı haline
gelenler varsa ve çoksa, emin olduğun işe bile kuşku oluştururlar.
Devamlı kafanı karıştırarak
düşüncelerinde berraklık oluşmasına engel olurlar, kendi haline bırakmazlar.
Doğruyu bulmanı ve doğru
yoldan gitmeni asla istemezler.
Şeytanlaşmış insandan,
nefsinin adamı olmuş insandan uzak durmalısın.
Dünyalık kazanç için ustalık
öğrenmek amaçlı yaklaşırsan, seni de
zarara uğratırlar.
Hazreti Mevlana der ki:
Gideceğin ve izleyeceğin yol,
paran ve mezhebin için çok az konuşun. Der.
Yaren, bunlardan kurtulmanın yolunu gösteriyorum:
Bir şey istediğin ve yapacağın zaman dinin bu
konuda hükmü nedir? Diye kendine sor ve
dini hükümlerine göre yap.
Sen bilmiyorsan veya emin
değilsen bilen birine dinin hükmünü sor. Dinin hükmünde emin olana kadar sor.
Bu hükmü öğrendikten sonra kararını ver ve asla değiştirme.
Allah adıyla başla ve bitirene kadar asla bırakma.
Dinin hükümlerine göre yaptığın
zaman vicdan azabı çekmezsin.
Sana hile yapsalar ve zarar
verseler, önemseme.
Önemli olan kendi huyunu
bozmamandır.
Çünkü bu huy sen nereye gidersen huyunda oraya
gelir.
Eğer işin devletle ilgili ise
devletin kurallarına göre yap.
Allah’ın verdiğine rıza
göster.
Doymazlık yaparsan yanlış
yola girer tuzaklara düşersin.
Dinin hükmüne göre yaptın ama kimse uymadığını ve zarar gördüğünü görürsen aklına Nuh peygamberi getir.
Nuh peygamber Allah’ın emirlerini sabırla
yaparak kurtuluş için gemisini hazırladı ve kurtuldu.
Kurtuluş gemisini yaparken herkes alay etti
ama Nuh ve ona inananlar kurtuldu.
Allah adıyla başladığın doğru
görünen yanlış iş bile olsa sonuçta Allah onu doğrultur.
*
RAVLİ