Allah hünersizi de Kabul eder, çünkü Allah’tan başka sığınılacak bir şey yok.
Allah
ile buluşmaya dünyaya gösterdiğin alaka engel ve perde olur.
Allah’tan
korkan günahkâr, ibadetine güvenenden kuldan daha iyidir.
Allah’ı
hakikaten seven düşmanı ile uğraşmaya vakit bulamaz.
Allah’ın
varlığından haberdar olan, bütün halkı yok bilirdi.
Allah’ın
yardımı olmayınca, yiğidin gayret pazısı bir şey yapamaz.
Allah’a
yalvar.
Sana rızk
(Yiyecek, içecek) açıklığı versin.
Yoksa o
rızkı bağlayacak olursa, kimse açamaz.
Kimsenin
eline bakma; çünkü veren ancak Allah’tır.
Allah
kapısı kâfidir.
O
kapıdan ayrılma.
Eğer o
seni kovarsa seni kimse istemez.
Eğer
Allah seni hükümdar yapmak dilerse, başını uzat!
Eğer
Allah istemiyorsa, otur, ümitsiz başını kaşı.
Allah’ı
düşünmedikten, ondan korkmadıktan sonra istersen abdestsiz namaz kıl, kim ne
bilecek.
Allah’ın
verdiği talihe, rızkı kabul etmeyip razı olmayan kimse Allah’ı bilmemiş, ona
itaat etmemiş sayılır.
Allah
sırrı, kendilerine görünür olan kimseler artık o hak üzere; doğru ve hak
olmayan, çürük, temelsiz, boş inançlara katılmazlar.
Akıllı
insanlar hüner kazanırlar.
Görevlerini
şişirmeye bakanlar, hüner yönünden zayıf olurlar.
Akıllı
adam Allah’a şikâyet eder, Allah’tan şikâyet etmez.
Akıllılık
huyu insanda; iyilik ümidi, kötülük korkusu olunca olur.
Akıl;
gönül sırlarının zindanıdır, söyleyince onu kaçırmış olursun, bir daha zinciri
çekemezsin.
Aklı ve
beyin insanın başında lazımdır.
Güzel
kıymetli sarık değil.
Akıl ve
can iki kimsede birleşince dudakları kımıldamadan birbirileri ile konuşurlar.
Akıllı
insan ne kendi organlarında, ne de başkasının organlarında yara görmek istemez.
Akıllı
insanların nasihatleri tutarsan; sayın, sevgili olursun.
Akıllı
insandan güzel ahlak öğren.
Allah’tan
korkmayandan korkmalısın.
Aklı
başında olan insan Dünya’yı kendisi için toplar. Hem yer hem bağışlar.
Senden geriye kalan senin değildir.
Akıllı
isen, her şeyin manasına yönel!
Çünkü
dış görünüş kalmaz, lakin mana kalır.
Akıllı
kimse, halkın ayıbını yaymakla uğraşma.
Sen
kendi ayıbınla meşgul ol.
Doğru ve
haklı olmayan, çürük, temelsiz söz işitirsen o sözlere değer verme, çıplak
birisini görürsen, gözünü kapa.
Akıllılar
daima ucuz satanlardan alırlar.
Akıllılarla
ile düşe kalka gönül dilinden anlayanların ahlakını öğrenirler.
Akıl
yolu kıvrımlı (Yolun devamını görememek), karmakarışık, dolaşıktır.
Akıllı
isen düşkün kimselere gülme!
Çünkü nice makam sahibi kimsenin düştüğü, düşkünün
onun yerine geçtiği görülmüştür.
Akıllıların
ahlakına hayret etmemeli; Onlar olgun büyük olduklarından kötülere de iyilik
ederler.
Kötüler
iyiliğe layık değilseler de, iyiler sayesinde onlar da yaşarlar.
Akıllı,
seçme insanlar alçak gönüllü olurlar, meyvesi çok olan dal, başını yere doğru
eğer.
Akıllı
insan kısmetine razı olur, bir şeyi yeter görüp fazlasını istemez, görüşün,
tahminin doğru olursa başın yücelir.
Doymazlar
ise boyunlarını büker kaldıramazlar.
Akıllı
kimse her istediğinin peşinden koşmaz.
Çünkü vücut
kuvvetlendikçe canın nuru kesilir.
Akıllı
insan; susmak senin için ağırbaşlılıktır.
Aklın
varsa, fikrin varsa, dilini tut.
Akıllı
kimse, büyüklenerek surat asmış kimsenin elinden şeker yemez.
Akıllı
kimse insaniyetli ise; iyi olsun, kötü olsun kimsenin hakkında kötü söylemez.
Çünkü
kötülüğünü söylediğin kimse hakikaten kötü ise, onu kendine düşman etmiş
olursun.
Eğer iyi
ise, sen kötü bir iş yapmış olursun.
Acı haki
katı tatlı şekilde söyleyen kimseye yüz bin aferin olsun.
Ah diyen
koca-karının yaptığı bozgunculuğu kimse yapamaz.
Dul
kadının ateşi bütün şehri yakar.
Akıllı
insanlar bilirler ki; insanın ibadetlerinizin hayrını anasına vermesi daha
uygundur.
Akıllı
insan kendisiyle meşgul olan, Dünya’dan habersiz bulunan insandır.
Acele
savaş etmeye kalkan pişman olur.
Ağlamak
lazım ise senin aklına, gönül bağladığın arzuya ağlamak gerekir.
Ayıbımı
yüzüme karşı söyleyen benim dostumdur.
Ayıbı
kendisine söylenmeyen kimse cahillikle ayıbını hüner sanır.
Ayıptan
temiz ve uzak olsan bile; fakat kusurlu birine hakaret etme.
Ne
yaptığın iyi davranışlara güven ne de sarhoşa tövbe kapısı kapatılmış sanma.
Ayıp
arayan kimsenin gözü hüneri görmez.
Ayıbımı
arayıp, bulup yüzüme söyleyenin sözü makbuldür.
Çünkü
kötü huyumu bana bildiriyor.
Alçak
insanlara ilim, bilgi, hüner, marifetten bahsedersen yazık olur.
Bu
gibilere nasihat kar etmeyince, sana düşman olur. İncinirler ve seni incitirler.
Aç
gözlüler sinek gibidir, bunlara şeker ve bal konarak tuzağa düşürülürler.
Alış verişini mahallende bulunan dükkândan yapmalısın, insanlık bunu gerektirir.
Çünkü dükkân sahibi mahallede bulunan insanlara güvenerek açmıştır.
Allah
dostları, kimsenin uğramadığı, alış veriş etmediği dükkândan alış veriş
ederler.
Ahlak
denilen şey yaradılış icabıdır, sonradan kazanılmaz.
Ahlak
sevilir, boyun busun değil.
Ahlakı
kimin pis ise, üstü başı temiz olsa da ona cehennem kapısını açmaya anahtar
lazım değildir.
Cehennemin
anahtarı onun fena ahlakıdır.
Ahlakı
güzel olan kadın, güzel olmasa da önemi yoktur.
Çünkü
güzel ahlakı kusurlarını örter.
Çirkin
fakat ahlakı güzel olan kadın, peri yüzlü fakat ahlakı çirkin kadından daha
makbuldür.
Aslı
temiz olandan hata gelmez.
Aslı
bokböceği olan günlerce gelincik çiçeklerinin arasında kalsa yine bokböceğidir.
Az
yemeğe alıştıkça yavaş, yavaş melekler kadar iyi huylu ve masum olursun.
Ağzın
hırs ile açık ise, kulağına görünmeyen âlemden sır gelmez, girmez.
Ayırt
etmesini bilmeyenler için, şeytanın yüzüyle hurinin yanağı birdir.
Âşıkların
sevdikleri yanlarındadır, fakat onu ararlar.
Bunlar
ırmak kenarında bulundukları halde, susuzluktan dudakları kurumuş, çatlamıştır.
Âşıklar yalnız Allah’ı bilir, anarlar.
Onu anmak için halktan kaçarlar.
Onları
sunanın güzelliği sarhoş etmiştir, şaraba ihtiyaçları yoktur.
Âşık
eğer gerçekten âşık ise kendinden bahsetmez.
Bahseden
şirke düşmüştür.
Âşık
vahşidir çünkü insanlardan kaçar.
Âşık
melektir çünkü daima Hakkı zikreder.
Âşıkların
kolları kuvvetli, elleri kısadır.
Bunlar
akıllı deli, aklı başında sarhoşlardır.
Bazen
bir köşede rahat oturur, hırkalarını dikerler; bazen bir toplulukta cezbelenir,
hırkalarını yakarlar.
Bunlar
ne kendilerini düşünür, ne de kimseden korkarlar.
Bunların
tevhitleri köşesinde kimsenin yeri yoktur.
Âşıkların
akılları, fikirleri perişan, nasihatçiye karşı kulakları tıkalıdır.
Âşıkların
elleri boş gönülleri doludur.
Kılavuzsuz
yolculuk ederler.
Âşıklar
halkın gözlerinden gizli, azizlerdir.
Bunlar
sırtlarına hırka giyip, gizli zünnar taşıyanlardan değildirler.(Topluma karşı gizlidir)
dışı derviş içi mürai (ikiyüzlü) değildirler.
Âşıklar
kılıç altında kalsalar, maksatlarından el çekmezler; çünkü aşk ile korku, şişe
ile taşa benzer.
Aşk
savaşında gücün yettiği kadar dayan, kaçma.
Âşık
isen sevdiğinin eteğini tut!
Eğer
sevdiğin sana canını ver derse, al de ve derhal ver.
Âşık,
sadık isen canından elini çek!
Canını
vermeye kıymayan korkaklar dosta değil, kendi şahıslarına âşıktırlar.
Aşk; güçlü,
kudretli, keskin akılları güçsüz eder.
Aşk
aklın kulağını bir kere burunca, o baş bir daha akıllanmaz.
Aşka
karşı aklın hükmü yoktur.
Akıl
daima aşka yenile gelmiştir.
Aşıkı
sevgilisi öldürecek olursa sakın mezarına gidip de ağlama.
Âşık,
fedai demektir.
Bir
fedai maksadını elde etmedikçe, başına taş yağsa, ok yağsa, çekilmez.
Aza razı
ol ki, sultan ile fakiri bir göresin.
Kendi
sirkeni ye ki, helvacının eziyetini çekme.B
Başında kibri olanın aklı yoktur.
Büyüklük; yavaşlıkta, yumuşaklılıkta, tatlılıkta ve uygunluktadır.
Büyüklüğüne
kapılan insan kibir ederek yanlışa düşer.
Büyükler
öyle yaşamalıdır ki, her küçüğün kim olduğunu bilmelidirler.
Büyükler
bazen bulut yüzünden perdeye uğrayan güneşe benzerler.
Güneş
buluttan kurtulur, tekrar meydana çıkarlar.
Büyüğüm
dersin ama bulunduğun yere göre dersin, daha büyük yere göre küçüksün.
Büyüklüğü,
şerefi, onuru Hak’tan bil ve şükret!
Çünkü
şükretmeyenin nimeti elinden gider.
Bu
mülke, bu mala şükredersen, kaybolmayan mala, mülke erişirsin.
Büyüklerin
sözleri sana ağır geliyorsa, elin altındakilere sertlik yapma.
Büyüklük
lazım ise, herkese hürmet et!
Kimseyi
kendinden daha fena görme
Büyükler
böyle yaparlar.
Büyüklük
vermezler kendilerine Hak yolunun yolcusu erler.
Kendilerini
köpekten daha iyi tutmadıkları için şerefçe melekleri geçerler.
Büyük
olarak kendisini gören kimse, daha büyük kimse görmediğinden, gözü kimseyi
görmez.
Büyükler
görünüşten vazgeçmişlerdir.
Bundan
dolayı onlar kaftanın içini ipekliden yaparlar.
Benlik
ile büyüklük başında varsa o; hakkı ve hakikati dinlemez.
Başlarına
halktan cefa taşları yağdığı için, Hak dostlarının baş üstünde yerleri vardır.
Beddua
(birisi kötü duruma düşmeni isterse) hiç peşini bırakmaz.
İyilerin
dediklerini tutmayanlar beddua alırlar.
Sessiz,
sakin, haksızlığa uğramış kişinin bedduasından çekin.
Bilen,
bilgili olan, doğru sözü anlar, anlamını kabul eder.
Bilen
kimse, dilini içeri çek!
Çünkü
dilsizlere sorgu sual yoktur.
Beğenisi
yalnız kendine olup; bilerek, isteyerek en kötü davranışlarda bulunan alçaktır.
Konumu
başkalarından üstün ise kendi pisliğini aşağıdaki başkalarının üstüne atar.
Bedbaht
(bahtı kara, talihsiz) kişi rahatını başkasının zahmetinde, sıkıntısında arayan
kişidir.
Barış
çok kuvvetli olsan bile savaştan iyidir.
Barış
zamanı düşmandan kork ve tedbir al, savaş zamanı korkma.
Sakınmak,
ihtiyatlı davranmak iş bilen yiğitlerin işidir.
Başarılı
olmak için; derenin suyu azaldığı zaman set yap, çünkü taştığı zaman bir şey
yapamazsın.(Fırsatın zamanında kullanılması)
Benliğinden
seni kim kurtarırsa, seni Cenab-ı Hakk’a o zat bildik eder.
Benlik
(ben merkezli davranışlar) sende oldukça, kendine yol bulamazsın.(Benliğinden
geçenler bu sözü anlarlar)
Benlik,
Allah adamında olmaz.
Kendisinde
bir iç var zanneden kimse, soğan gibi hep kabuk çıkar.
Benlikli
itaat işe yaramaz.
Benliği
bırak da, itaatte kusur ediyorum diye özür dilemeye bak.
Bilmek
ve hakikati anlamak için bir köşeye çekilip çalışan insan talihli insandır.
Beklentin olursa her meclisten sürülürsün, beklentini sen
sür ki seni kimse sürmesin.
Borç
veren sabırla bekleyemez.
Borç
alınan şekerde tad olmaz.
C
Çobanlık
akıl ve fikir iledir, muhafaza etmek içindir.Cömertlik yaparsan, karşılık elde etmekten ümidin olur.
Cömerdin
kapısını kim çalarsa açılır.
Cahil
ayıp arayandır, sakın arkasından gitme.
Çocuk
nazlı yetişirse savaştan korkar.
Çocukların
için kendini üzme.
Dişi veren
yaradan ekmek de verir.
Çocuğu
ana karnında tasvir eden, onların ömürlerini rızıklarını da yazmıştır.
Çocuğa
ilim, hüner, marifet öğret!
Onu
akıllı fikirli yetiştir.
Öğretmezsen,
sen ölürsen; yerinde kimse kalmamış olur.
Çocuğunu
iyi hal sahibi olarak yetiştir.
Eğer
çocuğunu çok seviyorsan, onu nazlı yetiştirme.
Çocuğun
daha küçük iken onu okut! Ara sıra azarla!
İyi
şeyler için mükâfat vaat et, kötü şeyler için korku ver.
Çocuk
bir sanat edinmişse, kimseye ihtiyaç elini uzatmaz, avuç açmaz.
Çocuk
hayatın zorluklarını çekmemişse, sonraki zamanda çok sıkıntı görür.
Çocuğunu
iyi tut! Onu rahat ettir, sefil bırakma!
Kimselerin ellerine göz dikmesin.
Çocuğun
her halini baba olarak düşünmezsen, yabancılar düşünür, baştan çıkarırlar.
Çocuk
babasının yerini tutmayacak olursa, babasının önünde ölmelidir.
Çocuğu
iyi hocaya (okula), dinli diyanetli(din duygusu, dindarlık),namuslu ( ahlak kurallarına bağlı) usta öğreticiye
ver.
Öğretici
dinsiz, yaramaz, kötü ise; çocuğu da kendisi gibi yapar.
Çocuk
büyüklerinin buyruklarına boyun eğerse, çok geçmeden, kendileri de buyruk
sahibi olurlar.
Can
tatlı ise hoştur.
Çalış,
kalk, yırtıcı aslan ol.
Öyle
çalış ki, aslan gibi artık bırak!
Artık
yiyen tilki gibi olma!
Alçak
insanlar gibi başkasının ellerinin emeklerini yeme.
Çirkin
huy insanı cehenneme götürür.Çalışmakla söğüt dalında gül bitmez.
Çocuğunun namuslu kalmasını istiyorsan, başkalarının çocuklarına fena gözle bakma.
D
Dertli
feryat eder.Dini vasıta ederek dünyayı yiyen insanlar ne âlimdir ne de günahtan sakınandır.
Dini
dünyaya satma!
İsa’nın
incilini verip de eşeğe arpa alma.
Düşmanın
seni topluma iyi diye anlatacağını bekleme.
Düşmanlık
güdenlerden, kinli olanlardan söz dinlemeyin, çünkü onun sözüyle iş yaparsan,
pişman olursun.
Düşmana
hoş görün, onu okşa, kendine dost yap.
Fakat
sonra, fırsat bulduğun zaman derisini yüz.
Düşman
az bile olsa sakın, ihtiyatlı bulun!
Çünkü
sel suyu, damla-damla yağmurun toplanmasından hâsıl olur.
Düşmanın
dostundan çok olursa düşmanın sevinçli, dostun üzüntülü olur.
Düşmanın
akrabalarından biri sana dost olursa, hilesinden emin olma, çünkü akrabalığı,
dostlukları hatıra geldikçe, içi sana karşı kin ile dolar.
Düşmanının
başını fırsat bulmuşken ez.
Sonra
bir sopa vurur öldürürüm, diye ihmal etme.
Düşman
bildiğin birini dost tutmak akıl işi değildir.
Düşmanından
bir söz işittiğin zaman iyi değerlendir.
Eğer
dediği gibi isen incinme, değilsen haydi oradan boşboğaz de, kıymet verme.
Dürüst
adam sağlamdır, fenalık yapmak isteyen dürüst adamda açık bulamaz.
Düşmansan sevdiklerime, beni sevdiğine inanamam.
Sevdiğini iddia ediyorsan elimi öpmeyi bırak ta git benim sevdiklerimi sev.
Düşmanını
küçük görme; çünkü karıncalar birleşince yırtıcı aslanı zayıf, güçsüz, aciz
ederler.
Düşkünün
nasıl sabahladığını uykuda olanlar nasıl bilebilirler.
Düşman
girmesin diye kapıları kapama!
Çünkü
düşmanının aldığın şehrin ortakları şehir içindeki ahalidir.
Düşmanın
sözünü ancak düşmana yar olan kimse alır; dosta götürür.
Söz
taşıyan kavga ateşini söndürmemek için odun taşıyan oduncuya benzer.
Dostlarının
denizde boğulmakta (problemini halledemeyen) olduklarını gören bir insanın
kalbi, rahat edemez.
Dostlarını
bile düşman farz ederek ihtiyatlı davranan kimse, düşmanın fenalığından ve
zararından kurtulur.
Dostları
karanlıkta (Hapiste veya aydınlatılmamış) bulunan bir kimse, gül bahçesinde eğlenemez.
Dostların
uğrunda bütün varını harcarsan, ihtiyaç zamanında elin boş kalır.
Dostunu
şiddet ve zahmet içinde tutarsan, bir daha senin suratını görmek istemez.
Düşmanın
kötülüğü zamanını düşün de dostlarına savurganlık, tutumsuzluk etme.
Bütün
dilencileri doyuramazsın, sen zayıf kalırsın.
Doğruların
arkasından eğri gitme.
(Doğruları
kendi aklına ve isteklerine göre yönlendirmeye, kullanmaya kalkma).
Doğruyu
olduğu gibi kabul et ve gereğini yap.
Doğru
git ki sonuca varasın.
Doğru
yolda gitmezsen daima geride kalırsın.
Düşen
kimse çoğu vakit kalkamaz.
Dünya
ebedi kalır bir mülk değildir.
Dünyada
sözünde duran, sevgisinde duran, dostluğun devam ettireni bulamazsın.
Dünya
oturulup durulacak yer değildir.
Buraya
gelen kalmaz, gider.
Dünyada
keder de, sevinç de ebedi kalmaz.
Ebedi
kalan şey, işin karşılığı ile iyi adıdır.
Dünyayı
gezip gören insan akıllı olur, zira çok şey tanımıştır.
Düşüncesi
iyi olanlar Dünya’ya değer vermezler, çünkü her zaman başka birine mekân
olmuştur.
Dua:
Gönlün aydın ve rahat olsun.
Devletin
devamlı olsun, derecen yüce, yaşamın hoş, gidişin doğru, ibadetin beğenilmiş,
duan kabul edilmiş olsun.
Dua:
Sana
ümit bağlamış zayıfların duaları, babayiğitlerin kollarından daha ziyade iş
görür.
Dua
önemlidir, Erenler duayı ganimet sayarlar.
Dua kaza
okunun önünde zırhtır, kalkandır.
Düşmanı
yok etmek mümkün değilse hediyeler göndererek arayı iyileştirmek lazım.
Hediye
keskin dişi kesmez eder.
Düşmanın
yıkılınca gevşeklik etme.
Elinden
gelirse düşmanının beynini çıkar.
Çünkü
gönlündeki kederi yıkar, temizler.
Düşman
hangi kusurunu bulmuş ele almışsa, onu bir daha yapma.
Diri
gönül hiç bir zaman yok olup kaybolmaz.
Gönlü
ölmüş bir vücut ölürse hiç üzülme.
Denize
batmışın yağmurdan haberi olmaz.
Dereceni
bilir, aşağı oturursan, oturduğun yerden kaldırılıp daha aşağı yere oturtulmak
hakaretine uğramazsın.
Değersize
parlaklık vermek yanlıştır.
Doymazlar
boyunlarını büker kaldıramazlar.
Doymazlık
şerefini azaltır.
Bir arpa
tanesi için bir etek inci harcarsın.
Delikanlılar
aksi, inatçı, sert hırçın olur.
Taş ile
bile kırılmazlar.
Delikanlıların
iki yüzü olur.
Bir yüzü
huriyi andırır, öteki yüzü dev gibi çirkin, ifrit gibi murdardır( kirli, pis).
Delikanlı
nankör olur; ayağını öpsen teşekkür etmez.
Ayağına
toprak olsan acımaz!
Seni
inadına çiğner öldürür.
Delikanlı
sevecek olursan, başından beyin, elinde para kalmaz.
Delikanlı
ev yıkar, bitirir, mahfeler.
Evinin
mutlu olmasını istersen evlen! Her sabah karşında başka bir bülbül bulunan güle heves etmek, akıl karı değildir.
Her gece
başka bir meclise mum olan delikanlının etrafından pervane gibi dönme.
Güzel
homoseksüel peşinde koşma, güzel huylu, yaradılıştan süslü bir kadına bıyıkları
terlememiş delikanlı benzer mi?
*
Devamı ŞEYH SADİ ÖĞÜTLER DERLER
RAVLİ