9 Aralık 2012 Pazar

ŞEYH SADİ ÖĞÜTLER

llah, seni sevdiği halde düşman eline bırakması mümkün mü?
Allah hünersizi de Kabul eder, çünkü Allah’tan başka sığınılacak bir şey yok.

Allah ile buluşmaya dünyaya gösterdiğin alaka engel ve perde olur.
Allah’tan korkan günahkâr, ibadetine güvenenden kuldan daha iyidir.

Allah’ı hakikaten seven düşmanı ile uğraşmaya vakit bulamaz.
Allah’ın varlığından haberdar olan, bütün halkı yok bilirdi.

Allah’ın yardımı olmayınca, yiğidin gayret pazısı bir şey yapamaz.
Allah’a yalvar.

Sana rızk (Yiyecek, içecek) açıklığı versin.
Yoksa o rızkı bağlayacak olursa, kimse açamaz.

Kimsenin eline bakma; çünkü veren ancak Allah’tır.
Allah kapısı kâfidir.

O kapıdan ayrılma.
Eğer o seni kovarsa seni kimse istemez.

Eğer Allah seni hükümdar yapmak dilerse, başını uzat!
Eğer Allah istemiyorsa, otur, ümitsiz başını kaşı.

Allah’ı düşünmedikten, ondan korkmadıktan sonra istersen abdestsiz namaz kıl, kim ne bilecek.

Allah’ın verdiği talihe, rızkı kabul etmeyip razı olmayan kimse Allah’ı bilmemiş, ona itaat etmemiş sayılır.

Allah sırrı, kendilerine görünür olan kimseler artık o hak üzere; doğru ve hak olmayan, çürük, temelsiz, boş inançlara katılmazlar.

Akıllı insanlar hüner kazanırlar.
Görevlerini şişirmeye bakanlar, hüner yönünden zayıf olurlar.

Akıllı adam Allah’a şikâyet eder, Allah’tan şikâyet etmez.
Akıllılık huyu insanda; iyilik ümidi, kötülük korkusu olunca olur.

Akıl; gönül sırlarının zindanıdır, söyleyince onu kaçırmış olursun, bir daha zinciri çekemezsin.

Aklı ve beyin insanın başında lazımdır.
Güzel kıymetli sarık değil.

Akıl ve can iki kimsede birleşince dudakları kımıldamadan birbirileri ile konuşurlar.

Akıllı insan ne kendi organlarında, ne de başkasının organlarında yara görmek istemez.

Akıllı insanların nasihatleri tutarsan; sayın, sevgili olursun.
Akıllı insandan güzel ahlak öğren.

Allah’tan korkmayandan korkmalısın.
Aklı başında olan insan Dünya’yı kendisi için toplar.
Hem yer hem bağışlar.
Senden geriye kalan senin değildir.

Akıllı isen, her şeyin manasına yönel!
Çünkü dış görünüş kalmaz, lakin mana kalır.

Akıllı kimse, halkın ayıbını yaymakla uğraşma.
Sen kendi ayıbınla meşgul ol.

Doğru ve haklı olmayan, çürük, temelsiz söz işitirsen o sözlere değer verme, çıplak birisini görürsen, gözünü kapa.

Akıllılar daima ucuz satanlardan alırlar.
Akıllılarla ile düşe kalka gönül dilinden anlayanların ahlakını öğrenirler.

Akıl yolu kıvrımlı (Yolun devamını görememek), karmakarışık, dolaşıktır.

Akıllı isen düşkün kimselere gülme!
Çünkü nice makam sahibi kimsenin düştüğü, düşkünün onun yerine geçtiği görülmüştür.

Akıllıların ahlakına hayret etmemeli; Onlar olgun büyük olduklarından kötülere de iyilik ederler.

Kötüler iyiliğe layık değilseler de, iyiler sayesinde onlar da yaşarlar.
Akıllı, seçme insanlar alçak gönüllü olurlar, meyvesi çok olan dal, başını yere doğru eğer.

Akıllı insan kısmetine razı olur, bir şeyi yeter görüp fazlasını istemez, görüşün, tahminin doğru olursa başın yücelir.

Doymazlar ise boyunlarını büker kaldıramazlar.
Akıllı kimse her istediğinin peşinden koşmaz.

Çünkü vücut kuvvetlendikçe canın nuru kesilir.
Akıllı insan; susmak senin için ağırbaşlılıktır.

Aklın varsa, fikrin varsa, dilini tut.
Akıllı kimse, büyüklenerek surat asmış kimsenin elinden şeker yemez.

Akıllı kimse insaniyetli ise; iyi olsun, kötü olsun kimsenin hakkında kötü söylemez.

Çünkü kötülüğünü söylediğin kimse hakikaten kötü ise, onu kendine düşman etmiş olursun.

Eğer iyi ise, sen kötü bir iş yapmış olursun.
Acı haki katı tatlı şekilde söyleyen kimseye yüz bin aferin olsun.

Ah diyen koca-karının yaptığı bozgunculuğu kimse yapamaz.
Dul kadının ateşi bütün şehri yakar.

Akıllı insanlar bilirler ki; insanın ibadetlerinizin hayrını anasına vermesi daha uygundur.

Akıllı insan kendisiyle meşgul olan, Dünya’dan habersiz bulunan insandır.
Acele savaş etmeye kalkan pişman olur.

Ağlamak lazım ise senin aklına, gönül bağladığın arzuya ağlamak gerekir.
Ayıbımı yüzüme karşı söyleyen benim dostumdur.

Ayıbı kendisine söylenmeyen kimse cahillikle ayıbını hüner sanır.
Ayıptan temiz ve uzak olsan bile; fakat kusurlu birine hakaret etme.

Ne yaptığın iyi davranışlara güven ne de sarhoşa tövbe kapısı kapatılmış sanma.
Ayıp arayan kimsenin gözü hüneri görmez.

Ayıbımı arayıp, bulup yüzüme söyleyenin sözü makbuldür.
Çünkü kötü huyumu bana bildiriyor.

Alçak insanlara ilim, bilgi, hüner, marifetten bahsedersen yazık olur.
Bu gibilere nasihat kar etmeyince, sana düşman olur.
İncinirler ve seni incitirler.

Aç gözlüler sinek gibidir, bunlara şeker ve bal konarak tuzağa düşürülürler.

Alış verişini mahallende bulunan dükkândan yapmalısın, insanlık bunu gerektirir.
Çünkü dükkân sahibi mahallede bulunan insanlara güvenerek açmıştır.

Allah dostları, kimsenin uğramadığı, alış veriş etmediği dükkândan alış veriş ederler.

Ahlak denilen şey yaradılış icabıdır, sonradan kazanılmaz.
Ahlak sevilir, boyun busun değil.

Ahlakı kimin pis ise, üstü başı temiz olsa da ona cehennem kapısını açmaya anahtar lazım değildir.

Cehennemin anahtarı onun fena ahlakıdır.
Ahlakı güzel olan kadın, güzel olmasa da önemi yoktur.

Çünkü güzel ahlakı kusurlarını örter.
Çirkin fakat ahlakı güzel olan kadın, peri yüzlü fakat ahlakı çirkin kadından daha makbuldür.

Aslı temiz olandan hata gelmez.
Aslı bokböceği olan günlerce gelincik çiçeklerinin arasında kalsa yine bokböceğidir.

Az yemeğe alıştıkça yavaş, yavaş melekler kadar iyi huylu ve masum olursun.
Ağzın hırs ile açık ise, kulağına görünmeyen âlemden sır gelmez, girmez.

Ayırt etmesini bilmeyenler için, şeytanın yüzüyle hurinin yanağı birdir.
Âşıkların sevdikleri yanlarındadır, fakat onu ararlar.

Bunlar ırmak kenarında bulundukları halde, susuzluktan dudakları kurumuş, çatlamıştır.

Âşıklar yalnız Allah’ı bilir, anarlar.
Onu anmak için halktan kaçarlar.

Onları sunanın güzelliği sarhoş etmiştir, şaraba ihtiyaçları yoktur.
Âşık eğer gerçekten âşık ise kendinden bahsetmez.

Bahseden şirke düşmüştür.
Âşık vahşidir çünkü insanlardan kaçar.

Âşık melektir çünkü daima Hakkı zikreder.
Âşıkların kolları kuvvetli, elleri kısadır.

Bunlar akıllı deli, aklı başında sarhoşlardır.

Bazen bir köşede rahat oturur, hırkalarını dikerler; bazen bir toplulukta cezbelenir, hırkalarını yakarlar.

Bunlar ne kendilerini düşünür, ne de kimseden korkarlar.
Bunların tevhitleri köşesinde kimsenin yeri yoktur.

Âşıkların akılları, fikirleri perişan, nasihatçiye karşı kulakları tıkalıdır.
Âşıkların elleri boş gönülleri doludur.

Kılavuzsuz yolculuk ederler.
Âşıklar halkın gözlerinden gizli, azizlerdir.

Bunlar sırtlarına hırka giyip, gizli zünnar taşıyanlardan değildirler.(Topluma karşı gizlidir) dışı derviş içi mürai (ikiyüzlü) değildirler.

Âşıklar kılıç altında kalsalar, maksatlarından el çekmezler; çünkü aşk ile korku, şişe ile taşa benzer.

Aşk savaşında gücün yettiği kadar dayan, kaçma.
Âşık isen sevdiğinin eteğini tut!

Eğer sevdiğin sana canını ver derse, al de ve derhal ver.
Âşık, sadık isen canından elini çek!

Canını vermeye kıymayan korkaklar dosta değil, kendi şahıslarına âşıktırlar.
Aşk; güçlü, kudretli, keskin akılları güçsüz eder.

Aşk aklın kulağını bir kere burunca, o baş bir daha akıllanmaz.
Aşka karşı aklın hükmü yoktur.

Akıl daima aşka yenile gelmiştir.
Aşıkı sevgilisi öldürecek olursa sakın mezarına gidip de ağlama.

Âşık, fedai demektir.
Bir fedai maksadını elde etmedikçe, başına taş yağsa, ok yağsa, çekilmez.

Aza razı ol ki, sultan ile fakiri bir göresin.
Kendi sirkeni ye ki, helvacının eziyetini çekme.
                                      B
Başında kibri olanın aklı yoktur.
Büyüklük; yavaşlıkta, yumuşaklılıkta, tatlılıkta ve uygunluktadır.

Büyüklüğüne kapılan insan kibir ederek yanlışa düşer.
Büyükler öyle yaşamalıdır ki, her küçüğün kim olduğunu bilmelidirler.

Büyükler bazen bulut yüzünden perdeye uğrayan güneşe benzerler.
Güneş buluttan kurtulur, tekrar meydana çıkarlar.

Büyüğüm dersin ama bulunduğun yere göre dersin, daha büyük yere göre küçüksün.

Büyüklüğü, şerefi, onuru Hak’tan bil ve şükret!
Çünkü şükretmeyenin nimeti elinden gider.

Bu mülke, bu mala şükredersen, kaybolmayan mala, mülke erişirsin.
Büyüklerin sözleri sana ağır geliyorsa, elin altındakilere sertlik yapma.

Büyüklük lazım ise, herkese hürmet et!
Kimseyi kendinden daha fena görme

Büyükler böyle yaparlar.
Büyüklük vermezler kendilerine Hak yolunun yolcusu erler.

Kendilerini köpekten daha iyi tutmadıkları için şerefçe melekleri geçerler.

Büyük olarak kendisini gören kimse, daha büyük kimse görmediğinden, gözü kimseyi görmez.

Büyükler görünüşten vazgeçmişlerdir.
Bundan dolayı onlar kaftanın içini ipekliden yaparlar.

Benlik ile büyüklük başında varsa o; hakkı ve hakikati dinlemez.

Başlarına halktan cefa taşları yağdığı için, Hak dostlarının baş üstünde yerleri vardır.

Beddua (birisi kötü duruma düşmeni isterse) hiç peşini bırakmaz.
İyilerin dediklerini tutmayanlar beddua alırlar.

Sessiz, sakin, haksızlığa uğramış kişinin bedduasından çekin.
Bilen, bilgili olan, doğru sözü anlar, anlamını kabul eder.

Bilen kimse, dilini içeri çek!
Çünkü dilsizlere sorgu sual yoktur.

Beğenisi yalnız kendine olup; bilerek, isteyerek en kötü davranışlarda bulunan alçaktır.

Konumu başkalarından üstün ise kendi pisliğini aşağıdaki başkalarının üstüne atar.

Bedbaht (bahtı kara, talihsiz) kişi rahatını başkasının zahmetinde, sıkıntısında arayan kişidir.

Barış çok kuvvetli olsan bile savaştan iyidir.
Barış zamanı düşmandan kork ve tedbir al, savaş zamanı korkma.

Sakınmak, ihtiyatlı davranmak iş bilen yiğitlerin işidir.

Başarılı olmak için; derenin suyu azaldığı zaman set yap, çünkü taştığı zaman bir şey yapamazsın.(Fırsatın zamanında kullanılması)

Benliğinden seni kim kurtarırsa, seni Cenab-ı Hakk’a o zat bildik eder.

Benlik (ben merkezli davranışlar) sende oldukça, kendine yol bulamazsın.(Benliğinden geçenler bu sözü anlarlar)

Benlik, Allah adamında olmaz.
Kendisinde bir iç var zanneden kimse, soğan gibi hep kabuk çıkar.

Benlikli itaat işe yaramaz.
Benliği bırak da, itaatte kusur ediyorum diye özür dilemeye bak.

Bilmek ve hakikati anlamak için bir köşeye çekilip çalışan insan talihli insandır.

Beklentin olursa her meclisten sürülürsün, beklentini sen sür ki seni kimse sürmesin.

Borç veren sabırla bekleyemez.
Borç alınan şekerde tad olmaz.

                                            C
Çobanlık akıl ve fikir iledir, muhafaza etmek içindir.
Cömertlik yaparsan, karşılık elde etmekten ümidin olur.

Cömerdin kapısını kim çalarsa açılır.
Cahil ayıp arayandır, sakın arkasından gitme.

Çocuk nazlı yetişirse savaştan korkar.
Çocukların için kendini üzme.

Dişi veren yaradan ekmek de verir.
Çocuğu ana karnında tasvir eden, onların ömürlerini rızıklarını da yazmıştır.

Çocuğa ilim, hüner, marifet öğret!
Onu akıllı fikirli yetiştir.

Öğretmezsen, sen ölürsen; yerinde kimse kalmamış olur.
Çocuğunu iyi hal sahibi olarak yetiştir.

Eğer çocuğunu çok seviyorsan, onu nazlı yetiştirme.
Çocuğun daha küçük iken onu okut!
Ara sıra azarla!

İyi şeyler için mükâfat vaat et, kötü şeyler için korku ver.
Çocuk bir sanat edinmişse, kimseye ihtiyaç elini uzatmaz, avuç açmaz.

Çocuk hayatın zorluklarını çekmemişse, sonraki zamanda çok sıkıntı görür.
Çocuğunu iyi tut!
Onu rahat ettir, sefil bırakma!
Kimselerin ellerine göz dikmesin.

Çocuğun her halini baba olarak düşünmezsen, yabancılar düşünür, baştan çıkarırlar.

Çocuk babasının yerini tutmayacak olursa, babasının önünde ölmelidir.

Çocuğu iyi hocaya (okula), dinli diyanetli(din duygusu, dindarlık),namuslu   ( ahlak kurallarına bağlı) usta öğreticiye ver.

Öğretici dinsiz, yaramaz, kötü ise; çocuğu da kendisi gibi yapar.

Çocuk büyüklerinin buyruklarına boyun eğerse, çok geçmeden, kendileri de buyruk sahibi olurlar.

Can tatlı ise hoştur.
Çalış, kalk, yırtıcı aslan ol.

Öyle çalış ki, aslan gibi artık bırak!
Artık yiyen tilki gibi olma!

Alçak insanlar gibi başkasının ellerinin emeklerini yeme.
Çirkin huy insanı cehenneme götürür.

Çalışmakla söğüt dalında gül bitmez.
Çocuğunun namuslu kalmasını istiyorsan, başkalarının çocuklarına fena gözle bakma.

                                            D
Dertli feryat eder.
Dini vasıta ederek dünyayı yiyen insanlar ne âlimdir ne de günahtan sakınandır.

Dini dünyaya satma!
İsa’nın incilini verip de eşeğe arpa alma.

Düşmanın seni topluma iyi diye anlatacağını bekleme.

Düşmanlık güdenlerden, kinli olanlardan söz dinlemeyin, çünkü onun sözüyle iş yaparsan, pişman olursun.

Düşmana hoş görün, onu okşa, kendine dost yap.
Fakat sonra, fırsat bulduğun zaman derisini yüz.

Düşman az bile olsa sakın, ihtiyatlı bulun!
Çünkü sel suyu, damla-damla yağmurun toplanmasından hâsıl olur.

Düşmanın dostundan çok olursa düşmanın sevinçli, dostun üzüntülü olur.

Düşmanın akrabalarından biri sana dost olursa, hilesinden emin olma, çünkü akrabalığı, dostlukları hatıra geldikçe, içi sana karşı kin ile dolar.

Düşmanının başını fırsat bulmuşken ez.
Sonra bir sopa vurur öldürürüm, diye ihmal etme.    

Düşman bildiğin birini dost tutmak akıl işi değildir.
Düşmanından bir söz işittiğin zaman iyi değerlendir.

Eğer dediği gibi isen incinme, değilsen haydi oradan boşboğaz de, kıymet verme.

Dürüst adam sağlamdır, fenalık yapmak isteyen dürüst adamda açık bulamaz.

Düşmansan sevdiklerime, beni sevdiğine inanamam.
Sevdiğini iddia ediyorsan elimi öpmeyi bırak ta git benim sevdiklerimi sev.

Düşmanını küçük görme; çünkü karıncalar birleşince yırtıcı aslanı zayıf, güçsüz, aciz ederler.

Düşkünün nasıl sabahladığını uykuda olanlar nasıl bilebilirler.
Düşman girmesin diye kapıları kapama!

Çünkü düşmanının aldığın şehrin ortakları şehir içindeki ahalidir.
Düşmanın sözünü ancak düşmana yar olan kimse alır; dosta götürür.

Söz taşıyan kavga ateşini söndürmemek için odun taşıyan oduncuya benzer.

Dostlarının denizde boğulmakta (problemini halledemeyen) olduklarını gören bir insanın kalbi, rahat edemez.

Dostlarını bile düşman farz ederek ihtiyatlı davranan kimse, düşmanın fenalığından ve zararından kurtulur.

Dostları karanlıkta (Hapiste veya aydınlatılmamış) bulunan bir kimse, gül bahçesinde eğlenemez.

Dostların uğrunda bütün varını harcarsan, ihtiyaç zamanında elin boş kalır.
Dostunu şiddet ve zahmet içinde tutarsan, bir daha senin suratını görmek istemez.

Düşmanın kötülüğü zamanını düşün de dostlarına savurganlık, tutumsuzluk etme.
Bütün dilencileri doyuramazsın, sen zayıf kalırsın.

Doğruların arkasından eğri gitme.
(Doğruları kendi aklına ve isteklerine göre yönlendirmeye, kullanmaya kalkma).

Doğruyu olduğu gibi kabul et ve gereğini yap.
Doğru git ki sonuca varasın.

Doğru yolda gitmezsen daima geride kalırsın.
Düşen kimse çoğu vakit kalkamaz.

Dünya ebedi kalır bir mülk değildir.
Dünyada sözünde duran, sevgisinde duran, dostluğun devam ettireni bulamazsın.

Dünya oturulup durulacak yer değildir.
Buraya gelen kalmaz, gider.

Dünyada keder de, sevinç de ebedi kalmaz.
Ebedi kalan şey, işin karşılığı ile iyi adıdır.

Dünyayı gezip gören insan akıllı olur, zira çok şey tanımıştır.

Düşüncesi iyi olanlar Dünya’ya değer vermezler, çünkü her zaman başka birine mekân olmuştur.

Dua: Gönlün aydın ve rahat olsun.
Devletin devamlı olsun, derecen yüce, yaşamın hoş, gidişin doğru, ibadetin beğenilmiş, duan kabul edilmiş olsun.

Dua:
Sana ümit bağlamış zayıfların duaları, babayiğitlerin kollarından daha ziyade iş görür.

Dua önemlidir, Erenler duayı ganimet sayarlar.
Dua kaza okunun önünde zırhtır, kalkandır.

Düşmanı yok etmek mümkün değilse hediyeler göndererek arayı iyileştirmek lazım.

Hediye keskin dişi kesmez eder.
Düşmanın yıkılınca gevşeklik etme.

Elinden gelirse düşmanının beynini çıkar.
Çünkü gönlündeki kederi yıkar, temizler.

Düşman hangi kusurunu bulmuş ele almışsa, onu bir daha yapma.
Diri gönül hiç bir zaman yok olup kaybolmaz.

Gönlü ölmüş bir vücut ölürse hiç üzülme.
Denize batmışın yağmurdan haberi olmaz.

Dereceni bilir, aşağı oturursan, oturduğun yerden kaldırılıp daha aşağı yere oturtulmak hakaretine uğramazsın.

Değersize parlaklık vermek yanlıştır.
Doymazlar boyunlarını büker kaldıramazlar.

Doymazlık şerefini azaltır.
Bir arpa tanesi için bir etek inci harcarsın.

Delikanlılar aksi, inatçı, sert hırçın olur.
Taş ile bile kırılmazlar.

Delikanlıların iki yüzü olur.
Bir yüzü huriyi andırır, öteki yüzü dev gibi çirkin, ifrit gibi murdardır( kirli, pis).

Delikanlı nankör olur; ayağını öpsen teşekkür etmez.
Ayağına toprak olsan acımaz!

Seni inadına çiğner öldürür.
Delikanlı sevecek olursan, başından beyin, elinde para kalmaz.

Delikanlı ev yıkar, bitirir, mahfeler.
Evinin mutlu olmasını istersen evlen!

Her sabah karşında başka bir bülbül bulunan güle heves etmek, akıl karı değildir.

Her gece başka bir meclise mum olan delikanlının etrafından pervane gibi dönme.

Güzel homoseksüel peşinde koşma, güzel huylu, yaradılıştan süslü bir kadına bıyıkları terlememiş delikanlı benzer mi?

                              *
Devamı ŞEYH SADİ ÖĞÜTLER DERLER

RAVLİ

Popüler Yayınlar