9 Aralık 2012 Pazar

SULTAN DİVANİ VE KALENDERİLİK

Eflaki tezkeresinden Mevlana’nın bir gün tıraş olurken berbere, sakal ve bıyığını ancak sakalı vermiş denecek derecede dipten kesmesini söyleyip kalenderileri methettiğini anlıyoruz.

Mevlevilerden “ Sultan Divani” lakabıyla meşhur olan “Semai Divane Mehmet Efendi” (936) tamamen kalenderidir.

Kendisi Çar-darp olduğu gibi dervişlerini de umumiyetle tıraş ettirirdi.

Hatta bu yüzden “ Tibyan” (açıklayan) sahibi, kalenderliği, Mevlevilikten bir şube zannetmiş ve müessizliğini (kuruculuğunu) bu zata atfetmiştir.

OSMANLI TARİH DEYİMLERİ VE TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
M.E. B. 1993 Mehmet zeki Pakalın. Kalenderiyye konusu.

KALENDER
Farsça bir kelimedir.
Dünya ile alakasını kesen, Allah yolunda giden yerinde kullanılır bir tabirdir.

Dünya işlerinden alakasını kesmiştir.
Tanrı yoluna severek ve iyi düşüncelerle düşmüş, gitmeye çalışan.

Dünya işlerine ilişiksiz, kayıtsız, saygısız, senli benli, aldırış etmeyen fakir derviş.

Zikirleri “ Hüseyin, Hasan, Muhammed, Fatıme, Ali”dir.
Def, kudüm ve âlemleriyle takım-takım yer-yer gezerler, mesleklerini herkese duyururlar.

Sakal, bıyık ve kaşlarını ustura ile kazıtarak “ çar- darb” olmayı kendilerine ayırıcı işaret edinmişlerdi.

                                   *
Yaren,

Babam Müftü Fehmi Bayraşa’dan duyduğumu naklediyorum.

Sultan Divani Afyon Karahisar Mevlevi hanesinde şeyhlik yaparken o yörede kuvvetlenen eşkıya takımı padişaha isyan etmiş.

Sultan Divaniden bu hareketlerini desteklemesini, dine ve şeriata uygun olduğunu halka vaiz etmesini istemişler ve zorlamışlar.

Sultan Divani de saçını, sakalını, bıyığını, kaşını usturaya vurdurarak ve başına içi boşaltılmış kabağı koyarak bir müddet ortada gözükmüş.

İsyancılar bu deliden bir şey olmaz diye destekleme ısrarından vazgeçmişler.

Böylece isyana bulaşmamış.

Başı dazlak ve üstünde de kabak olduğu zaman deli demeyi yakıştıramamışlar da Divane demişler.

Müritlere bazı kadınların ilgisi arttığı zaman Afyon Mevlevilerinin kalender usulü traş olup kendilerini çirkinleştirdiklerini babam Fehmi Bayraşa anlattı.

Hatta Hacı Ali dede erkek dervişleri bile gözetim altında tutar bir arada yatırmazmış.
Böylece Mevleviliğin cinsellikle kirletilmesine engel olmaya çalışırmış.

Tarihe bir not olsun diye yazdım.
                                  *
RAVLİ

Popüler Yayınlar