Mevlevilerden “ Sultan
Divani” lakabıyla meşhur olan “Semai Divane Mehmet Efendi” (936) tamamen
kalenderidir.
Kendisi Çar-darp olduğu gibi
dervişlerini de umumiyetle tıraş ettirirdi.
Hatta bu yüzden “ Tibyan” (açıklayan)
sahibi, kalenderliği, Mevlevilikten bir şube zannetmiş ve müessizliğini (kuruculuğunu)
bu zata atfetmiştir.
OSMANLI TARİH DEYİMLERİ VE
TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ
M.E. B. 1993 Mehmet zeki
Pakalın. Kalenderiyye konusu.
KALENDER
Farsça bir kelimedir.Dünya ile alakasını kesen, Allah yolunda giden yerinde kullanılır bir tabirdir.
Dünya işlerinden alakasını
kesmiştir.
Tanrı yoluna severek ve iyi
düşüncelerle düşmüş, gitmeye çalışan.
Dünya işlerine ilişiksiz,
kayıtsız, saygısız, senli benli, aldırış etmeyen fakir derviş.
Zikirleri “ Hüseyin, Hasan,
Muhammed, Fatıme, Ali”dir.
Def, kudüm ve âlemleriyle
takım-takım yer-yer gezerler, mesleklerini herkese duyururlar.
Sakal, bıyık ve kaşlarını
ustura ile kazıtarak “ çar- darb” olmayı kendilerine ayırıcı işaret
edinmişlerdi.
*
Yaren,
Babam Müftü Fehmi Bayraşa’dan
duyduğumu naklediyorum.
Sultan Divani Afyon Karahisar
Mevlevi hanesinde şeyhlik yaparken o yörede kuvvetlenen eşkıya takımı padişaha
isyan etmiş.
Sultan Divaniden bu
hareketlerini desteklemesini, dine ve şeriata uygun olduğunu halka vaiz
etmesini istemişler ve zorlamışlar.
Sultan Divani de saçını,
sakalını, bıyığını, kaşını usturaya vurdurarak ve başına içi boşaltılmış kabağı
koyarak bir müddet ortada gözükmüş.
İsyancılar bu deliden bir şey
olmaz diye destekleme ısrarından vazgeçmişler.
Böylece isyana bulaşmamış.
Başı dazlak ve üstünde de
kabak olduğu zaman deli demeyi yakıştıramamışlar da Divane demişler.
Müritlere bazı kadınların
ilgisi arttığı zaman Afyon Mevlevilerinin kalender usulü traş olup kendilerini
çirkinleştirdiklerini babam Fehmi Bayraşa anlattı.
Hatta Hacı Ali dede erkek
dervişleri bile gözetim altında tutar bir arada yatırmazmış.
Böylece Mevleviliğin
cinsellikle kirletilmesine engel olmaya çalışırmış.
Tarihe bir not olsun diye
yazdım.
*
RAVLİ