Hıristiyan dinine bağlanıp
hizmet eden bir Hıristiyan papaz bir gün, Beyazid’in huzuruna geldi.
Müslüman oldu.
Şüpheden kurtuldu.
O anda Hıristiyanlığa
hizmetten kendini kurtardı.
Şeyh bu durumu görünce bir
hayli ağladı.
Birisi Şeyhim dedi:
Neden ağlamaya koyuldun?
Şeyh dedi ki:
Bana bu yüzden ağlama geldi. Yetmiş yıldan sonra bu iş oluyor.
Ya dedi:
Papazın bıraktığı bu hizmeti
ya bana bağlarlarsa ne yaparım diye ağlıyorum dedi.
Yanlış hizmetten kurtulmak
hata değil, bağlanmak, neden doğru ve yerinde bir iş olmasın?
Bu işin hakikatini anlamak
için, bu işin sırrı ortaya çıksın diye çok düşünülmüştür.
Hizmet kapısındaki canın bir
kıymeti olsaydı insan ölmez, hayvan kesilip öldürülmezdi.
*Başını göklere kadar yükseltsen
yahut kuyuya girip orasını yurt edinsen, başını kırsan yahut başkaldıran olsan,
hiç ama hiç faydası yok.
**Ne sonunu değiştirir senin,
ne önünü.**
*** Sen ister başın özgür
olsun, ister başını yücelt.
Yalvarışsızlığıma, değişebilir
olmama karşı bir pul bile etmez.
***
İLAHİNAME.2 FERİDÜDDİN-İ ATTAR
M.E. B. YAY. 392
*
Yaren: Allah’ın öyle işleri
vardır ki akıl erdiremeyiz.
Çünkü ölçüyü bilmiyoruz. Anlamamız ölçüye göredir.
Yanlış bir hayat sürenin
hayatının son kısmında, iyi bir iş yapar, Allah beğenir, tövbe nasip eder
temizler, iyi kulları arasına alır.
Doğru bir hayat sürenin hayatının
son kısmında öyle bir hata yapar ki, Allah’ın öfkesine hedef olur, kötü kulları
arasına alır.
Netice olarak sonumuzun ve
başkalarının sonunun ne olacağını bilmiyoruz.
Mevcut aklımızla ihtiyatlı
olarak yanlış yapanı bile ayıplamadan, kendi ayıplarımızın affını isteyeceğiz.
Kendimizden emin olmayarak
Allah’ın şefkatinden, bağışlamasından ümit kesmeden doğru yaşamaya çalışacağız.
Allah hakkımız da ne hükmedeceğini bilmediğimiz için, Allah’a sevgi ile bağlanacağız.
Verdiği hükümler bize acı
dahi gelse ŞİKÂYETÇİ OLMAYACAĞIZ, ŞÜKREDEN OLACAĞIZ.
*
Beyazıt-ı Bistami.
Bilgililerin sultanı, gerçeği
araştıranların delili, karanlıkta kalanların ay’ı (anlayamayanlara ışık tutarak
yolunu bulmasını sağlayan), temiz ruh sırlarına sahip, gizlenenleri bilen idi.
İsmi şerifleri: Tayfur Bin
İsa Bin Âdem bin Siruşan’dır.
Hanefi mezhebinden ehlisünnet
ve cemaat dini inanışa sahipti. Evliyaların büyüklerindendi.
Yol önderi, hakikat ustası,
şeriatın kanunlarına vakıf idi.
Cafer-i Sadık (Allah ondan
razı olsun) Hazretlerinin ruhaniyetinden bolca kültür almıştır.
(Allah’ın sevgili kuluna
gönülden sevgi ve saygı ile bağlanırsan yararlanırsın).
Bistam şehrinde doğmuş.
Miladi 874 yılında ölmüştür.
Otuz yıl Şam ve civarında
gezerek perhiz ederek nefsi ile mücadele etmiştir.
Fevkalade bilgili ve iyiliksever
olduğu gibi şiir söyleme kudretine sahipti.
Mana bakımdan sözlerinden
birazcık:
Kendin, kendini ara.
(İçine dön)
Kendini temizlemeden Hak
yoluna giremezsin.
Yol gösterenin ve yolunu
aydınlatanın sözünden başka hiçbir şeye dikkatini verme, değer verme.
Güzel ve güzellik Allah’a
aittir.
Dünya ve ahrette göreceğin
güzellikler, Allah’ın nurunun orada gözükmesi ile olur.
Emredileni olduğu gibi yap.
Kendinden katış veya eksiltme
yapma.
Şekle, vücuda bakıp büyük,
küçük tanımı yapmak yanıltır, yanlıştır.
Dinin hükümlerine, sünnetin
yapılmasına saygı gösteren büyüktür.
Dünyaya ait isteklerden
kurtulursan, olgunluğa ulaşırsın.
Hazır olmadan istekli olmak, mahveder.
Hazır olmadan bir basamak
yukarı çıkmaya izin yoktur.
Büyük veya küçük demek için
karşılaştırmak gerekir.
Tek olan için bu tanımı
kullanamazsın.
Ben ve ben merkezli, açık
veya gizli düşüncen varsa, dileklerine erişemezsin.
Önemli ve geçerli olan senin
kabul edişin değildir.
Allah’ın kabul etmesi
önemlidir.
Başına gelen Allah’tandır.
Sebep arayacaksan Allah’tan
ara.
Günahlarını bu dünyada
yakmazsan, öbür dünyada günahların seni yakar.
La ilahe illallah diyenin
dört özelliği varsa cennetin anahtarı verilir.
Yalan söylemeyeceksin.
Başkasının arkasından
konuşmayacaksın.
Kötülük ve haksızlık
düşünmeyeceksin.
Haram edilen ve şüphelilerden
uzak duracaksın.
İki yüzlülük yapmayacaksın.
Kendine göre dini adetler
koymayacaksın.
İnananların sonunu düşünen
karanlıkta yol gösteren yıldız olur.
Sohbet et, yardım al, benliğe
kapılma.
Layık olmadan kutsal yere
girme.
Kul rızası: Allah’ın
emrettiğini yapmak, yasaklarından sakınmaktır.
Başka birini değerlendirirken
onun gibi olarak değerlendirebilirsin, onun gibi olamıyorsan değerlendirmende
çok yanılgı olabilir.
YOLUNU KUR’AN VE SÜNNETLE
KORUMALISIN.
(Yararlanılan eser: Ariflerin
Menkıbeleri. Murat arık Yüksel. Demir kitap evi yay. No:37 )
*
Önemli uyarı:
***Tasavvufa girmeden önce
Kur’an ve hadis ezberlemek, gereği gibi anlayıp bilmek gerekir.
*
RAVLİ