Ağlayan, gönlü yanık bir
meczup, bir gece sabaha kadar Kâbe’nin yanında kalmıştı.
Tatlılıkla diyordu ki:
Kapıyı açmazsan bu kapıya
halka gibi başımı vurup duracağım.Nihayet başım kırılır, gönlüm de bu daima yanıştan kurtulur.
O anda Allah’tan haber
getiren melek seslendi(Hatif):
Bu ev, nice zaman putlarla
dolu durdu.
Sonra içindeki putlar
kırıldı.
Başını kıracakmışsın ne
çıkar? Dışında bir put kırmış sayıver!
Kapının dışında başını
kırarsan bir put sayılırsın, baş aşağı düşer gidersin.
Bu yolda bu çeşit baş eksik
olmaz. Deniz de bir çiy tanesiyle artmaz.
Bir ulu, Allah’ın sözcü meleğinin sesini duyup gizlice o sırrı anlayınca.
Yerlere düştü, topraklara döşendi, gözlerinden kanlar akıttı.
Nice canlar, bu çeşit gamla
kan kesilir.
Mademki ona karşı çalışıp
çabalamamıza imkân yok, şu halde yüzlerce feryat ü figanla coşmak gerek.
***
İLAHİNAME. 2 FERİDÜDDİN-İ
ATTAR M.E. B. YAY. 392
*
Allah, Kâbe’ye evim dedi ve
bütün Müslümanları o istikamete dönerek ibadet etmelerini istedi.
Allah, insan içinde evim
dediği gönlü yarattı.
Bu gönle misafir oldu.
Allah’ın evim dediği gönlü
temiz tutmak gerekir.
Put dediğimiz sevgi ile bağlandığımız, ondan
çok şey beklediğimiz para, altın, mücevher, mal gibi eşyalardır.
Para veya onun satın aldığı imkânlar gereklidir ama sevilmeye layık değildir.
Yani parayı sevgi ile gönlüne
yerleştirmek doğru olmaz.
Parayı niye gönlüne yerleştiriyor bu kadar sevip beklenti içinde oluyorsun! Her şeyin yeri vardır, değeri vardır.
Çok seversen gönlüne putu
yerleştirmişsin demektir, yani putu Kebe’ye koymuş olursun.
Bu temizlenmeyi kendin için
yapmalısın.
Başka anlam yükleme.
Allah için yapıyorum asla
deme.
Nice putlar kırılır, niceleri
kırılan putların yerini alır.
Allah’ın büyüklüğüne zarar
gelmez.
Yaşadıkça kendi oluşturduğun
putlardan, diğer insanların oluşturdukları putlardan, toplumun oluşturduğu
putlardan farkında olarak kurtulmak gerekir.
Gönle giriş sevgi ile olur.
Seveceğinin değerli olmasını sağlamak için farkında olarak, kontrolü devamlı sağlamak gerekir.
*
RAVLİ