Mevlana “ Eğer sana bir dinar
verip kulağını, burnunu ve diğer bir uzvunu kesseler razı olur musun? “ diye
sordu.
Hizmetçi “ Hayır “ dedi.
Mevlana “ O halde niçin
yoksulluk iddiasında bulunuyorsun.
Mademki bunlara sahipsin, o
halde fakir değil, zenginsiz.
Sende bu kadar kıymetli
şeyler olduğu halde niçin onların kıymetini bilmiyor, şükretmiyor ve fakirlerin
sabrını sermaye yapmıyorsun” dedi.
(Yalnız Allah’a ibadet
ediyorsanız, onun nimetine şükredin.)
(Nahl suresi 114)
ŞİİR:
“ Çünkü şükredene çok şey
vaat edilmiştir.
Kulun secdesinin ücreti
Tanrı’ya yakınlıktır.”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Sadece elden aldığını
verdiğini değerli bilenlerin diğer çok değerli sahip olduklarını
önemsizleştirdiklerini öğrendik.
Sahip olduklarımızın
kıymetini bilmemiz ve korumamız gerektiğini öğrendik.
Ücretsiz olarak, bedel
ödemeden verilenin kazanımlarımızın değersiz görme veya yok saymanın yanlış
olduğunu öğrendik.
Şükretme ahlakı olanda sahip
olduklarının değerini bildiğini ve vereni bildiğini öğrendik.
ŞÜKÜR
Karşılığını vermek, yapılan
iyiliği dile getirmek ve sahibini övmektir.
Yapılan iyiliğin onur ve
şerefinin kıymetini bilip memnun olduğunu dile getirmektir.İyilik edene övmek; nankör olmamak demektir.
Kul, Allah’ın verdikleri bilir ve dile getirir ve överse şükretmiş olur.
Esas şükür verilen nimetleri yerli yerince kullanmaktır.
Bu da nimeti bilme, elde edilen nimetten dolayı sevinç duyma, nimete karşılık olarak yapılması gerekeni dil, beden ve kalp ile yerine getirmektir.
Bir organın şükür, onu iyi ve
güzel şeylerde kullanmak, günaha götürücü şeylerden uzak tutmakla olur.
“ Hatırlayınız ki Rabbiniz
size: Eğer şükrederseniz, elbette size (nimetimi) artıracağım ve eğer nankörlük
ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir! Diye bildirmişti”
(İbrahim suresi 7)
“ Eğer siz iman eder ve
şükrederseniz, Allah size neden azap etsin!
Allah şükre karşılık veren ve
her şeyi bilendir.(Nisa suresi 147)
Bir kimsenin yaptığı iyiliğe
karşı teşekkür etmek ahlaki bir görevdir.
İyilikte bulunanı övmek ve
ona dua etmek te bir teşekkürdür.İnsanlara teşekkür etmeyen Allah’a da şükretmemiş olur.
(Ebu Davut, edeb 12)
***
İşte böyle yaren,
Bir şey istemeden önce sahip
olduğumuz değerleri ve olanakları gözden geçirdikten sonra yeni bir şey
isteyişine girmeliyiz.
Tanrı hazinesinden
vermedikten sonra senin isteyişin karşılanır ancak karşılığında senin değer
vermeğinin, aslında çok değerli olan başka bir şey alınır.
Başkasında gördüğümüze sahip
olmak isteriz ki, o kişide bizim sahip olduklarımızı istemekte olduğunu çok
defa bilmeyiz.
Tanrı’nın pay etmesine razı
olarak isteklerimizi hırs boyutuna vardırmadan kontrol altında tutmalıyız.
İstek imkânınla birlikte
düşünülerse sonuç alınır.
İmkânın yoksa isteğin
üzerinde fazla durup ruh sağlığını bozmamalısın.
Kimse sana iyilik yapmak
mecburiyetinde olmadığını düşünerek insan teşekkür, Tanrı’ya şükür etmeliyiz.
*
RAVLİ