Zaviyeye yaklaştıkları zaman
hizmetçi kapıdan çıkarak “ Şeyh zaviyede yoktur” dedi.
Mevlana kızarak “ Sus, bir
şey sorulmadan cevap verme.
Şeyhinden bu kadar şeyi
öğrenemedin mi?” buyurdu.
Sonra oradan geçip o civarda
bir medreseye girdiler.
Mevlana orada o kadar ilahi
bilgiler saçtı ki, anlatılamaz.
Sonra bir müddet medresenin
duvarına kulağını koyup başını salladı ve “Arkadaşlarımıza malumdur ki, bizim
buraya gelmekteki asıl maksadımız şu idi:
Bu biçare yer “ Ne zamana
kadar böyle içinde öz bulunmayan boş bir kabuk gibi kalacağım” deyip şikâyette
bulunuyordu.
İşte Tanrı ilhamı ile biz
buraya indik, onu bir müddet mananın latif özü ile özlendirdik ve dostlarımızın
mübarek kademiyle (ayaklarıyla, adımlarıyla) onu şereflendirdik.
Yine buyurdular ki:
İmam
Muhammed Gazali (Tanrı’nın rahmeti onun üzerine olsun) bu dünyada ilim
deryasını altüst etmiş, ilim bayrağını yükseltmiş, bütün dünyanın kendisine
uyduğu bir kimse ve dünyanın en bilgini olmuştur.
Eğer onda Ahmet Gazali gibi
aşktan bir zerre olsaydı, daha iyi olurdu ve Muhammed’in yakınlık sırrını Ahmet
gibi bilirdi.
Çünkü dünyada aşk gibi bir
üstat, bir mürşit (yol gösterici) ve insanı doğru yola ulaştıran bir kimse
yoktur” buyurdu.
Şiir:
Aşkı seç, aşkı ki sen de
seçilmiş insan olasın.Sana en sağlam fikri aşk verir.”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Kapıya gelene ne
amaçla geldiğini anlamadan savuşturmanın yanlış olduğunu öğrendik.
2.
Sorulmadan
(kendin zannınca maksadı anlamış gibi) cevap vermenin yanlış ve terbiyesiz bir
davranış olduğunu öğrendik.
3.
Karşına gelenin
maksadı ile ilgili sormasını beklememiz sonra da cevap vermemiz gerektiğini
öğrendik.
4.
Savuşturucu
cevabın nasibi kestiğini öğrendik.
5.
Tekke boş kaldığı
zaman Tanrı’ya yalvardığını, işe yaramaz bir halde bulunmaktan şikâyet ettiğini
öğrendik.
6.
Duvarların bile
ilahi sözlerle ve orada bulunan güzel insanlarla şereflendiğini öğrendik.
7.
“İçinde
oturulmayan ev yıkılır” atasözünü hatırladık.
8.
İlim, bilgi
iyidir güzeldir ama bu ilme aşk katılırsa övünülen Peygamberimizin Tanrı’ya
yakınlık sırlarına kavuşacağımızı öğrendik.
9.
Gazalinin büyük
bir bilgin olduğunu öğrendik.
Terbiyeli olursan şerefli
kişiler gelerek şereflendirirler.
Tanrıdan istersen ilham
yoluyla derdine bir şekilde çare bulunur.
Büyük insanları tanırsan ve
saygı ve sevgi ile yaklaşırsan sırları öğrenirsin.
Öğrendiğin sırlarla Tanrıya
yaklaşırsın.
Her şeyin kendi özünü
aradığını ve öze kavuşana kadar mücadele ettiğini öğrendik ya, şimdi biz
özümüzü bulmaya çalışmalıyız.
Yani, taş toprak bunu
yaparsa?
*
RAVLİ