Bir gün dervişlerden biri
ölmüştü.
Cesedini mezara koyduktan
sonra, Mevlana mübarek ayaklarını mezarın üzerine koyup orada murakabeye daldı
(iç âlemine).
Sonra bir nara ile kendine
gelip, gülerek kalktı.
Onunla içli dışlı olan
arkadaşlardan biri bunun sebebini sordu.
Mevlana “ Münker ve Nekir ona
eziyet etmek için gelmişlerdi.
Ben merhamet edip bu
bizimdir, diyerek onları men ettim.
Çünkü sultanın komşuları
zalimlerin ve zorbaların şerrinden emin olup selamette kalırlar” dedi.
*
Birine “ Sen Mevlana’dan ne
gördün de onun müridi oldun” dediler.O da “ Bundan daha büyük görülecek ne var ki:
Benim adımı ona nispet
(bağlamak) ediyorlar, beni onun adı ile çağırıyorlar, Filaneddin-i Mevlevi
diyorlar.
Bundan daha büyük ne
olabilir:
Benim adım onun adıyla
karıştı ve benim canım onun canının aşıkı olup, daima onun sevgisiyle meşgul
oluyor.
Ben de onu sevenlerden oldum.
“ Bir kavmi seven o kavimdendir
“ sırrı gözüktü.
Bu onun sonsuz inayetinden ve
cezbesindendir.
(Onun bolluğundan,
gürlüğünden kendine çekişidir)
“Lütuf bütünüyle Allah’ın
elindedir, onu dilediğine bahşeder.
Allah, büyük lütuf sahibidir
” dedi.
Şiir:
“ Aşıkın derecesi maşuka
(sevilene) göredir.
Ey biçare tutkun, bak da
dereceni gör.”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Mevlana Hazretlerinin
Allah’ın izniyle kıyamete kadar seven ve bağlananlara sahip çıkıp koruyacağını
öğrendik.
Mevlana hazretlerinin adının
dilimizde, aklımızda, gönlümüzde, kalbimizde, canımızda olması, sevgi ve saygı
ile de bağlanırsak o aileye mensup olacağımızı öğrendik.
Sözümü sözüne, aklımızı
aklına, gönlümüzü gönlüne, kalbimizi kalbine, canımızı canına katarsak
yabancılıktan çıkacağımızı ve o aileye ait olacağımızı öğrendik.
Mevlevi olmak, tanrının istediği
kulunu kendine yaklaştırmak için yol gösternme bağışı olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
Bir yere ait olmalısın (İlişkinlik).
Kimi takıma, kimi partiye
kimi Kulub’e, kimi hemşeriliğe, kimi mesleğine bir şekilde ait olur aidiyetten
dolayı kendini güvencede hisseder.
Benim gibi düşünenler var.
Benim gibi hissedenler var.
Benim sevdiğimi sevenler var.
Bu duygu seni yalnızlıktan
kurtarır, ama sana izleyeceğin bir yol gösteremez.
Zaman-zaman birlikte bir şey
yapar coşarsın ama eline geçen kısa süreli ve çok az kazanımın olur, üstelik
zaman kaybın olur.
Kendine çok az faydası olsa
da yakın çevrene bu aidiyetin çok sıkıntı verir.
Mevlana ve topluluğuna ait
olursan kişisel kazanımların çok olacağı ve yakın çevrene de çok büyük
kazanımlar sağlarsın.
Mevlevilikte herkesin
görebileceği para, mal, mevki gibi bir kazanç kendini göstermez.
Ama terbiye, akıl, doğru
seçim ile Tanrı yolu ve Peygamberimize derin sevgi her yönüyle kendini
gösterir.
Hazreti Mevlana ince-ince
bize Tanrı’ya ait olma yolunu peygamberimizin izlerini takip ederek ve
anlayışımıza kadar indirerek ve net anlaşılır ifadelerle yararımıza sunmuştur.
Sanal âlemde gerçekçilik
arıyorsan canınla, kalbinle, gönlünle, nefsinle bizlerle birlikte olmanı
istiyoruz, diliyoruz.
Gönüller bir oldukça buna
ihtiyaç da duymayacağız.
Ama dualarımız birbirimize
faydalı olacak.
Doğru yolu bize gösteren bu
mübarek insanın kılavuzluğunda ve manevi yardımıyla iyiliklere gideceğimizden
şüphen olmasın.
Allah izin vermezse hiçbir
şey olmayacağının bilincindeyiz.
Allah nasip ederse Tanrıya
kadar sonra da Tanrı ile beraber ebedi yaşarız inşallah.
Âmin.
*
RAVLİ