7 Aralık 2012 Cuma

MEVLANA VE MAL VE ÇOCUK

Bir gün Mevlana Hazretleri manalar saçıyor,
Tevekkül (Hakk’a güvenmek ve işleri ona havale etmektir) ve
Kanaati (Tanrı takdirini severek kabul etmek) açıklamada ileri gidiyordu.

Dostlara bu hale tahammül için kuvvet ve kudret veriyor, onları buna teşvik ediyordu.

Mevlana sözleri arasında buyurdu ki:
Mustafa Hazretleri (Tanrının selat ve selamı onun üzerine olsun) birinden incindiği vakit,

Tanrı’ya “ Ey Tanrı, onun malını ve çocuklarını artır” diye bedduada bulunuyordu ki adam onlarla meşgul olup onun sohbetinden mahrum kalsın.

Fakat birinden memnun olduğu vakit de kendi geniş inayetini o kimseye can yoldaşı yapar ve

 “ Ey Tanrı, onun malını ve çocuklarını azalt “ diye buyururdu ki, o, daha fazla yalnız kalsın, hafiflesin ve o manaya istidat (yetenek) kazansın.

                                        ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                         ***
Öğrendik:

Çocuk ve mal artınca onların uğraşısından ve sorunlarından hafifleyip manayı anlamak için zaman ayrılamadığını öğrendik.

Mal ve para çoğalınca kişi kendini kuvvetli sanıp Tanrı kuvvetinden yararlanmak için yalvarma ile yakınlaşmadan uzaklaşacağını öğrendik.

Herkes malının ve çocuğunun çok olması için dua ederken hakikati bilen Peygamberimiz mal ve çocuk çokluğundan kaçınmış olduğunu, her malın ve çocuğun hesabının verilmesinin zor olduğunu öğrendik.

Mal ve çocuk Tanrı’dan uzaklaştırdığı için istenmediğini öğrendik.

İte böyle yaren,

Günlük işlerinden zaman ayırarak hakikati öğrenmek ve yaşamak, kendimizi geliştirmek için sakin bir zaman ayırmalıyız.

Günlük yaşamın kargaşasında bir bakmışsın ki ömrün tükenip gitmiş.

Başkalarının istediği gibi biri olmaya çalışmışsın, kendi özüne ait bir çalışma yapmadan zamanı tüketip bitirmişsin.

Kimin, nerden geldim, ne yapıyorum, yaptığım doğru mu, nereye gidiyorum, gelecekte ne bekliyor sorusunu kendine sormazsan bunların doğru cevabını bulmadan ve hazırlık yapmadan dünyayı terk edersin.

Doğduğuna doğacağına pişman olmuş bir vaziyette sorguya çekilirsin.

Ey yaren,

Bu satırları okuduğun vakit uyan!
Zaman hızlı akıp gidiyor.

Dünyada bırakıp gideceğin kazanımlar ahirette hiç işine yaramaz.

Tanrı Kuran’da, Peygamberimiz söz ve yaşantısında ve dahi velilerimiz gelecekte olacak kıyamet ve hesap gününün tüm ayrıntılarını bildirmişlerdir.

Sen istersen yok sayarak görmemezlikten gel.
Veya bilmemek için seni bilgilendiren ortamlardan uzak durarak bilmiyorum kelimesine sığın.

Gelecek gelecektir ve hesap verilecek gerçeği değişmeyeceğine göre sen sığınmaya çalıştığın mazeretler geçersiz olduğu gibi bilmemek ve öğrenmemek için davrandığından cezan artacaktır.

Üç maymunu oynamak (Bilmiyorum, görmedim, duymadım) dünyada işine yararsa da ahirette maymunların arasında ebediyen yaşayacağını unutma.

Yaren,

 Uyan!
Aklını başına al da hakikatin ne olduğunu öğrenmek ve yaşamına katmak için hemen başla.

Tanrı’dan ve onun sevdiği uyarıcı kullardan ve onların seni silkeleyip görevini hatırlatmasından korkaklar gibi kaçma.

Er ol, yiğit ol, yanlışın varsa düzelt, kul hakkın varsa öde tertemiz ol.
Kendini kendin öz eleştiriye sokamıyorsan doğru sözlü Tanrı erlerinden yardım iste.

Bunları da yapamıyorsan, maymun huylu isen büyüklerimizi taklit et de belki Tanrı acır da Tanrı erlerinin yazıldığı deftere adını yazar.

                                         *
RAVLİ

Popüler Yayınlar