Bir gün babam Mevlana
doğruluğun ve temiz itikadın (Gönülden tasdik edip inanmak) lezzeti hakkında
saçıyordu.
Bu sırada:
” Bütün dünya bilginlerinin
dünyada kazandıkları ilim, mezarın kenarına kadardır.
Ondan ileri geçemez.
Şiir:
“ Bu senin kazandığın ilim de
mal gibi senden arta kalır.Ne sen ne de senin öğrendiğin ilim kalır “
Fakat inanç (içten duyulan
bağlılık), öteki dünyadan gelen, yine o dünyaya insanla beraber gider,
şeklindedir” buyurdu.
Misal olması için şu hikâyeyi
anlattı:
Gençliğimde Şam’da bir
arkadaşım vardı.
Hidaye (Zooloji, hayvanları
inceleyen bilim) dersini birlikte okurduk.
Nihayet onu Malatya’ya Kadı
yaptılar.
Bahadır adlı birisi
Malatya’yı aldı.
Şehri yağma ettiler ve bu Kadı’nın
malını da alıp gittiler.
Sonunda da Bahadır bu
Kadı’nın husyelerinin (taşaktaki yumurtalar) çıkartılıp hadım edilmesini
emretti.
Kadı:
Ey ulu emir, Tanrı seni
kuvvetlendirsin, ben burada ne kazandımsa alıp götürdüler, elimde bir şey
kalmadı.
Fakat bu husyelerimi kendi
memleketimden beraber getirdim.
Bunları niçin çıkarıyorlar ve
alıp götürüyorlar” dedi.
Bu söz emirin hoşuna gitti.
Ona olduğu gibi hürmet
gösterip gönlünü aldı ve vilayetin Kadı’lığını yine kendine verdi.
İşte sen bunu bil ki, erlik
ve insanlık dedikleri şey, onun temiz itikadıdır (gönülden tasdik edip inanma).
Bu, onu Elest âleminin çok
eski olan ilinden getirmiştir ve bunu yine o âleme götürmeğe cehdetmesi
(çalışma, çabalama) lazımdır ki, tarikatın (yolun), erliği noksan olanlarının
sohbeti ile bu erliği kaybedip innin (olaylardan ve denemelerden elde edilen)
olmasın ve cennet bakirelerinden mahrum kalmayasın.
Şiir:
“ Sakalla ve zekerle
(erkeklik organı) er olamaz,Böyle olsaydı merkep insanların şahı olurdu.”
“Dostun yolunda namertlik
(alçaklık, korkaklık) eden,
Tanrı erlerinin yolunu keser
ve namert (alçak, korkak) de olur.”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
1.
Dünyaya ait ilmin
dünyada kaldığını öğrendik.
2.
İman ve inanancın
vatanı öbür dünya olduğundan ölünce bunlarla beraber gideceğimizi öğrendik.
3.
Dünya işlerinin
erliğini, yiğitliğini elinden aldığını öğrendik.
4.
Tanrı’ dan geldik
Tanrıya gideceğiz er olarak gelip, dünyada bozulmadan, alçak ve korkak olmadan
geri dönüşümümüzü sağlamalıyız.
5.
Erliği
bozdurmayan kuvvetin temiz gönülden Tanrı’yı tasdik edip inanmakla olduğunu
öğrendik.
Tanrı temiz olarak dünyaya
gönderdi.
Dünyada pisliklere bulaşmadan
geri dönmeliyiz.
Ahiretten dünyaya
getirdiğimiz temiz bir inancı, Tanrı’ya bağlılıkla yine temiz ve geliştirmiş
olarak ahirete götürebilirsek Tanrı eri hükmünde muamele edileceğini öğrendik.
İnancımızın yok olmasına,
kirlenmesine, haysiyetimizin ve şerefimizi dünyanın aldatıcı zevklerine
harcarsan ahiretten iyi bir şey bekleme.
Ruhu inanç ve itikat besler
geliştirir.
*
RAVLİ