5 Aralık 2012 Çarşamba

MEVLANA VE AYET-ÜL KÜRSÜ

Bir büyük” Farz olan namazların arkasından Ayet-ül Kürsi’yi okumanın ne hikmeti (gizli, bilinmeyen özelliği) vardır “ diye sordu.

Mevlana Hazretleri “ Peygamber (Tanrının selat ve selamı üzerine olsun) beş vakit namazın arkasından Ayet-ül Kürsi’yi okuyan kimsenin ruhunu, Tanrı bizzat alır ” buyurdu. 

Tanrı’nın senin ruhunu bizzat kendi eliyle almasından ve rahmet bahşetmesinden daha büyük bir fayda ve hikmet olabilir mi?

Şüphesiz Mustafa Hazretleri (Tanrının selat ve selamı üzerine olsun) daima Ayet-ül Kürsi’yi okur ve kendi ümmetini de onu okumaya teşvik ve tahrik ederdi.

Ayet-ül Kürsi’nin fazileti (erdemi) yüce arştan daha yücedir ve bu fazileti hiçbir kitapta yoktur.

(Erdem: Ahlakın övdüğü iyilikçilik, acıma, alçak gönüllülük, yiğitlik, doğruluk)

Bu Mustafa’ya (Tanrının selat ve selamı üzerine olsun) ve onun ümmeti merhumesine (Allah’ın rahmetiyle müjdelenmişlere) mahsustur.” buyurdu. 

                                       ***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark İslam Klasikleri 29,
Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489

                                      ***
Ayet-ül Kürsi
Allah’ın şanına layık, mahiyetini ancak kendinin bildiği bir varlıktır.

O’nun yüce sıfatlarını ve eşsiz kudretini anlatan bu ayetin azameti, okumanın büyük sevabı ve tesirleri hakkında hadisler vardır.

Efendimiz bir hadiste şöyle buyurmuştur:
“ Kur’anda en büyük ayet, Ayet-ül Kürsi’dür.

Onu okuyana Allah bir melek gönderir, onun iyi işini yazar.
İçinde okuduğu evi, şeytan 30 gün terk eder.

O eve 40 gün sihir ve sihirbaz giremez.

Ya Ali!
Bunu evladına, ailene ve komşularına öğret.”

Başka bir hadiste de:
“ Günlerin önemlisi Cuma,

Sözlerin üstünü Kuran,
Kuran’ın en önemli suresi Ayet-ül Kürsi’dür” denilmiştir.

                              *
Bakara suresi 255

“ Allah, O’dan başka tanrı yoktur.
O Hayy’dir. (devamlı var olan, kesintiye uğramayan, varlığı ezeli ve ebedi olan)

Kayyumdur. (bütün mahlûkatın idaresini bizzat yürüten, hepsini hesaba çeken).
Kendisine ne uyku gelir ne de uyuklama.

Göklerdeki ve yerdekilerin hepsi onundur.
İzni olmadan O’nun katında kim şefaat (aracılık) edebilir?

O, kullarını yaptıklarını ve yapacaklarını bilir.(O’na hiçbir şey gizli kalmaz)
O’nun bildiklerinin dışında insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi tam olarak bilmezler.

O’nun kürsüsü gökleri ve yeri içine alır, onları koruyup gözetmek kendisine zor gelmez.

O, yücedir, büyüktür.”

Neler öğrendik:

“Tanrı ruhunu bizzat alır” ifadesinden can verirken acı çekmeyeceğimizi, kabir azabına uğramayacağımızı öğrendik.

Ayet-ül Kürsi’yi okuyan kimsenin peşinen affa uğrayacağını, bizzat Tanrı ile ruhunun teslim alınacağının müjdesini alarak sevindik.

                                        *
RAVLİ

Popüler Yayınlar