“Eğer bende bu tahsille elde
edilen ilimler olmasaydı,
O mana, ilimden daha kuvvetli
olurdu” diye tekrarladı.
“ Kalbimi ilimlerden temizledim,
Bir aşinalık peyda
(tanışıklık) ettim.
Varlığın zulmetini
(oluşturduğu karanlık, perde) bıraktım,
Aydınlığa ulaştım.”
O halde Fıkıh (şeriatın usul
ve hükümlerini, ameli ve şer’i meseleler bilgisi) medresesinden fakirlik
medresesine gelen kimsenin Tanrı’ya layık nadir bir adam olması lazımdır.
ŞİİR:
Fıkıh (din, şeriat) medresenin
bitirme diplomaları olduğu gibi,
Aşk medresesinin de
kanunlarının olduğunu bil”
***
ARİFLERİN MENKIBELERİ, Şark
İslam Klasikleri 29, Ahmet Eflaki, M.E B. YAYINLARI 489
***
Neler öğrendik:
Aşkın manası öğrenmek, öğrenerek
elde edilen diğer dini ilimlerden insanı daha kuvvetli yaptığını öğrendik.
Diğer ilimlerden kalbimizi
(gönlümüzü) temizlersek Tanrı’yı daha doğru bilebileceğimizi öğrendik.
Bilgin olmanın insanı
karanlıkta bıraktığını, hakikati görmeye engel olduğunu, kişiyi örtü altında
bıraktığını öğrendik.
Edinilmiş bilginin bize olan
hükmünü etkisiz hale getirirsek aydınlığa kavuşacağımızı öğrendik.
Din ve şeriat okulundan çok
özel kişilerin fakirlik okuluna girebileceklerini öğrendik.
Aşk kanunu olduğunu öğrendik.
İşte böyle yaren,
Aşk okulunda fakir (Tanrıya
muhtaç olduğunu her an duyacaksın) olacaksın, fakirliği seveceksin,
Peygamberimizin övünç duyduğu fakirliğin anlamını kavrayacaksın ve
yaşayacaksın.
Her defasında edindiğin
bilgiyi geride bırakabilen olmalısın.
Her defasında kalbini yeni
bir anlamın peşine düşüp onun sırrını keşfetmeye uğraşmalısın.
Bu davranışlar önce aklın
için zor gelir.
Ama aklın zamanla bu şekilde
çalışmaya alışır ve kolay olur.
Uğraşın Tanrı’ya doğru
olduğundan Tanrı’dan da yardım gelir ki birkaç insan ömrü boyunca bu tarz
uğraşılardan elde edeceğini Tanrı ihsanıyla alırsın.
Aslında yaren Mevlana
Hazretleri çok açık anlatmıştır.
Ancak gönlümüzü, aklımızı, kalbimizi temizleyemediğimiz için açıkladıklarını biliriz, söyleriz fakat manasını anlayamayız.
Gönül aynanı temizle,
temizlemekte yetmez cilala denen budur.
Mevlevi olacaksan bu
satırları çok önemseyerek zihni değişikliğini yapmalısın.
Öğrendiklerin bilgi olarak
kalır da uygulamaya geçmezsen beklenilen ve istenilen faydayı elde edemezsin.
Belki anlamamışsındır.
Bildiğini, duygularını,
beklentilerini aklına her ne geliyorsa yaz.
Sonra o kâğıdı yırt at.
Bak ne kadar rahatlayacaksın.
Bu işlemi biraz yapınca aklın
bu şekilde çalışmaya başladığını görüp söylenenlere kalben inanacaksın.
Yeni bir şey yazmak için yazı
tahtasının temizlenmesi gibi.
İnanan yararlanır, uygulayan
faydasını görür.
*
RAVLİ